Dinçer: Böyle giderse 2050 yılında kendi ülkemizde azınlık durumuna düşeceğiz!

CHP Ankara Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Semra Dinçer, TÜİK tarafından yayımlanan doğum istatistiklerinde doğurganlık hızının 2023 yılında 1,51’e düşmesinin ardından konunun Meclis gündemine getirilerek acil olarak görüşülmesi talebinde bulundu.

Dinçer: Böyle giderse 2050 yılında kendi ülkemizde azınlık durumuna düşeceğiz!

CHP Ankara Milletvekili Semra Dinçer Türk, halkında çocuk sahibi olma oranın çok düştüğünü belirterek "2050 yılında ülkemizde azınlık durumuna düşeceğiz." dedi.

TBMM Başkanlığına verdiği araştırma önergesinde doğurganlık oranını neden düştüğünün araştırılmasını ve gereken önlemlerin alınması talebinde bulundu.

Dinçer, “2022 yılında ülkemizdeki doğurganlık hızı 1,62’yken, toplam 1 milyon 35 bin çocuk dünyaya gelmişti. 2023 yılında ise doğan bebek sayısı 958 bine düşmüştür. Ekonomik krizle birlikte ağır çalışma koşulları, düşük ücret ve gelecek kaygısı insanlarımızı çocuk sahibi olmaktan vazgeçirmektedir. AKP iktidarı, hem vatandaşın cebindeki parasını hem de ülkemizin geleceğini çaldı.” ifadelerini kullandı.

"NÜFUSUN AZALMASI DEMOGRAFİK YAPIMIZI OLUMSUZ ETKİLEYECEK"

Türkiye’deki mülteci sayısının her geçen gün arttığını vurgulayan CHP’li Dinçer,
“Suriye’den, Afganistan’dan ve diğer farklı ülkelerden ülkemize sürekli bir göç akını
yaşanmaktadır
. İstatistiklere baktığımızda göçmen nüfusun doğum oranının Türk
vatandaşlarına göre bir hayli fazla olduğu görülmektedir. Bu durum gelecek yıllarda
ülkemizin demografik yapısını bozacak ve beraberinde sosyal, siyasal ve kültürel alanda
sorunların artmasına neden olacaktır. Bu şekilde devam ederse çok uzak olmayan bir tarihte
kendi ülkemizde azınlık durumuna düşme tehlikesiyle karşı karşıya kalacağız.” diye konuştu.

"KÜRESEL ÇAPTA REKABET İÇİN GENÇ NÜFUSA İHTİYACIMIZ VAR"

Dinçer, dünyada birçok ülkenin genç nüfusunu artırmak için önlemler aldığını ve bu yönde
politikalar geliştirdiğini söyleyerek, “Ekonomik kalkınmanın sürdürülebilir bir şekilde
devamlılığının sağlanması için genç ve nitelikli nüfus ihtiyacı her geçen gün artmaktadır. Ülkemizde genç nüfusun azalması, rekabet gücümüzü düşürecek ve sürdürülebilir ekonomik gelişimi baltalayacaktır.
Dünya genç nüfusu artırmak için politikaları hayata geçirirken ülkemizde siyasal iktidar uyguladığı politikalarla doğum oranının düşmesine neden olmaktadır.” şeklinde konuştu.

AK Parti’nin uyguladığı yanlış ekonomi politikalarının ekonomik krizi beraberinde getirdiğini
bunun da çocuk sahibi olma isteğini azalttığını savunan Dinçer şunları kaydetti:

YOKSULLUK ÇOCUK YAPMANIN ÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK ENGEL

Uygulanan yanlış ekonomi politikaları sonucunda vatandaşlarımız başını sokacak ev dahi
bulamamaktadır. OECD verilerine göre konut fiyat endeksi sıralamasında Türkiye, üye
ülkeler arasında son sırada yer almaktadır
. Ev sahibi olma oranlar her yıl düşmeye devam etmektedir. Diğer yandan tüm dünyada gıda fiyatları gerilerken ülkemizde her geçen gün artmaya devam etmektedir. Vatandaşlarımız temel gıda ihtiyaçlarını dahi karşılamakta zorlanmaktadır. Türkiye Avrupa ülkeleri arasında bir haftada en çok çalışan ülke konumunda. Milyonlarca insanımız bunun karşılığında açlık sınırının altında kalan asgari ücrete çalışmaya mahkum bırakılmıştır. Pahalılığın hat safhada olduğu bir ülkede bu maaşlarla nasıl çocuk büyütülebilir. İnsanımız dışarı çıkmaya bile korkarken, çocuk sahibi olma sorumluluğunu nasıl alabilir?”

"BEŞERİ KAYNAĞIMIZ İSRAF EDİLİYOR"

“Bir tarafta gençlerimiz yurtdışına gitmek için planlar yaparken diğer yandan doğum oranının
azalması ülkemiz açısında gelecek yıllarda beşeri sermaye açısında büyük sorunlar
yaşamamıza neden olacaktır. Üretim faktörlerinin istihdam edilmeyerek heba edilmesi beşeri kaynağımızın israf edilmesine yol açarak ekonomik büyümeyi, kalkınmayı ve toplumsal refah düzeyini derinden etkileyecektir.”

"ÜLKEMİZ İÇİN TEHLİKE ÇANLARI ÇALIYOR"

“Kanla alınmış topraklarımız acımasızca talan ediliyor. Buna seyirci kalınmasına izin
vermeyeceğiz. Bugün TÜİK tarafından yayımlanan veriler ve ekonomik göstergelerin tümü
ülkemiz için tehlike çanlarının çaldığını göstermektedir. Demografik değişimle birlikte
ülkemizin geleceğini tehlikeye atan bu gelişmenin tüm yönleriyle Gazi Meclisimizde
araştırılması ve gerekli tüm önlemlerin derhal alınması gereklidir.”