Kanser dahil birçok hastalığın nedeni uykusuzluk!..
İnsan hayatının vazgeçilmez ihtiyaçları arasında yer alan ve her gün yaşadığımız uyku; “tüm vücut sistemlerinin pasifleşip dinlendiği basit bir bilinçsizlik süreci değildir.”
Bilinenin aksine “uyku beynimizin günün verilerini organize ettiği, tüm bilgileri yerli yerine oturttuğu, gereksiz bilgilerin silindiği vücudumuzun genel olarak tamir ve yenilenme sürecine girdiği çok karmaşık hayati ve mucizevi bir süreçtir.”
Bu süreç; vücudumuzda bulunan (normal şartlarda) “24 saat dilimine göre ayarlı, günlük uyku ile uyanıklık döngüsünü kontrol eden ve sirkadiyen ritim adı verilen biyolojik saat tarafından kontrol edilir.”
Cambridge Üniversitesi’nden Dr. Akhilesh Raddy, “vücut saatinin bedenimizdeki her türlü biyolojik süreci etkilediğini ve vücut saatine aykırı yaşamanın sağlığa verdiği zararla ilgili sonuçlarının çok net olduğunu, özellikle meme kanseri üzerinde etkili olduğunu söylemektedir.”
Uyku esnasında gün boyunca insan zihnini meşgul eden problemler, gerginlikler, aktiviteler ve farkında olmadan hafızaya alınan tüm bilgiler çok gelişmiş bir bilgisayar hafızasının ayıklanması gibi ayıklanır.
Hormonlar dengelenir, sindirim sistemi ve solunum sistemi daha yavaş çalışarak kısmen dinlenir. Bağışıklık sistemi vücudumuzun tamirat ve yenileme işleriyle daha çok uğraşır. Uyku esnasında epifiz bezi daha aktif çalışarak daha fazla büyüme hormonu salgılar. Uyku uzmanları kanımızdaki büyüme hormonu seviyesinin uykuya dalar dalmaz yükseliş gösterdiğini tespit etmişlerdir.
Kısaca “vücudumuzun suya, oksijene, negatif iyonlara, vitaminlere, minerallere, elementlere ve iz elementlere ihtiyacı olduğu kadar uykuya da ihtiyacı vardır.”
İnsanların fiziksel yapısı, bağışıklık sistemi ve genel meşguliyetine göre uyku süresi değişmekle birlikte, uyku uzmanlarına göre; “dengeli bir hayat sürebilmemiz için her gün ortalama olarak 7 - 9 saatlik dinlendirici bir uykuya ihtiyacımız vardır.”
(Devam edecek)
Hafta sonunun yeni umutlara vesile olması dileğiyle…