Uzmanlar 'Bektaşi Devleti' planına dikkat çekti
Arnavutluk Başbakanı Edi Rama'nın, ülkede Vatikan benzeri bir "Bektaşi Devleti" kurulacağını açıklaması, uluslararası arenada büyük yankı uyandırdı. Arnavutluk'un başkenti Tiran’da 109 dönümlük arazi üzerinde inşa edilmesi planlanan bu devletin, İslam dünyasında nasıl bir etki yaratacağı tartışılıyor.
Arnavutluk Başbakanı Edi Rama'nın, ülkede Vatikan benzeri bir "Bektaşi Devleti" kurulacağını açıklamasıyla ilgili uzmanlar, bu yeni yapının arkasındaki amaçlar ve olası sonuçlar hakkında endişelerini Haber7'ye paylaştı.
BEKTAŞİ DEVLETİ'NİN AMACI VE YAPISI
Edi Rama, ABD'nin The New York Times gazetesine verdiği röportajda, kurulacak devletin "Bektaşi Tarikatı Egemen Devleti" olarak adlandırılacağını ve bu yapının Arnavutluk'un hoşgörülü İslam anlayışını teşvik etmek amacı taşıdığını ifade etti. Rama'ya göre, bu dini hoşgörü "korunması gereken bir hazine" ve bu devlet, dini hoşgörüyü daha da güçlendirecek bir adım olacak. Ancak Rama, bu yeni yapıyla ilgili NATO ve ABD gibi müttefiklere henüz resmi bilgi verilmediğini de sözlerine ekledi.
Arnavutluk'ta 'Bektaşi Devleti' kuruluyor!
Plana göre, bu yeni devletin ordusu, sınır muhafızları veya bağımsız mahkemeleri olmayacak. Pasaportlarının rengi ise yeşil olacak.
HUKUKİ SÜREÇ DEVAM EDİYOR
Arnavutluk'ta "Bektaşi Devleti"nin kurulmasına yönelik yasal çalışmalar hızla devam ediyor. Uluslararası hukukçuların da yer aldığı bir ekip, bu yeni devletin statüsünü belirleyecek yasa tasarısı üzerinde çalışıyor. Tasarı parlamentodan geçtiği takdirde, Bektaşi Devleti resmi olarak ilan edilecek.
İSLAM'DAN KOPMA TEHLİKESİ VAR
Bektaşiliğin ayrı bir din gibi sunulması tehlikesine dikkat çeken Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nden Prof. Dr. Necdet Tosun, Bektaşiliğin İslam içinde bir tarikat olarak kabul edildiğini, bu tür ayrıştırıcı projelerin İslam dünyasında bölünmelere yol açabileceğini vurguladı. Tosun, cemevlerinin ibadethane olarak tanınması gibi girişimlerin de yanlış anlaşılarak Müslümanlar arasında yeni ayrılıklar yaratabileceğine dikkat çekti.
Tosun’a göre, Bektaşilik İslam'ın bir parçası olarak kalmalı ve farklı bir din olarak kabul edilmemeli. Avrupa'da bazı ülkelerin Bektaşiliği bağımsız bir din olarak tanıma çabalarının ise bölgesel gerginlikleri artırabileceğini belirtti.
AVRUPA'DAKİ BEKTAŞİ HAREKETİ VE KIŞKIRTMALAR
Prof. Dr. Tosun, özellikle Almanya ve Arnavutluk gibi ülkelerde Bektaşilerin bağımsız bir din statüsüne kavuşma taleplerinin arkasında yabancı devletlerin olduğunu iddia etti. Bu tür girişimlerin dini gruplar arasında fitneye yol açacağını ve İslam dünyasında bir bölünme yaratma amacı taşıdığını dile getirdi.
BEKTAŞİ DEVLETİ'NİN TÜRKİYE'YE ETKİLERİ
Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi ve Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Avcu ise bu girişimin, Bektaşiliğin Türkiye’den Balkanlar'a kaydırılma çabası olduğunu öne sürdü. Avcu, "Bektaşi Devleti" adı altında yapılan bu girişimlerin, Türkiye'nin Bektaşi kültürünün merkezi olma özelliğini zayıflatmayı amaçladığını söyledi.
Avcu'ya göre, Almanya merkezli olarak İslam’dan bağımsız bir Alevilik veya Bektaşilik hareketi teşvik ediliyor ve bu planın arkasında Batılı güçlerin diyalog çalışmaları yer alıyor. Böyle bir devletin kurulması durumunda, Türkiye'deki bazı Bektaşi ve Alevi grupların ekonomik ve ideolojik olarak bu yapıya bağlanma riski bulunduğunu belirtti.
HEDEF, KUCAKLAYICI İSLAM ANLAYIŞINI ZAYIFLATMAK
Uzmanlar, Bektaşi Devleti'nin kurulmasının temel amacının, Selçuklu ve Osmanlı'dan bu yana süregelen kucaklayıcı ve birleştirici İslam anlayışını zayıflatmak olduğunu öne sürüyor. Bu girişimin, İslam dünyasında ayrılıkları körükleyebilecek ve Müslümanların bir arada yaşama kültürüne zarar verebilecek bir adım olduğu konusunda uyarılarda bulunuyorlar.