Türkiye su zengini değil, su stresi yaşayan bir ülkedir

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde, DSİ tarafından yapımı tamamlanan 564 tesisin toplu açılış töreninde konuştu.

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Toplam 564 yeni tesisimizi bugün resmen hizmete veriyoruz. Türkiye ekonomisine yıllık 18 milyar TL katkı vereceğiz. Bu eserlerin hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. İşçisinden mühendisine bu yatırımların tamamlanmasında alın teri döken tüm kardeşlerimize şükranlarımı sunuyorum. Su bizim hem inancımızda hem tarihimizde hem kültürümüzde önemli bir yer tutar. Millet olarak aşkımızı, sevdamızı, tutkumuzu suyla anlattık.

"TEMİZ SU KAYNAKLARINA ERİŞİM BİR BEKA MESELESİDİR"
Artan su ihtiyacımız üzerimizde daha fazla baskı oluşturuyor. Dünyadaki suyun yüzde 97,5'i deniz ve tuzlu sulardan oluşmaktadır. İnsanın kullanabileceği miktar son derece kısıtlıdır. Kaynakların bu denli sınırlı olması suyu hem değerli hem stratejik bir kaynak haline getiriyor. Su sınırsız olmak bir yana tükenen, kirlenen, azalan, azaldıkça kıymeti daha da artan bir kaynaktır. Küresel nüfus artışı da su kaynaklarının azalmasına neden oluyor. İklim değişikliği su kaynaklarımızı olumsuz etkiliyor. doğadaki bozulmanın temel sebebi, kaynakların hoyratça kullanılmasıdır. Suyu, toprağı, havayı, ormanları sömürülecek imkanlar değil bizden sonraki nesillere bırakılacak emanet olarak görmemiz gerekiyor. Temiz su kaynaklarına erişim bir beka meselesidir. Türkiye olarak geniş bir yelpazede adımlar atıyoruz. Sıfır atık projemizle israfı önlemeyi kaynaklarımızı daha verimli kullanmayı hedefliyoruz. 2050 yılında 0 emisyon hedefine ulaşıncaya kadar gayret edeceğiz. Türkiye su zengini değil, su stresi yaşayan bir ülkedir. Boşa harcayacak verimsiz kullancak bir damla suyumuz olamaz. Milletimizin her bir ferdini su tasarrufuna davet ediyoruz. Tüm vatandaşlarımızı su verimliliğine destek olmaya çağırıyorum.

"İZMİR KÖRFEZİ CAN ÇEKİŞİYOR"
Muhalefet partileri, su kaynaklarının bilinçli kullanılması konusunda ihmalkar davranıyor. Çevrenin korunmasına gelince ara ki bulasın. Ne yapmaya çalıştıkları belli değil. Çevre politikaları da tutarsızlıklar dolu. Lafa gelince 'çevreciyiz, doğayı seviyoruz' diyorlar ama İzmir Körfezi'nin kirlenmesini önleyecek dişe dokunur hiçbir adım atmıyorlar. İzmir Körfezi can çekişiyor. Bunların umurlarında dahi değil. Haliç 1994 öncesi durumuna geri dönüyor. Kendi mesuliyet alanlarında çıkan yangınlara bile müdahale etmede ya çok geç kaldılar ya yetersiz kaldılar. Sorumluluğu Bakanlığa, ormancılarımıza attılar. Tarıma, ormana, çevreye dair hususlar bir partiye ait değil 85 milyonun ortak meselesidir.

Son 22 yılda tarım ve sulamada da devrim niteliğinde adımlar attık. Tozlu raflarda kalan projeleri bir bir tamamlayarak milletimizin hizmetine sunduk. 22 yılda 50 milyar metreküp suyu depoladık. Bundan sonra da Türkiye'nin kaynaklarını verimli kullanmaya, ekonomiye kazandırmaya devam edeceğiz.