Köfteci Yusuf nasıl gündeme geldi
Köfteci Yusuf nasıl gündeme geldi, şirket ne açıkladı? Bakanlık tarafından açıklanan listeyle ilgili en çok tartışılan konulardan biri de domuz etinin kullanımı.
Son günlerde Türkiye genelinde şubeleri olan bir restoran zincirinin ürünlerinde domuz eti bulunduğu ve bu restoranın Köfteci Yusuf olduğu söylentisi yayılmıştı.
Köfteci Yusuf 10 Ekim'de bir açıklama yayımlayarak, "numune alma işlemleri esnasında birçok teknik hata" yapıldığını ve, "bu hataların yapılan analizlerin sonuçlarını gerçeklikten uzaklaştırdığı" öne sürdü.
Şirketin açıklamasında, "Analiz sonuçlarının maddi gerçeği yansıtmadığı, bu sonuçların kötü niyetli kişilerin eylemleri neticesinde veyahut gen testi olarak bilinen uygulamalarla yapılan analiz testlerinde şirketimizin hiçbir dahili olmayacak şekilde oluşmuş bulaşı nedeniyle böyle bir sonuç çıktığı / çıkabileceği değerlendirilmektedir" ifadeleri kullanıldı.
Şirket analiz sonuçlarının kendilerine "hızlı şekilde tebliğ edilmemiş olması" nedeniyle "izlenebilirliği" sağlayamadıklarını ve "bu olumsuz sonucun nedenini net olarak tespit edemediklerini " savundu ve ekledi.
"Ancak şirket olarak böyle bir durumun yaşanmasının mümkün olmadığına eminiz."
Basında, Bakanlığın denetim raporu olduğu ve restoran zincirinin ürünlerinde domuz eti bulunduğunu gösterdiği iddia edilen raporlar yayımlanmıştı.
Ancak bu sonucun yürütmeyi durdurma kararı nedeniyle Güvenilir Gıda listesinde yayımlanmadığı iddia edilmişti.
Şirket açıklamasında, iddialar karşısında bugüne kadar herhangi bir açıklama yapılmamasının nedeninin, "devam eden hukuki süreçlere ve yargıya olumsuz etkide bulunmaktan kaçınmak" olduğu belirtildi.
Şirketin açıklamasından kısa bir süre sonra Bakanlık, Köfteci Yusuf'u 'Sağlığı Tehlikeye Düşürecek Gıdalar' listesine dahil etti.
Ünlü restoran zincirinin sunduğu köfte ve döner gıdalarında domuz eti bulunduğu belirtildi.
Domuz eti neden kullanılıyor?
Kaynak,Getty Images
Fotoğraf altı yazısı,Yaban domuzları Türkiye'de hobi amaçlı avlanabiliyor.
Bakanlığın çevrimiçi olarak yayımladığı denetim sonuçları arasında domuz eti yalnızca Sağlığı Tehdit Eden ürünler listesindeki iki şirketin ürünlerinde kullanılmış görünüyor.
Peki, domuz eti, bazı toplumlarda yaygınlıkla tüketilmesine ve belirgin bir maliyet avantajı sağlamamasına rağmen neden tüketilmesi sakıncalı ürünler listelerinde yer alıyor?
Gıda Güvenliği Denetçisi Dilek Çelik, "Satılan ürünün daha ucuza getirilmesi için fiyatı yüksek olan kırmızı et ürünü içine fiyatı daha ucuz olabilecek domuz eti ya da diğer at, eşek gibi tek tırnaklı hayvan etlerinin karıştırılmasının" en çok yapılan tağşişlerden biri olduğunu söylüyor.
Çelik bunların tüketim için çiftliklerde yetiştirilen domuzlar olmadığının altını çiziyor:
"Ülkemizde hobi amaçlı yaban domuzu avcılığı da yapılmaktadır. Hobi amaçlı avlanan domuzların ürünlerde kullanılmış olması muhtemeldir.
"Bir diğer neden de hızlı büyüyen fast food zincirlerinde şirket yöneticilerinin gıda güvenliği konusunda farkındalık ve bilincinin eksik olması, tağşiş yaptığında bunun muhtemel sonuçlarını düşünmemesi ve denetimlerin yetersiz olmasının yanında, verilen cezaların caydırıcı olmaması olabilir" diye ekliyor.
Bütçe aşmadan hileli gıdalardan sakınmak mümkün mü?
Uzmanlara göre insanların hileli gıdaları sadece beş duyuyla anlaması her zaman mümkün olmayabilir.
Gıda Güvenliği Denetçisi Çelik, gıda alışverişi sırasında alınabilecek bazı önlemleri şöyle sıralıyor:
Güvenilir markaları tercih etmek,
Açıkta satılan, paketli olmayan gıdaları almamak,
Paketli gıdaların üzerindeki etiket bilgilerini okumak,
Şüpheye düşmesi durumunda ürünü tüketmemek (örneğin renginin, kokusunun ve yapısının bildiğinden daha farklı görünmesi),
Pahalı olarak bilinen ürün gruplarının fiyatlarının piyasa değerinin çok altında rakamlara satılması durumunda bu gıdaları satın almamak
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı 10 Ekim'de yaptığı açıklamada, "Bu yıl 1 milyona yakın denetim yaptık. 16 bin uygunsuzluk tespit ettik. 800 milyon liraya yakın idari para cezası uyguladık. Bunlardan 368'i için savcılıklara suç duyurusunda bulunduk. Tüketicimizin güvenilir gıdaya ulaşması en doğal hakkı. Buna ilişkin herhangi bir uygunsuzluğa toleransımız olmayacak" dedi.
Ancak bu denetimlerin kapsamının artırılabileceğini düşünenler de var.
Baki Remzi Suiçmez, "gıdada güvenilirliğin sağlanması için bitkisel ve hayvansal ürünlerin üretim aşamasında başlayarak, raf ve tezgahlardaki satışına kadar tüm zincirin denetlenmesi gerektiğini" söylüyor.