Genel Sağlık-İş Sendikası Başkanı Dr. Derya Uğur: Elinizi üzerimizden çekin!

Aile hekimlerinin 2-6 Aralık tarihleri arasında yaptığı 5 günlük iş bırakma eyleminin yankıları sürüyor. Sürecin başlama nedenleri ve sonrasını Genel Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Dr. Derya Uğur ile konuştuk.

Genel Sağlık-İş Sendikası Başkanı Dr. Derya Uğur: Elinizi üzerimizden çekin!

Genel Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Dr. Derya Uğur, sendikanın faaliyetleri ve sağlık sektöründe yaşanan son gelişmeler hakkında anadolugazete.com.tr'ye değerlendirmelerde bulundu.

Uğur, sendikanın sağlık ve sosyal hizmet kolunda çalışan kamu emekçilerini temsil ettiğini ve 2010 yılında yeniden yapılandırıldığını ifade ederek, "Genel Sağlık-İş, Türkiye'nin sağlık ve sosyal hizmet kolunda en etkili sendikalardan biridir ve yetkili olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir," dedi.

anadolu-gazete-20241211-001443-0000.jpg

1 KASIM'DA YAYINLANAN YÖNETMELİK TEPKİ ÇEKTİ

1 Kasım itibarıyla gece yarısı yayınlanan bir yönetmelikle aile sağlığı merkezlerini ve çalışanlarını ilgilendiren düzenlemeler getirildiğini belirten Dr. Uğur, bu yönetmeliğe karşı geniş çaplı tepkiler oluştuğunu ifade etti. Uğur, "Yönetmelik aile hekimliği sistemine zarar verecek maddeler içeriyor ve çalışanların haklarını ihlal ediyor. Özellikle ödemeleri kesintiye uğratacak maddeler, çalışanları zor durumda bırakıyor. Bu nedenle sağlık emek ve meslek örgütleriyle birlikte bir dizi eylem gerçekleştirdik," dedi.

anadolu-gazete-20241211-001526-0000.jpg

"YÖNETMELİK UYGULANABİLİR DEĞİL"

Dr. Uğur, yönetmeliğin uygulanabilir olmadığını ve sağlık çalışanlarının iş yükünü artırarak hak kayıplarına yol açacağını söyledi. Özellikle aile hekimlerinin belirli ilaçları yazmaları durumunda kota aşımı nedeniyle cezalandırılacaklarını belirten Uğur, "Bu tür düzenlemeler sağlık çalışanlarının emeğini sömürmeye yönelik," ifadelerini kullandı. Ayrıca, sağlık çalışanlarının aile sağlığı merkezlerinde nöbet tutmaya zorlandığını, bu durumun da iş yükünü artırarak çalışanların motivasyonunu düşürdüğünü dile getirdi.

Aile sağlığı merkezinde çalışan ebe, hemşire ve hekimlerin bu işi canı gönülden severek yapma çabası içerisinde olduklarını söyleyen Dr. Derya Uğur, ancak yıllar içerisinde getirilen noktada çalışanların çalışma şeklinin tamamen kırılmış durumda olduğunu belirtti. Uğur, "Pek çok arkadaşımız artık aile sağlığı merkezlerindeki görevlerinden istifa edip esas kadroları olan kurumlara geçme çabası içindeler." dedi.

anadolu-gazete-20241211-001413-0000.jpg

"HALKIN SAĞLIK HAKKINI SAVUNUYORUZ"

Dr. Uğur, sendikanın sadece çalışan haklarını değil, halkın sağlık hizmetlerine erişimini de savunduğunu vurguladı. "Bu yönetmelik, sağlık hizmetlerinin niteliğini düşürecek. Halk sağlığı deneme tahtası değildir," diyen Uğur, halkın ve sağlık çalışanlarının tepkilerinin birleştiğini belirtti. Ayrıca, yönetmelik değişene kadar mücadelelerine devam edeceklerini söyledi.

HASTALAR DA DESTEK VERDİ

Eylemler sırasında sağlık çalışanlarının hastalarından büyük destek gördüğünü belirten Uğur, "Hastalarımızın desteği bizim için çok değerli. Alanlarda bizimle birlikte olan vatandaşlarımız, mücadelemizin sağlık hakkını savunmak için olduğunu çok iyi anladı," dedi.

"MÜCADELEMİZ SÜRECEK"

Genel Sağlık-İş olarak hak mücadelesini sürdüreceklerini belirten Dr. Uğur, "Sağlık Bakanlığı ile masaya oturulmalı ve bu yönetmelik sahada olan bu işin içinde olanlar ile yeniden düzenlenmeli. Halkın sağlığını ve çalışanların itibarını koruyacak bir düzenleme yapılması gerekiyor," ifadelerini kullandı. Sendika, halkın sağlık hizmetlerinden nitelikli bir şekilde faydalanması için mücadelelerini sürdüreceklerini vurgulayan Uğur, oturma eylemi, çadır eylemi gerekirse süresiz iş bırakma eylemi de yapacaklarını belirterek bu yönetmeliğin kaldırılması için her türlü mücadeleyi vereceklerini ifade etti.

anadolu-gazete-20241211-001754-0000.jpg

"ELİNİZİ ÜZERİMİZDEN ÇEKİN"

Genel Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Dr. Derya Uğur, Bakanlığa uyarıda bulunarak, "Elinizi üzerimizden çekin. İşimizi yapmamıza engel olmayın. Bizler zaten geçim derdinde olan insanlarız. Yoksulluk sınırın altında ücretler alan arkadaşlarımız var. Çocuğunun okul masrafının, sağlıklı yeme içme ihtiyacının derdine düşmüş arkadaşlarımız var. Bizler sizin ülkede yarattığınız ekonomik krizler içerisinde zaten boğuşurken insanları yaşatmaya çalışırken bir de sizlerin bu yanlış uygulamalarıyla uğraşmak istemiyoruz. Sizler burada bizlerin çalışma koşullarını iyileştirin. Başka bir şey istemiyoruz." dedi.