Yenidoğan Çetesi için hesap vakti: Gerilim dorukta, katılım yoğun...
İstanbul'da "Yenidoğan Çetesi" olarak bilinen suç örgütüne yönelik açılan davanın ilk duruşması, Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Sanıklar, bebekleri anlaşmalı hastanelere yönlendirerek haksız kazanç sağlamak ve ihmalleri sonucu bebek ölümlerine sebep olmakla suçlanıyor. Duruşma, salondaki yoğun katılım nedeniyle konferans salonunda yapıldı ve gerilimli anlar yaşandı.
Yenidoğan Çetesinin yargılandığı duruşmaya olan yoğun ilgiyi karşılamak için mahkeme salonu yerine konferans salonu kullanıldı. Ancak bu, salondaki gerginliği artırdı. Baro başkanları, CHP ve Gelecek Partisi'nden hukukçuların yanı sıra Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ da duruşmayı izledi. Mağdur anneler ise salona alınmadı, bu da büyük tepkiye yol açtı. Salonda, duruşmaya katılacak kişilerin kimlik tespiti yapılırken mahkeme başkanı ile avukatlar arasında tansiyonun yükseldiği anlar oldu.
MAĞDUR ANNELER DURUŞMAYA ALINMADI
Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre, mahkeme başkanının, davanın tarafı olmayan kişilerin salondan çıkarılması yönündeki önerisi üzerine baro başkanları ve milletvekilleri arasında tartışmalar yaşandı. Tartışmaların ardından duruşmaya 15 dakika ara verildiği öğrenildi.
SANIKLAR İLK KEZ MAHKEMEDE
Duruşmanın ilk kısmında sanıkların kimlik tespiti yapıldı. Aralarında çete lideri Fırat Sarı'nın da bulunduğu 47 sanık, haklarındaki suçlamalara karşı savunma yapmadan önce kimlik tespitinden geçirildi. Mahkeme başkanı, salondaki atmosferin gergin olmasına rağmen duruşmanın usulüne uygun şekilde ilerlemesi gerektiğini belirtti.
KİMLİK TESPİTİ VE İLK AÇIKLAMALAR
Duruşma, sanıkların kimlik tespitleriyle başladı. Tutuklu sanıklardan Fırat Sarı, bekar ve iki çocuk babası olduğunu belirtirken, klinik doktoru olarak aylık gelirinin 400 bin lira olduğunu açıkladı. Ambulans şoförü tutuklu sanık Gıyasettin Mert Özdemir ise evli ve çocuk sahibi olduğunu, aylık gelirinin 40 bin lira olduğunu söyledi. Duruşma, sanıkların kimlik tespitinin ardından mahkemeye sunulan yeni belgelerin okunmasıyla devam etti. Ancak, belgelerin usule aykırı okunması konusunda bir tartışma yaşandı. Avukat Ömer Kavili, belgelerin içeriğinin okunmamasını eleştirerek mahkemeye itiraz etti. Bu nedenle, mahkeme başkanı polislere Kavili’yi salondan çıkarmalarını talimatını verdi. Kavili’nin salondan çıkarılmasının ardından, duruşmaya 45 dakika süreyle ara verildi.
DURUŞMA BÜYÜK İLGİYLE İZLENDİ
Duruşmayı, HÜDAPAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, TBMM Adalet Komisyon Üyesi AK Parti İstanbul Milletvekili Şengül Karslı, TBMM Adalet Komisyonu Üyesi CHP İstanbul Milletvekili Turan Taşkın Özer, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan ve İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu’nun da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi izliyor. Ayrıca, çeşitli siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri de duruşmaya katıldı.
İDDİANAME: SUÇ ÖRGÜTÜ VE YÜKSEK KAZANÇ SAĞLAMA AMACI
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, sanık doktor Fırat Sarı'nın, suç örgütünün lideri olduğu, doktor İlker Gönen ile ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir'in örgütün faaliyetlerini yönlendirdiği ifade ediliyor. İddianamede, örgütün amacının, işletmesini devraldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin kapasitesini artırmak ve hastaların durumlarını olduğundan daha ağır göstererek Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan (SGK) yüksek ödeme almak olduğu belirtiliyor.
Sanıkların bebek hastaların durumunu gereğinden uzun süre ağır gösterdiği ve bazı hastaları uygun hastanelere sevk etmek yerine, kendi çıkarlarına uygun hastanelere yatırdığı vurgulanıyor. Bu şekilde SGK'den daha yüksek ücret tahsil edilmesinin yanı sıra, hasta yakınlarından da fazla ücret alındığı ifade ediliyor. İddianamede, bu suçların temel amacının bebeklerin sağlık durumunu iyileştirmek değil, maddi kazanç sağlamak olduğu anlatılıyor.
CEZA TALEPLERİ VE TÜZEL KİŞİLERE YÖNELİK TEDBİRLER
İddianamede, sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen için "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" suçlarından 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9 aya kadar hapis cezası talep ediliyor. Ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir için ise "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi", "kamu kurumlarının zararına dolandırıcılık" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis cezası isteniyor.
Diğer sanıklar için de benzer suçlardan hapis cezaları talep ediliyor. Ayrıca, bu suçları işleyerek maddi menfaat temin eden sorumlu hastaneler ve şirketler hakkında tüzel kişilere özgü güvenlik tedbirleri uygulanması, bu hastanelerin kapatılması ve mal varlıklarına el konulması da isteniyor.
HASTANELER VE SAĞLIK ÇALIŞANLARIYLA İLGİLİ ADIMLAR
Soruşturma kapsamında İstanbul'daki 9 hastane ile Tekirdağ Çorlu'daki bir hastanenin ruhsatları iptal edildi. Bu hastanelerde tedavi gören bebekler ve hastalar, ambulanslarla kamu hastanelerine sevk edildi. Ayrıca, soruşturma kapsamında, yenidoğan çetesini araştıran Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Y.E'yi ölümle tehdit eden bazı kişiler de tutuklanmıştı. Bu tehdit davası da ayrı bir soruşturma olarak devam ediyor.
DURUŞMA DEVAM EDİYOR
Duruşma, duruşma salonundaki teknik sorunlar ve avukatlar arasındaki tartışmaların ardından yeniden başladı. Davanın ilerleyen günlerde devam etmesi bekleniyor.