Meteoroloji Uzmanı Orhan Şen'den Ankara'ya “Trafik” ve “Kömür” uyarısı!
Meteoroloji Uzmanı Orhan Şen, Ankara’nın hava kirliliği sorunu ile ilgili anadolugazete.com.tr'ye yaptığı açıklamalarda çözüm önerilerini sıraladı. Şen, hava kirliliğinin önlenmesi için kaynakta kontrolün önemine dikkati çekti.
ÖZEL HABER: GAMZE ERDOĞAN
Ankara’da hava kirliliğinin önlenmesi için kaynak denetimine dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Meteoroloji Uzmanı Orhan Şen, belediyenin kaynakta sıkı denetim yapması ve ulaşım kaynaklı kirliliğin azaltılması için toplu taşımanın geliştirilmesi gerektiğini belirtti.
HAVA KİRLİLİĞİ ÖNCELİKLİ KONU
Hava kirliliğini önlemek için kaynağında kontrol edilmesi gerektiğini söyleyen Şen, “Özellikle hava kirliliği kontrolü öncelikli bir konu olarak ele alınmalıdır. Doğal gazın yaygın olarak kullanılmasıyla, bacalardan artık yalnızca su buharı ve çok az miktarda azot oksitleri çıkmaktadır. Ancak azot oksitlerin miktarı önemsiz düzeydedir. Bununla birlikte, kömür yakılan bölgelerde dikkat edilmesi gereken hususlar vardır. Özellikle varoşlardaki semtlerde hava kirliliği artabilir. Bu bölgelerde azot oksit ve diğer küçük partiküller atmosferde daha fazla birikebilir.” diye konuştu.
KÖMÜR KALİTESİNE DİKKAT EDİLMELİ
Şen, kömür kullanımında kaliteye dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Özellikle, yakılan kömürün kalori değeri önem taşımaktadır. Ankara gibi şehirlerde beş bin 500 kalorinin altında kömür yakılmaması gerekmektedir. Daha düşük kalorili kömürler hava kirliliği riski olmayan Anadolu’nun çeşitli kasabalarında kullanılabilir. Zaten beş bin 500 kalori altındaki kömürlerin şehir merkezlerinde kullanılmaması yönünde İl Mahalli Çevre Kurulu kararı bulunmaktadır. Düşük kaliteli kömür yakıldığında atmosferdeki küçük partiküllerin miktarı 4-5 kat artmaktadır. Bunun sınır değeri 1,2 iken, kötü kömür kullanıldığında bu oran yüzde 5-6’ya kadar çıkmaktadır.” dedi.
DENETİMİN GÜÇLENDİRİLMESİ ŞART
Belediyelerin sıkı bir denetim yapması gerektiğini belirten Şen, “Bu nedenle, Ankara’da hava kirliliğini önlemek amacıyla belediyenin ciddi denetim yapması gerekmektedir. Kömürler, eve ulaştıktan ve kullanılmaya başlandıktan sonra değil, satış noktalarında kaynağında denetlenmelidir. Ankara’ya giriş noktalarında beş bin 500 kaloriden düşük kömürlerin kullanılmasına izin verilmemelidir. Türkiye’de çoğunlukla düşük kalorili kömürlerin üretildiği doğrudur; ancak bu kömürlerin kullanılabileceği, hava kirliliği oluşturmayacak kasabalar da bulunmaktadır.” ifadelerini kullandı.
ULAŞIM KAYNAKLI KİRLİLİK ÖNEMLİ BİR SORUN
Doğal gaz kaynaklı hava kirliliğinin Ankara için büyük bir sorun oluşturmadığını ifade eden Şen, ulaşım kaynaklı kirliliğin ise önemli bir etken olduğunu belirtti:
“Doğal gazdan kaynaklı hava kirliliği önemli bir sorun teşkil etmemektedir ancak, ulaşım kaynaklı kirlilik Ankara’da önemli bir etkendir. Trafik sıkışıklığının ortadan kaldırılması gereklidir; çünkü araçlar rölantide çalışırken daha fazla kirlilik yaymaktadır. Bu nedenle, trafik akışını hızlandıracak ve tıkanmaları önleyecek ulaşım planlamalarına ihtiyaç vardır.”
TOPLU TAŞIMAYA YATIRIM ŞART
Şen, ulaşım kaynaklı kirliliği azaltmak için toplu taşımanın ve raylı sistemlerin geliştirilmesinin önemine vurgu yaparak, “Motorlu taşıtlardan kaynaklanan kirliliği azaltmak için, toplu taşıma ve raylı sistemlerin geliştirilmesi büyük önem taşımaktadır. Ankara’da sanayi kaynaklı kirlilik düşük seviyededir. Hava kirliliğinin iki ana kaynağı bulunmaktadır: evsel ısınma ve ulaşımdan kaynaklanan kirlilik. Ulaşım kaynaklı kirliliği azaltmak için toplu taşıma sistemlerini genişletmek ve trafik akışını hızlandırmak gereklidir. Evsel ısınma konusunda ise Ankara sınırlarına giren kömürlerin depolandığı ve satıldığı noktaların titizlikle denetlenmesi önem arz etmektedir.” şeklinde konuştu.
Ankara bu kış küresel ısınmanın etkisinde kalacak: Sıcaklıklar yüksek yağış az