Bölgesel çatışmalar ve iklim krizi tarım sektörünü olumsuz etkiliyor!

Bölgesel çatışmalar, iklim krizi ve ekonomik belirsizlikler, özellikle bazı ülkeleri gıda ve tarımsal ürün ihracatında korumacı tedbirler almaya zorlamakta. Dünya genelindeki gıda arz güvenliği, bu olgular nedeniyle tehdit altında bulunuyor.

FAO’DAN UYARI: GIDA TİCARETİ ADİL VE SÜRDÜRÜLEBİLİR OLMALI

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), küresel gıda ticaretinin adil, şeffaf ve sürdürülebilir bir şekilde gerçekleşmesi gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, gıda güvenliği konusunda küçük çiftçilerin korunması ve ekonomik-ekolojik sürdürülebilirlik kriterlerinin göz önünde bulundurulması gerektiğini belirtiyor. FAO’nun çağrısı, özellikle bölgesel gıda arz krizleri ve korumacı politikaların artışı göz önüne alındığında daha da önem kazanıyor.

RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI KÜRESEL GIDA ARZINDA BÜYÜK KESİNTİLERE YOL AÇTI!

Özellikle Rusya-Ukrayna savaşı, küresel gıda arzında büyük kesintilere yol açmış durumda. Buğday ve gübre gibi temel tarım girdilerine erişim zorluğu, küresel enflasyonu tetiklemiş ve birçok ülke için ekonomik belirsizlikleri artırmıştır. Örneğin, 50'den fazla ülke, buğday ihtiyacının yüzde 30'undan fazlasında Rusya ve Ukrayna'ya bağımlı. Ayrıca, Rusya küresel gübre üretiminin yüzde 14'ünü sağlamakta ve Avrupa’daki birçok ülke, gübre arzının yüzde 50'sinde Rusya'ya bağımlı. Bu durum, tarım üretimini doğrudan etkileyerek küresel gıda fiyatlarını yükselmesine neden oluyor.

TÜRKİYE'NİN GIDA GÜVENLİĞİ DURUMU

Türkiye, gıda güvenliği açısından şu an için risk taşımıyor olsa da, küresel tarım sistemine bağlı olması nedeniyle ihracat yasaklarından etkilenme ihtimali bulunuyor. Bununla birlikte, güçlü tarımsal potansiyeli ve ürün çeşitliliği sayesinde Türkiye, yalnızca kendi gıda güvenliğini sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda Irak ve Suriye gibi komşu ülkeler için de kritik bir rol üstleniyor. Türkiye’nin tarım sektörü, bölgesel gıda krizlerinin çözülmesinde önemli bir dayanak noktası haline geldi.

Bölgesel çatışmalar, iklim değişikliği ve ekonomik belirsizlikler, dünya genelinde gıda ve tarımsal ürün ihracatında korumacı tedbirlerin artmasına neden oldu. Ancak küresel işbirliği ve sürdürülebilir tarım politikaları, bu tehditlere karşı koymak için en etkili yol olarak öne çıkıyor.