Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Yıldırım: Bütün asgari ücretliler, bütün emekliler aç!

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu tarafından açıklanan 2025 Mart ayı açlık ve yoksulluk sınırındaki artışa ilişkin Yeni Ankara'ya konuşan Orhan Yıldırım, "Fiyatlardaki artış 58 aydır devam ediyor. Bu durumda bütün asgari ücretliler, bütün emekliler aç" dedi.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Yıldırım: Bütün asgari ücretliler, bütün emekliler aç!

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu tarafından 2025 Mart ayı açlık ve yoksulluk sınırındaki artış açıklandı. Türkiye'yi 'asgari ücretli çalışanlar ülkesi' olarak değerlendiren Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Orhan Yıldırım, gıda fiyatlarındaki artışın ramazan ayında da devam ettiğini bildirdi.

Ramazan ayında fiyat artışlarının artmaya devam ettiğine dikkat çeken Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Yıldırım, daha sonra şunları söyledi:

"MART AYINDA ÇIKAN GIDA ENFLASYONU YÜZDE 6,8"

Ramazanda gıda fiyatları artmaya devam etti. Normalde en azından bu ayda artışların yapılmaması beklenir. Ama bu ne yazık ki ülkemiz için geçerli değil zaten kontrol de yok. Mart ayında çıkan gıda enflasyonu yüzde 6,8. Bu oldukça yüksek. Asgari ücrete ve memura gelen zam ortada. En düşük emekli aylığına yapılan zam da belli. Dolayısıyla yüzde altılık rakamlar, Hazine ve Maliye Bakanlığının ocak ayında öngördüğü enflasyonun oldukça üzerinde. Bu rahatsız edici çünkü ilk üç ayda bu artış 13,6'ya ulaştı. Yıllık olarak ise yüzde 54'e ulaştı. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Ar-Ge birimi KAMUAR çalışmalarına göre; Ankara'daki lüks olmayan marketlerde 64 ana temel gıda üzerinde yapılan çalışmalara göre bu zam ortaya çıkıyor.

"GIDA FİYATLARININ HIZLA ARTTIĞI SEKİZİNCİ ÜKEYİZ"

Gıda fiyatlarındaki artış 58 aydır devam ediyor. Hep 'dünyada da artış var' deniliyor ama durum öyle değil. Gıda fiyatlarının bu hızla artığı 8'inci ülkeyiz dünyada. Türkiye bir tarım ülkesi. Dört mevsimin yaşandığı, her türlü meyve ve sebzenin yaşanabileceği topraklara sahip bir ülkeyiz. Buradan şu çıkıyor; hükümet tarım politikasını beceremiyor. Çünkü çiftçi üretmeye devam ediyor ama ürününün kârını alamıyor ya da istediği fiyattan alamıyor. Örneğin soğan patatese bakıyorsunuz bir yıl kilosu 30-40 lira, diğer yıl 5 lira. Tarım politikası olmuş olsa bu planlanabilir. Avrupa böyle yapıyor. Semt pazarlarından akşamları satılmayan sebze ve meyveleri bekleyen ve evine götürüp yemek yapan kişi sayısı arttı. Bu, ülkenin her yerinde geçerli. Bu Türkiye'nin ve halkın hak ettiği bir şey değil. Bu artış 58 aydır devam ediyor. Açlık sınırında bu ayki artış bin 516 lira ile 25 bin 720 lira oldu. Asgari ücret ise 22 bin lira.

"ADİL GELİR DAĞILIM SİSTEMİ YOK"

Bu şu anlama geliyor; bütün asgari ücretliler aç. En düşük emekli aylığı 14 bin lira olduğu için bütün emekliler de aç. Toplumun büyük bir kesimi standart açlık sınırının altında yaşam sürüyor. Yoksulluk sınırı ise daha felaket. Mart ayında 78 bin 230'a çıktı. Yani dört kişilik bir ailede birinin çocuk olduğunu diğer üç kişinin çalıştığını düşünsek bile o aile yoksul kabul ediliyor. Yüz çalışanın 70'i asgari ücret alıyor. Gelişmiş ülkelerde ise yüz kişiden beşi, altısı asgari ücret alıyordur. Yani Türkiye şu anda asgari ücret ile çalışanlar ülkesi. Türkiye, dünyada en adil olmayan gelir dağılımı ülkeleri arasında ilk 10'a giriyor. Yani Türkiye'ye para geliyor, şu an hepimizin cebine daha fazla para girmesi lazım ama girmiyor. Çünkü adil bir gelir dağılım sistemi yok.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız