Aşık Veysel'in hayatı beyaz perdeye taşınıyor: Torunu Gül Eda Hür süreci anlattı

Aşık Veysel’in yaşamı, beyaz perdeye aktarılmaya hazırlanıyor. Ünlü halk ozanının torunu ve Ankara Büyükşehir Belediyesi CHP Sözcüsü Gül Eda Hür, bu süreçle ilgili duygu ve düşüncelerini paylaştı.

Aşık Veysel'in hayatı beyaz perdeye taşınıyor: Torunu Gül Eda Hür süreci anlattı

Aşık Veysel’in yaşamının sinemaya aktarılmasından büyük mutluluk duyduklarını ifade eden Gül Eda Hür, “Onun yaşamının tam anlamıyla anlatılması, yaşadığı zorlukların ve dönemin koşullarında yazdığı, günümüze hâlâ ışık tutan sözlerinin doğuşunun herkes tarafından bilinmesi bizi heyecanlandırıyor. Biz, Aşık Veysel’in hayatının insanlar tarafından nasıl algılandığını bilemiyoruz. Ancak biz onun evinde büyüdük ve hâlâ o evde yaşamaya devam ediyoruz. Ailenin bir parçası olduğumuz için bazen Aşık Veysel’i anlattığımızda herkesin bu hikâyeyi bildiğini düşünüyoruz. Ancak 55-60 yıl, hatta 70 yıl önce yazdığı sözlerin günümüzde hâlâ etkisini koruması, o dönemin yokluklarıyla bugünün teknolojisi kıyaslandığında ne kadar büyük bir manevi güce sahip olduğunu daha iyi anlıyoruz” dedi.

"DEDEMİN HİKÂYESİ BEYAZ PERDEYE TAŞINIYOR"

Aşık Veysel’in hayatının beyaz perdeye aktarılmasının aile için büyük bir anlam taşıdığını belirten Hür, “Dedemin yaşam hikâyesini ve eserlerini bir filmde tanıtmak bizi çok mutlu ediyor. Dedemle ilgili birçok eser yapıldı. Hatta onun yaşadığı dönemde, kendisini anlatan ‘Karanlık Dünya’ isimli bir film çekilmişti. Dedem, o filmle ilgili yapılan eleştirilere, ‘Her yiğidin yoğurt yiyişi farklıdır’ diyerek cevap vermiş ve her eserin kendine göre bir önemi olduğunu belirtmişti. Bugüne kadar onun hikâyesi yazıldı ve çizildi; ancak beyaz perdede, özellikle ölümünden sonra tam anlamıyla yansıtılmadı” ifadelerini kullandı.

"EN ÖNEMLİ İSTEĞİMİZ, HAYATININ DOĞRU AKTARILMASI"

Projenin aileye sunulmasıyla birlikte en önemli isteklerinin, Aşık Veysel’in hayatının doğru bir şekilde aktarılması olduğunu belirten Hür, bu süreçte ailece ellerinden gelen desteği verdiklerini söyledi. Hür, “Annem, anneannem ve diğer torunlar onun hikâyelerini anlattı. Yapımcı, geçtiğimiz yaz köyümüze gelerek birkaç gün boyunca hem köylüden hem de ailemizden Aşık Veysel’i dinledi. Buna göre bir senaryo oluşturuldu” dedi.

"ÇEKİMLER BAŞLADI"

Film çekimlerinin 26 Aralık’ta Sivas’ta başladığını ifade eden Hür, ilk çekimlere katıldıklarını ve çok güzel bir atmosferle karşılaştıklarını söyledi. Çekimler sırasında birkaç torunun da orada olduğunu belirten Hür, “Yapımcı, ailemizin desteğinden çok mutlu oldu. Hem yapımcı hem oyuncular hem de biz aile olarak ortak gayemiz, Aşık Veysel gibi büyük bir ismi doğru bir şekilde anlatmak. Çünkü onunla ilgili bazı hikâyeler zamanla şehir efsanesine dönüşmüş durumda. Bu yüzden, onun yaşadığı zorlukların, yokluğun ve o dönemki gerçekliklerin anlatılmasını istiyoruz” diye konuştu.

"ONU HER GEÇEN GÜN DAHA İYİ ANLIYORUM"

Aşık Veysel’in torunu olarak her geçen gün onun hayatının ve eserlerinin ne kadar değerli olduğunu daha iyi anladığını belirten Hür, “Şiirlerini her okuduğumda yeniden keşfediyor ve hayatın her alanında onun sözlerini bir yol haritası olarak görüyorum” ifadelerini kullandı.

"OYUNCULAR VE EKİP İŞİNİN EHLİ"

Filmin yönetmeninin Gökhan Keskin olduğunu belirten Hür, Aşık Veysel’i canlandıracak kişinin ise İTÜ Konservatuvar mezunu ve aynı zamanda Türk Halk Müziği sanatçısı Şentürk Dündar olduğunu söyledi. Hür, “Onu Sivas’ta tanıdığımızda sazını ve sesini dedemize çok benzettik. Bu tercih tamamen yapımcı ve yönetmenin kararıydı. Biz aile olarak sadece anlatılması gerekenleri onlara aktardık. Bunun dışında projeye katkıda bulunan sanatçılar ve ekip bizim için çok değerli. Hepsi işinin ehli ve bu projede yer alan sürpriz isimler de var. Türkiye’nin en önemli sanat yönetmenleri ve katkı sağlayan isimleri bu projede yer alıyor” dedi.

"DOĞRU YANSITILMASI BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ"

Aşık Veysel’in şiirlerinde hoşgörü, ilahi güç, Atatürk sevgisi, Cumhuriyet aşkı, vatanseverlik ve toprak sevgisi olduğunu belirten Hür, “Biz de bu duygularla büyüdük. Filmde bu temaların doğru şekilde aktarılması, bizim için en büyük onur ve gurur. Gelecek nesillere bu değerlerin aktarılması için her zaman destek olmaya devam edeceğiz” dedi.

AİLE, AŞIK VEYSEL'İN HİKÂYESİNE KATKIDA BULUNDU

Aşık Veysel’in torunu Gül Eda Hür, ailenin film sürecine katkılarını ve bu süreçte yaşanan duygusal anları anlattı.

"SENARYOYA KATKILARIMIZ YAŞANMIŞLIKLARIMIZI ANLATMAKTAN İBARETTİ"

Ailenin, filmin senaryo sürecine katkılarının, Aşık Veysel’i ve yaşanmışlıklarını paylaşmak olduğunu ifade eden Gül Eda Hür, “Gerçekten herkes, Aşık Veysel ile yaşadığı anılarını anlattı. Örneğin, Veysel dedem öldüğünde annem 8 yaşındaymış. Onunla olan anılarını paylaştı. Film çekimlerine gittiğimizde ise küçük bir rol aldık. Köydeki şiveyi yansıtan ufak bir rolümüz oldu. Bu şekilde projeye destek sağladık. Bizim için çok mutluluk vericiydi” dedi.

"ANNEMİ ÇOK DUYGULANDIRAN BİR SAHNEYE DENK GELDİK"

Film çekimlerinde yaşanan duygusal anlardan bahseden Hür, annesinin, Aşık Veysel ile eşi Gülizar Ana’nın küçük bir sahnesini izlerken duygulandığını söyledi. “Kamera arkasında bu sahneye denk geldik. Annem çok ağladı ve o an, Aşık Veysel’in evini ve o evdeki küçüklük hâlini hatırladığını söyledi. Bu sahnelerin filmde yer alacak olması bizleri de çok duygulandırıyor ve mutlu ediyor” ifadelerini kullandı.

"FİLMDE BU DUYGULARIN ANLATILMASI BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ"

Hür, Aşık Veysel’in hikâyesinin bu film aracılığıyla doğru şekilde aktarılmasının kendileri için büyük bir anlam taşıdığını belirtti. “Bizler için önemli olan, onun yaşadığı duyguların, hayatının ve yokluklar içerisindeki mücadelesinin beyaz perdeye doğru bir şekilde yansıtılmasıdır” dedi.

"ONU YAŞATMAK BİZİM GÖREVİMİZ"

Bu projeyi hayata geçiren yönetmen ve oyunculara teşekkür eden Hür, Aşık Veysel’in dünyaya mal olmuş bir isim olduğunu ifade ederek, “Onu yaşatmak ve onun mirasını gelecek nesillere aktarmak bizim görevimizdir. Ben kendi adıma üzerime düşen tüm konularda desteğimi sunacağımın sözünü vermiş olayım.” diye konuştu.