Ankara’da sahte ve kaçak içki tehlikesi büyüyor

Son günlerde özellikle Ankara’da artan sahte ve kaçak içki vakaları toplum sağlığını tehdit etmeye devam ediyor. TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Yaşar Üzümcü, "Sahte içki, sağlığı doğrudan tehdit eden bir tehlikedir. Tüketiciler, kayıtlı ve güvenilir kaynaklardan alışveriş yapmalı" dedi.

Ankara’da sahte ve kaçak içki tehlikesi büyüyor

Son günlerde özellikle Ankara’da artan sahte ve kaçak içki vakaları, toplum sağlığını tehdit etmeye devam ediyor. Sahte içkilerin yol açtığı ölümler ve ciddi sağlık sorunları endişe yaratırken, uzmanlar vatandaşları bilinçli olmaya davet ediyor. Konuyla ilgili olarak Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Yaşar Üzümcü önemli açıklamalarda bulundu.

SAHTE VE KAÇAK İÇKİ ARASINDAKİ FARK NEDİR?

Sahte içki, var olan ürünlerin içine çeşitli katkılar eklenerek veya içeriğinde standart dışı maddeler kullanılarak üretiliyor. Özellikle metil alkol içeren sahte içkiler, ölüme kadar varan ciddi sağlık sorunlarına neden olabiliyor. Kaçak içki ise Tarım ve Orman Bakanlığı ile TAPDK’dan izin alınmadan üretilen, bandrolsüz satılan içkileri kapsıyor.

SAĞLIK AÇISINDAN BÜYÜK TEHDİT!

Sahte içki üretiminde en sık kullanılan maddeler arasında tarımsal etil alkol, denatüre kozmetik alkol ve METANOL bulunuyor. Metanol, vücutta formaldehit ve formik aside dönüşerek zehirlenmelere yol açıyor. Bu durum, görme kaybı, solunum yetmezliği ve ölüme neden olabiliyor. Kaçak içkiler de denetimden uzak olması nedeniyle ciddi sağlık riskleri taşıyor. Uzmanlar, tüketicilerin sahte içkileri kokusu, tadı veya rengiyle ayırt etmesinin mümkün olmadığını belirtti. Sahte içki, var olan ürünlerin içine çeşitli katkılar eklenerek veya içeriğinde standart dışı maddeler kullanılarak üretiliyor. Özellikle metil alkol içeren sahte içkiler, ölüme kadar varan ciddi sağlık sorunlarına neden olabiliyor. Kaçak içki ise Tarım ve Orman Bakanlığı ile TAPDK’dan izin alınmadan üretilen, bandrolsüz satılan içkileri kapsıyor.

X

Üzümcü, "Sahte içki, sağlığı doğrudan tehdit eden bir tehlikedir. Tüketiciler, kayıtlı ve güvenilir kaynaklardan alışveriş yapmalı." diyerek vatandaşları uyardı.

METANOL ZEHİRLENMESİNE DİKKAT!

Metanol zehirlenmesinin belirtilerine de değinen Üzümcü, "Baş ağrısı, baş dönmesi, mide bulantısı ve kusma gibi semptomlarla başlar. İlerleyen evrelerde bulanık görme, körlük, solunum depresyonu ve koma hali gelişebilir. Böyle bir durum yaşandığında derhal sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır." uyarısında bulundu.

TÜKETİCİLER NELERE DİKKAT ETMELİ?

Yaşar Üzümcü, vatandaşların sahte içkiden korunması için şu önerilerde bulundu:

• Sahte içki renginden ya da kokusundan değil etiket bilgilerinden anlaşılır,
• İçki şişesinin üzerinde Bakanlık onaylı kayıt numarası olmalı,
• Ambalaj üzerinde TAPDK bandrolünün olmalı,
• İçkilerin orijinal ambalajında olup olmadığına dikkat edilmeli.
• Sadece “İçki Satış Belgesi” bulunan yerlerden alışveriş yapın.
• Büyük ve güvenilir marketleri tercih edin.
• Eğer satın alınan şişe üzerinde bandrol yoksa veya hasar görmüşse satış yetkililerine bildirilmelidir.
• Bandrol ve hologramın sağlam ve şişenin orijinal olduğundan emin olun.
• Daha önce açılmış veya tekrar kapatılmış şişeleri satın almayın.
• Ambalajı veya etiketi şüpheli ürünlerden kaçının.
• Şişede tortu, bulanıklık veya fiziki kirlilik varsa ürünü almayın.
• Piyasa değerinin altında satılan ürünlerden kaçının.
• İthal ürünlerde Türkçe etiket bilgisinin olmasına dikkat edin.
• Restoran, otel veya barda tüketim yaparken sunulan şişenin bandrolünü kontrol edin.
• Lezzette belirgin farklılık (ağır koku, hafif acılık vb.) hissettiğinizde içkiyi tüketmeyin.
• Şüphe durumunda tüketimden kaçının ve Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ALO 174 hattına bildirin.

ÜZÜMCÜ'DEN YETKİLİLERE ACİL ÖNLEM ÇAĞRISI!

Üzümcü, sahte içki vakalarının önüne geçilmesi için yetkililerin acil önlemler alması gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:

“Bu konuda yapılan sahtekarlıkların ve hilelerin insan yaşamına ve sağlığına tehdit olarak algılanması ve buna göre yasal yaptırımlar uygulanması gereklidir. Diğer taraftan ülkemizde alkollü içkilere uygulanan ÖTV oranları çok yüksektir, vergi oranlarının makul düzeylere çekilmesi merdiven altı üretime olan talebi de düşürecektir. Vatandaşlarını alkol tüketiminden uzak tutmak amacıyla alkollü içkilerin vergi oranlarının diğer içeceklere göre yüksek tutmak devletlerin genel uygulamasıdır ve akılcıdır. Ancak her üründe olduğu gibi, alkollü içeceklerde vergilerin kabul edilebilir sınırların çok üzerinde olması, kaçak üretime yönlendirmekte ve büyük oranda vergi kaybına da neden olmaktadır. Örneğin Sayıştay’ın raporunda 2019 yılı içinde sahte-kaçak alkol üretimi sonucu 1,59 milyar TL ÖTV zararı olduğu tespit edilmiştir. Sahte alkollü içki üretimiyle mücadele legal sektörün korunması yanında haksız rekabet açısından da büyük önem arz etmektedir. Sorunun çözümü için ekonomik politikaların halk sağlığını önceliklendiren bir yaklaşımla şekillendirilmesi gerekiyor. Daha düşük vergiler, sahte içki üretimini azaltabilir ve kayıtlı ekonomiyi destekler. Sorun acil çözüm beklemektedir. Hiç zaman kaybetmeden kamu kurumları acil eylem planı düzenlemeli. Tarım Orman Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve ilgili diğer bakanlıklar bir araya gelip tüm önlemleri alarak, insanlarımızın can kaybını önlemelidirler.”

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız