Ankara-Bengazi yakınlaşması! Yeni bir stratejik dönem başlıyor

Ankara ile Bengazi arasında yeni dönem. Libya Ulusal Ordusu'nun lideri Saddam Hafter'in Türkiye'ye yaptığı ziyaret, iki ülke arasındaki askeri ve siyasi bağları güçlendirdi. Bu yakınlaşma, Türkiye'nin Libya'daki tüm taraflarla ilişki kurma isteğini ve bölgesel stratejik değişimleri yansıtıyor.

Ankara-Bengazi yakınlaşması! Yeni bir stratejik dönem başlıyor

Son yıllarda, Türkiye ve Libya'nın doğusunda bulunan siyasi ve askeri gruplar arasındaki ilişkilerde ciddi bir değişim yaşandı. Geçmişteki sert anlaşmazlıklar ve askeri çatışmalara rağmen, iki ülke arasındaki ilişkiler, "geçmişin sayfasını çevirmek" başlığı altında yeni bir döneme girdi. Bu yakınlaşmanın önemli işaretlerinden biri, Libya Ulusal Ordusu (LUO) lideri General Halife Hafter'in oğlu Korgeneral Saddam Hafter'in Türkiye'yi ziyaret etmesi oldu. Birçok gözlemci, bu ziyareti, iki taraf arasında bir siyasi uzlaşının tamamlandığının göstergesi olarak değerlendirdi.

ASKERİ BİR ADIM

Saddam Hafter’in Türkiye ziyareti, Ankara ile Libya'nın doğusundaki liderler arasındaki ilişkiyi daha da derinleştirdi. Bu ziyaret, iki ülke arasındaki işbirliğini güçlendirmek ve bölgesel çıkarlar doğrultusunda ortaklaşa adımlar atmak amacıyla gerçekleştirildi. Milli Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, ziyarette Türkiye ile Libya arasında ikili ilişkilerin geliştirilmesi ve bazı bölgesel konuların ele alındığı belirtildi.

YENİ BİR BAŞLANGIÇ

Türkiye, geçtiğimiz yıllarda Libya'daki doğu bölgesinin önemli siyasi figürlerini kabul etti. Ancak, Saddam Hafter'in ziyareti, Ankara'nın doğudan gelen bir askeri lideri kabul etmesi açısından bir ilk oldu. Bu ziyaretin ardından, Türk şirketleri Libya'nın doğusunda büyük projelere imza atmaya başladı, özellikle Bengazi Stadyumu'nun yenilenmesi gibi projelerle bölgenin yeniden inşasında yer almaya başladılar.

STRATEJİK DEĞİŞİMLER

Libyalı akademisyen Cemal eş-Şatşat, Saddam Hafter’in Türkiye’ye yaptığı ziyareti, bölgesel dinamiklerdeki büyük değişimlerin bir yansıması olarak değerlendiriyor. Trablus Savaşı sırasında Türkiye, Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin (UMH) yanında yer almıştı, ancak bugün Türkiye'nin Libya'daki tüm taraflarla diyalog kurma konusunda daha esnek bir yaklaşım sergilediği görülüyor. Şatşat, bu değişimin Türkiye’nin Libya'daki etkisini artırma çabalarını pekiştirdiğini belirtiyor.

LİBYA'DAKİ ETKİLER VE OLASILIKLAR

Libyalı gazeteci Mutaz el-Fituri, Saddam Hafter’in ziyaretinin Libya içinde farklı tepkiler yaratabileceğini düşünüyor. Bu ziyaret, Trablus’taki tarafların nasıl tepki vereceğine bağlı olarak ya olumlu ya da olumsuz sonuçlar doğurabilir. Libya’daki çeşitli askeri ve siyasi güçler arasındaki gerilimlerin azalmasına katkıda bulunabilecekse de, bazı gruplar bu yakınlaşmayı tehdit olarak görebilir.

EKONOMİK PERSPEKTİF

Türk araştırmacı es-Senusi Beskri, Türkiye’nin Libya'daki politikalarını ekonomik çıkarlar doğrultusunda yeniden şekillendirdiğini belirtiyor. Libya'daki çatışmaların sona ermesi, Türk şirketlerinin ülkede yeniden faaliyet göstermesine ve ekonomik ilişkilerin gelişmesine olanak sağlayacak. Beskri, Türkiye'nin Libya'daki stratejik rolünü özellikle Doğu Akdeniz'deki enerji kaynakları ile ilişkili olarak pekiştirdiğini vurguluyor.

YENİ BİR STRATEJİK YÖNELİM

UBH eski Bakanı Selame İbrahim el-Guveyl, Saddam Hafter’in Türkiye ziyaretini, bölgesel jeopolitik ve ekonomik baskıların etkisiyle Libya’daki ittifaklar haritasının yeniden şekillendiği bir dönemin habercisi olarak görüyor. Guveyl, bu tür ziyaretlerin, bölgesel uzlaşıları sağlamaya yönelik önemli adımlar olduğunu belirtiyor.

BÖLGESEL MESAJLAR

Libyalı gazeteci Muhammed Hareke ise, Saddam Hafter’in ziyaretinin, Libya’daki uluslararası güçlere yönelik bir mesaj olduğunu ifade ediyor. Hareke, bu ziyaretin, diğer ülkeleri Libya’ya yönelik politikalarını yeniden gözden geçirmeye teşvik edebileceğini ve Libya içindeki farklı taraflar arasında daha sürdürülebilir bir çözüm bulunmasına zemin hazırlayabileceğini düşünüyor. Ancak, Hareke’ye göre, Türkiye’nin Trablus’taki UMH’yi tamamen terk ettiği anlamına gelmiyor; aksine, Türkiye Libya’daki etkisini daha geniş bir çerçevede arttırma çabası içinde olabilir.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız