AK Parti sözcüsü Ömer Çelik: "Özgür Özel enerjisini partisinin içine yöneltsin, yolsuzluk iddiası CHP içinden geldi"

Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) gözaltına alınan Rümeysa Öztürk'e dair açıklamalarda bulunan Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) sözcüsü Ömer Çelik, "Rümeysa Öztürk'e atfedilen suç Filistin'deki İsrail soykırımına karşı çıkmasıdır. Konuyu yakından takip ediyoruz. Uluslararası medya dilinde manipülasyon ortaya çıkıyor. Siyonistlerin kendi suçlarını örtbas etmek için kullandığı özdeşleşme bu" dedi.

"SÜREKLİ BİR YERLERDEN ONAY ALMA MOTİVASYONU İLE CUMHURBAŞKANIMIZA PARTİMİZE OLAN SALDIRILARININ KURGUSUNU İYİ BİLİYORUZ"

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel'in açıklamalarına ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ilişkin sözlerine dair açıklamalarda bulunan Ömer Çelik, "Özel'in konuşmaları siyasetçi konuşmaları değil. Özgür Özel enerjisini CHP'nin içine yöneltsin. Özgür Özel'in konuşması bir siyasetçinin konuşması olarak adlandırılamayacak noktada. Biz kendisinin konuşmaları hedef gösterme, manipülasyon olarak başladığı andan itibaren uyarılarımızı yaptık. Sürekli bir yerlerden onay alma motivasyonu ile Cumhurbaşkanımıza partimize olan saldırılarının kurgusunu iyi biliyoruz" dedi

CHP lideri Özel'in 'vesayet altında olduğunu söyleyen Çelik, konuşmasına şu şekilde devam etti:

"Bir genel başkanın kendisini böyle bir dar alana sıkıştırmasının ne manaya geldiği bilinmekte. CHP Genel Başkanı'nın bir vesayet altında olduğu net bir şekilde görülüyor. Bahsettiğim bu vesayet ve özgürleşememe durumu nedeniyle demokratik protestosunu da istismar ederek kendi kurultay gündeminin parçası haline getirmeye çalışıyor. Cumhurbaşkanımıza dönük yalan siyasetinde de bunu net şekilde görüyoruz. Bütün gelişmeleri kendi kurultay süreçlerinin malzemesi yapmaya çalışıyor. Enerjisini AK Parti'mize ve cumhurbaşkanımıza yöneltmesi bir sonuç doğurmayacaktır. Biz defalarca rakipleri ile yarışmış ve sonucunu almış bir siyasi hareketiz."

Son dönemde yaşanan gelişmelerin 'CHP'nin kendi içindeki iktidar savaşından' kaynaklandığını vurgulayan Çelik, "CHP meseleyi yönetememiştir. Özgür Özel enerjisini partisinin içine yöneltsin. Yolsuzluk iddiası CHP içinden geldi. Bizim üzerimizden konuşmayı bıraksın. Özel'in kullandığı dil son derece zehirli bir dildir. Cumhurbaşkanımıza söylediklerini Esad'a söylememiştir" dedi.

"ZAMANINDA ÜYE ALIRKEN TERÖRİSTLERİN SIZMAMASI İÇİN MİT'TEN YARDIM İSTEMİŞTİ"

CHP lideri Özel'in "Bugün Taksim'e gitmek isteyenler MİT elemanlarıdır" açıklamasına ilişkin konuşan Çelik, "Özgür Özel bu sefer meseleyi yönetmek için siyasi açıdan doğru olmayan yollara başvurdu. Bugün Taksim'e gitmek isteyenler Mit elemanıdır dedi. Bu baştan aşağı bir yalandır. CHP'ye yurt dışında üye alırken teröristlerin sızmaması için MİT'ten yardım istemişti. Bugün de MİT'in oradaki eylemcileri Taksim'e yönlendirmeye çalıştığını söylüyor. Bu siyasi manipülasyonları bulunduğu makamın ağırlığını taşımaktan uzak yaklaşımlardır. Bugüne kadar hayat tarzlarına müdahale etmeyelim derken medya gruplarını, markaları hedef göstererek kutuplaşmanın kime ait olduğunu bir kere daha gösterdiler" dedi.

"BOYKOT İSRAİL'İN SOYKIRIMCILIĞI NEDENİYLEDİR"

CHP'nin boykotu ile İsrail menşeili ürünlerin boykotunun kıyaslandığını aktaran Çelik, konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı:

"Bizim geçmişte bazı çeşitli zamanlarda yaptığımız boykot çağrıları ,işe örnek gösteriyorlar. İsrail boykot çağrısı var mesela, aslında bunun üzerinde konuşmaya değmez ama bununla kıyaslayanlar var. Bu boykot İsrail'in soykırımcılığı nedeniyledir. Bizim çağrısını yaptığımız boykot ile bunun mukayese edilmesi akıl dışı tutumdur. Bizim medya gruplarına dönük söylemlerimizde siyasi tartışma yok, tam tersi siyaseti yok etmek üzere askeri vesayet ve yargı vesayeti üzerinden siyaset kurumuna yapılan saldırılara karşı bir iradedir bu. Bazı medya grupları sivil siyaseti hedef alarak konuşuyordu ve demokrasiyi sakatlamaya dönük konuşuyordu ve biz de buna karşı irade geliştirmiştir."

İstanbul Başsavcısı, İstanbul Valisi ve Emniyet Müdürü’nün hedef alındığını belirten Çelik, bu kişilerin siyasi bir üslupla eleştirilmesinin hak olduğunu, ancak eleştirilerin tehdit boyutuna varmasının kabul edilemez olduğunu ifade etti. Bu tür tehditlerin, CHP açısından siyasi yetersizliğin ve eksik bir siyasi üslubun işareti olduğunu vurgulayan Çelik, hakaret ve tehdit etmeden dertlerini anlatamayan bir varlık olduğunu söyledi.

Çelik, CHP’nin 'siyaset yapmayı bilmediği' ve bu konudan 'yapay zekadan' yardım almaları gerektiğini söyledi.

İstanbul Valisi ve Emniyet Müdürü’ne yönelik suçlamalara da değinen Çelik, her iki ismin de başarılı devlet adamları olduğunu belirterek, demokratik protesto hakkını kullanan vatandaşlarla şiddete başvuranlar arasında ayrım yapmaya özen gösterdiklerini kaydetti. Şiddet eylemleri gerçekleştirenlerin engellenmesinin en doğal şey olduğunu ifade eden Çelik, bu tür eylemleri engellemeye çalışan emniyet güçlerinin hedef alınmasını sert sözlerle eleştirdi.

"KİMSE KANUNLARA AYKIRI OLMADIĞI SÜRECE DEMOKRATİK GÖSTERİ HAKKINI KULLANABİLİR AMA BARBARLIĞA VANDALLIĞA GEÇİT VERİLMEZ"

Üniversite öğrencilerine seslenen Çelik, "Bütün bu süreçte bizi üzen şey bir üniversitedeki karşıt görüşlü öğrenci kardeşlerimizin birbirine saldırmasıdır. Genç kardeşlerimize sesleniyor, hangi partiyi tutarsanız tutun, kendinizi etnik olarak nasıl adlandırırsanız adlandırın. Bir genç demokratik gösteri hakkını kullanmış, ben artık hiçbir şeyden yararlanamam diyor ve polisimiz de devlet sana bakar diyor. Karşıt fikirlerdeyiz diye birbirine saldıran üniversiteli kardeşlerimize söylüyorum çimlere oturup fikirlerinizi tartışın. Kimse kanunlara aykırı olmadığı sürece demokratik gösteri hakkını kullanabilir ama barbarlığa vandallığa geçit verilmez" dedi.