Gazze için yeni ateşkes teklifi
İsrail ve Hamas arasında Gazze'deki ateşkes konusuyla ilgili sunulan yeni teklifin, esir takası ve yerinden edilen Filistinlilerin kuzeye "şartlı" dönüşünü içerdiği öne sürüldü.
İsmini açıklamayan bir Filistinli kaynak, yaptığı açıklamada, İsrail ve Hamas arasındaki Mısır'ın başkenti Kahire'deki dolaylı müzakerelere dair bilgi verdi.
Ateşkesle ilgili yeni teklifin üç aşamadan oluştuğunu belirten kaynak, ilk aşamada, İsrailli sivil esirlerin yanı sıra uzun süreli hapis cezaları alan 100 Filistinlinin de dahil olduğu 900 Filistinlinin serbest bırakılmasını ve yerinden edilen sivillerin Gazze'nin kuzeyine dönmesini içerdiğini belirtti.
Kaynak, yerinden edilenlerin, ikamet ettikleri bölgelere değil, uluslararası kuruluşların kurduğu kamplara dönmesi gerektiğini ifade etti.
Yerinden edilenlerin kuzeye dönmesi durumunda, İsrail güçlerinin doğudaki Salahaddin ve batıdaki Er-Reşid caddelerine birkaç yüz metre uzaklıkta konuşlanacağını aktardı.
Kaynak, ikinci aşamada, tüm İsrailli esirlerin serbest bırakılacağı üzerinde anlaşılan sayıda Filistinli tutuklunun serbest bırakılacağını, üçüncü aşamada ise İsrailli esirlerin cesetlerinin teslim edileceğini ifade etti.
Ateşkes teklifinin Hamas'ın taleplerini karşılamadığını belirten Hamas yetkililerinden Mahmud Merdavi, teklifin, açık ve net bir şekilde ateşkesi ve İsrail'in Gazze'den çekilmesi gerekliliğini görmezden geldiğini ifade etti.
Merdavi, "Bizi yeni bir savaşa sürüklemeyecek bir anlaşma istiyoruz. Bu anlaşma, kapsamlı bir ateşkes, İsrail askerlerinin tamamen Gazze'den çekilmesi, yerinden edilenlerin evlerine dönmesi ile imar çalışmalarının şartsız olarak gerçekleşmesi ve esir takasını içermelidir. İsrailli esirlerin serbest bırakılmasını garanti altına alan ancak bizim esirlerimizi müzakerelere ve İsrail'in insafına bırakan bir anlaşma istemiyoruz. Bu, işgalin devam etmesi ve Gazze Şeridi'nin kuzey ve güney bölgelerinin İsrail işgali altında bölünmesi anlamına gelir." dedi.
Merdavi, söz konusu teklifin ateşkesi ve askerlerin çekilmesini içermediğini, esirlerin durumunun netleştirilmediğini ve yerinden edilenlerin dönmesini değil sivil ve asker olarak ikiye bölünmesini içerdiğini, bu durumun da yerinden edilenlerin çoğunun evlerine dönemeyeceği anlamına geldiğini ifade etti.
