Tarım Makinaları Eğitiminde 70. yıl: Ankara Üniversite’nin asırlık sıralarında mezunlar ve öğrenciler buluştu
Türkiye’de tarım makineleri eğitiminin 70. yılı, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde düzenlenen etkinlikle kutlandı. Akademisyenler ve mezunlar, tarımın geleceği ve teknolojik dönüşümün önemi üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye’de tarım makineleri eğitiminin 70. yılı, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Makinaları ve Teknolojileri Mühendisliği Bölümü’nde coşkuyla kutlandı. Kutlamalara, akademisyenler, mezunlar ve öğrenciler yoğun ilgi gösterdi.
“YILLAR ÖNCE SIRALARA YAZILAN KOPYALAR BİLE DURUYOR”
Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Makinaları ve Teknolojileri Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Çolak, etkinlik sırasında nostaljik detaylara dikkat çekti. Çolak, 69 yıllık mezunlar için fakültenin her köşesinin ayrı bir anlam taşıdığını belirterek, şunları söyledi: “Bu bölüm sadece eğitim değil, aynı zamanda anıların paylaşıldığı bir yer. Bugün burada bir araya gelmek, hepimiz için geçmişi yad etmek anlamına geliyor. Sıralarda kazılı yazıları bile yıllar sonra görebilmek, bu binanın ruhunu hissettiriyor. Bu mekân, herkesin kalbinde unutulmaz bir yere sahip.”
TARIMIN GELECEĞİ VE TEKNOLOJİK DÖNÜŞÜ
Etkinlikte konuşan Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Hüseyin Atar, tarımın geleceğine dair önemli açıklamalarda bulundu. Küresel sorunların tarım sektörüne etkilerine değinen Atar, stratejik öneme sahip bu sektörde modernleşmenin önemini vurguladı:
“Tarım, iklim değişikliği, nüfus artışı ve su kaynaklarının azalması gibi ciddi sorunlarla karşı karşıya. Ancak Türkiye, verimli toprakları ve çeşitli iklim kuşakları sayesinde büyük bir tarımsal potansiyele sahip. Bu potansiyeli tam anlamıyla kullanabilmek için akıllı tarım tekniklerinin yaygınlaştırılması, çiftçilerin bilinçlendirilmesi ve tarım sektöründe Ar-Ge yatırımlarının artırılması gerekiyor.”
TARIMDA DİJİTALLEŞME VE YENİLİKLERİN ÖNEMİ
Dekan Atar, dünya genelinde tarımsal üretimi etkileyen teknolojik yeniliklere de dikkat çekti. Yapay zekâ, dronelar ve biyoteknoloji gibi yeniliklerin sadece gelişmiş ülkelerde değil, gelişmekte olan ülkelerde de yaygınlaştırılmasının önemine işaret etti: “Küresel gıda güvenliğinin sağlanması, bu teknolojilere erişimin adil bir şekilde sağlanmasına bağlıdır. Türkiye’nin dünya tarımında rekabet gücünü artırması için üreticiler ve akademisyenlerin iş birliği yapması şart. Tarım, sadece üretim değil, insanlık için bir yaşam kaynağıdır. Gelecek nesillere sürdürülebilir bir sistem bırakmak için bugünden harekete geçmeliyiz.”