Sağlık çalışanları hükümete seslendi: “37 bin kadro, sağlık sistemini kurtarmaz!”

37 bin kişilik kadronun yalnızca sağlık personeline ayrılmasını isteyen sağlık emekçileri, “Bu sadece bir atama değil, toplumun sağlık hakkı meselesi” diyerek yetkililere seslendi.

Atama bekleyen sağlık çalışanları, uzun süredir dile getirdikleri kadro taleplerini bir kez daha gündeme taşıdı. Genç Sağlık Sendikası öncülüğünde bir araya gelen sağlık emekçileri, Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde basın açıklaması yaparak, 37 bin kişilik kadronun yalnızca sağlık personeline ayrılmasını istedi.

Sağlık emekçileri adına basın açıklamasını okuyan Genel Sağlık Sigortası (GSS) Kamuda İstihdamı Arttırma Komisyonu Başkanı Ahmet Esmer, şunları söyledi:

“MEZUN OLDUK, GÖREVE BAŞLAYAMADIK”

Bir buçuk yılı aşkın süredir, Sağlık Bakanlığı tarafından herhangi bir sağlık personeli ataması yapılmamıştır. Bu süre zarfında; diplomalı, donanımlı, idealist binlerce genç, mesleğine kavuşmayı beklemekte, ailesine mahcup olmakta, umudunu ve gençliğini tüketmektedir. Bir nesil, mezuniyet sevincini yaşayamadan atanamamanın acısına tutulmuştur. Geçtiğimiz günlerde Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından, Sağlık Bakanlığı’na 37 bin personel için kadro onayı verilmiştir. Ancak bu sayı, kamuoyuna yalnızca sağlık personeli alımı gibi yansıtılsa da gerçekte temizlik görevlisi, güvenlik personeli gibi sürekli işçi statüsündeki kadroları da içermektedir. Halihazırda yetersiz olan bu sayı, sağlık personeli ihtiyacını karşılamaktan uzaktır. İçerisinde sağlık hizmeti sunmayan alanlardaki kadroların da yer alması, zaten ağır yük altında çalışan sağlık sistemimizin ihtiyacını karşılamaya yetmeyecektir.

“37 BİN KADRO SAĞLIKÇILARA MÜJDE DEĞİL”

Daha da düşündürücü olan ise şudur: Sağlık Bakanlığı, yıl sonunda açılacak yeni sağlık tesisleri için ek kadro talep etmiş olmasına rağmen, 2025 yılı için sadece bu 37 binlik alıma onay verilmiştir. Bu nedenle Sağlık Bakanlığı, elindeki sınırlı kadroyu iki parçaya bölerek hem mevcut eksikliği gidermeye hem de yıl sonunda açılacak tesislerde personel ihtiyacını karşılamaya çalışmaktadır. Bu tablo, açıkça gösteriyor ki: Yıllardır istihdam bekleyen gençlerimiz için bu durum müjde niteliğinde değildir. Çünkü zaten düşük ve yetersiz sağlık personeli alımını içeren bu kontenjanın ikiye bölünmesi söz konusudur. Bugün Türkiye’nin dört bir yanında dev şehir hastaneleri açılmakta, ancak içi boş bırakılan bu hastaneler personelsiz yürümemektedir. Boş polikliniklerde çare aranmaz, koridorlarda umut büyümez. Unutulmamalıdır ki; sağlık sistemi ancak insan gücüyle, sağlık personelinin alın teriyle işler hâle gelir.

“SAĞLIKTA TASARRUF OLMAZ”

Buradan Hazine ve Maliye Bakanımıza açıkça sesleniyoruz. Uygulanan tasarruf politikası nedeniyle alımın iki parçaya bölünmesi ihtimali, sağlık hizmetlerinin sürdürülebilirliği açısından ciddi riskler taşımaktadır. 37 bin kişilik kadro, bölünmeden, tek seferde ve yalnızca sağlık personeline yönelik kullanılmalıdır. Yetersiz kontenjanlı bölünmüş alım süreci; sahada yaşanan personel yetersizliğini daha da derinleştirecek, yeni açılacak tesislerin işlevsiz kalmasına neden olacaktır. Oysa çözüm çok net: Tek seferde, tamamı sağlık personeli unvanlarından istihdam yapılmalı ve Sağlık Bakanlığı’na yıl sonu açılması planlanan tesisleri için ayrıca ek bir kadro ve bütçe verilmelidir.

Bu yanlıştan derhal dönülmelidir. Aksi hâlde vatandaşlarımız, sağlık hizmetine erişimde daha büyük sıkıntılar yaşayacak; sağlık çalışanları daha da tükenmiş hale gelecektir. Sağlık personelini maliyet kalemi gibi gören bu anlayış, sürdürülebilir değildir. Çünkü sağlık personeli gider değil, güvendir. İsraf değil, yatırımdır. Ve asla ama asla ertelenemez bir ihtiyaçtır. Bugün bir hemşire üç kişinin işini yapıyor. Bir ATT hem ambulansta hem acilde nefes nefese görevde ama hâlâ kadro verilmesinde tasarruf anlayışı öne sürülüyor. Oysa sağlıkta tasarruf olmaz. Savaşta mühimmat kesilmez; hastalıkta personel azaltılmaz!

“İSTİHDAM DEĞİL, İRADE KONUŞUYOR”

Sayın Bakanlar, sayın yetkililer, Bu 37 bin kişilik alım bölünmemeli, tek seferde, tamamı sağlık personeli unvanlarından yapılmalıdır. Yıl sonunda açılacak yeni sağlık tesisleri için ayrıca ek kadro ve bütçe tahsis edilmelidir. Çünkü bu yalnızca bir istihdam meselesi değil, milletimizin sağlık hakkı meselesidir. Biz bugün burada sadece şikâyet etmiyoruz. Bu meydanda yalnızca gözyaşı değil, irade konuşuyor. Bu kürsüde atama bekleyen binlerce sağlıkçının kalp atışı duyuluyor. Biz birlikte güçlüyüz, birlikte güzeliz.