Erbakan’dan Erdoğan’a: “DEM desteği ile Anayasa değişikliği planlamasına yönelik şüphemiz var”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “silkelenme süreci” açıklamasına atıfta bulunarak konuşmasına başlayan Özel, “Artık samimiyete ihtiyaç var. Her şeyi bir yana bırakacaksınız. Açıklık olacak, samimiyet olacak. Kimse kimseyi kandırmasın. Ben bekleyeyim duruma göre pozisyon alayım demek olmuyor. Bizim CHP açısından bu ülkedeki insanların yararına olacaksa, analar ağlamayacaksa, Kürtler yaşadıkları sorunlara çözüm bulacaksa, biz bu işte varız” dedi.

“Sonuç iyi olursa sahiplenirim, kötü sonuçlar olursa uzak durayım”

Bir yılı aşkın bir süredir İmralı ile müzakerelerin yapıldığını ve yapılan görüşmelere devlet adına birisi tam yetkili, dört kişilik bir heyetin eşlik ettiğini vurgulayan Özel, “Bu konudan dakika dakika haberiniz olacak. Anayasa Mahkemesi'nin bir üyesi, Yargıtay'dan üyeler, yüksek hakimlerin bulunduğu 20'nin üzerinde hukukçudan oluşan bir masa bir yerde çalışma yapıyor olacak, sizin bilginizle. Sonra millete bir şeyler oluyor, kendiliğinden oluyor. Sayın Bahçeli de güzel konuştu. Ben bir şey demiyorum, benimle ilgisi yok. Olursa sahiplenirim, iyi sonuçlar olursa bana yarasın, kötü sonuçlar olursa uzak durayım. Bu millet böyle kandırılabilecek, zekası hafife alınabilecek bir millet değil. Bir iş bir işi yapacaksan onun sorumluluğunu alacaksın, cesaretini göstereceksin. Bu sürecin tam göbeğindesiniz, Millet sana bunun görevini vermiş, yetkisini vermiş, gerekeni yap” şeklinde konuştu.

“Anayasayı değiştirip Erdoğan'a bir şey verip karşılığında bir şey almak işte bu samimiyetten uzaktır”

Öcalan’ın çağrısına ilişkin iktidarı ‘samimiyete’ ve ‘şeffaflığa’ davet eden Özel, şunları kaydetti:

“Biz Recep Tayyip Erdoğan'ın gizli ajanda pazarlıklarının ve kenardan hiçbir şey yokmuş gibi meseleyi edilgen bile değil, korkak bir şekilde bir yerden izleyip bütün siyasi riski ortağının sırtına yükleyip buradan bir avantaj çıkarsa gidip nemalanırım demesini son derece samimiyetsiz buluyoruz. Efkan Ala'da bu konuda tarihsel bir tutarlılık içerisinde. Durum netleşene kadar uçakta beklemek olmaz. Anayasayı değiştirip Erdoğan'a bir şey alıp karşılığında bir şey almak işte bu samimiyetten uzaktır. Biz buna karşı olacağımıza söylemiştik”

“Öcalan’ın umut hakkından yararlandırılması uygun değil”

Öcalan’ın çağrısına ve sonrasında atılacak adımlara ilişkin şüpheleri olduğunu dile getiren Yeniden Refah Partisi lideri Erbakan, Öcalan’a hak etmediği hiç bir şartın sağlanmaması gerektiğini belirterek, “Bu noktada barışa yönelik PKK’nın silah bırakmasına yönelik bir çağrının olması bizim daha önceki açıklamalarımızda da ifade ettiğimiz gibi makul bir yaklaşımdır. Ancak burada önemli olan husus Abdullah Öcalan’ın herhangi bir şekilde İmralı’dan çıkarılması, bir ev hapsine geçirilmesi ve birtakım haklardan yararlanılmasının önünün açılmasının uygun olmadığını ifade etmek istiyorum. Umut hakkından yararlandırılması uygun olmadığını ifade etmek istiyorum” dedi.

“ÖCALAN’A DA HAK ETMEDİĞİ BİRTAKIM HAKLAR VERİLMEDEN BU BARIŞIN SAĞLANMASI ÖNEMLİDİR”

Öcalan’ı Ankara’da istemediklerini vurgulayan Erbakan, “Bundan sonra atılacak olan her adımın tabii ki yakından takip edeceğiz. Suriye’nin kuzeyinde yer alan adeta bir ordu haline getirilmiş olan terör güçlerinin YPG‘nin silah bırakması son derece önemlidir. Bu olmadıktan sonra tam manasıyla çözüm gerçekleşmiş barış gerçekleşmiştir diyebilmek mümkün değildir. İktidarın bu konudaki samimiyeti ile ilgili şüphelerimiz olduğu hususunu üzülerek ifade etmek istiyorum. Abdullah Öcalan’ın birtakım tavizlerin verilmesi kendisinin bir takım haklardan istifade ettirilmesi ve bunun karşılığında da DEM Parti'nin Meclis'te desteğinin alınarak iktidarın istediği yönde bir anayasa değişikliği yapılmasının planlandığı hedeflendiğine ilişkin şüphelerimiz var. Öcalan’a da hak etmediği birtakım haklar verilmeden bu barışın sağlanması önemlidir."