Ankara’da Ankara Siyaseti’nin Konuğu İYİ Parti Ankara İl Başkanı Faruk Köylüoğlu
Türkiye’nin ve siyasetin başkenti Ankara’nın sorunlarını konuşacağımız 'Ankara’da Ankara Siyaseti’nin üçüncü bölümünde İYİ Parti Ankara İl Başkanı Faruk Köylüoğlu, anadolugazete.com.tr’nin sorularını cevapladı.
ÖZEL HABER: MUHAMMED AYBER
Türkiye’nin ve siyasetin başkenti Ankara’nın sorunlarını konuşacağımız 'Ankara’da Ankara Siyaseti’nin üçüncü bölümünde İYİ Parti Ankara İl Başkanı Faruk Köylüoğlu, anadolugazete.com.tr’nin sorularını cevapladı.
“ANKARA’YI BOŞ KENTTEN BAŞKENT HALİNE GETİRMEK ŞART”
Ankara bizim için çok değerli çok önemli çünkü, Ankara hem benim doğduğum yer, büyüdüğüm yer, kazandığım yer. Ben Ankara’nın Hasanoğlan köyündenim. Elmadağ’a bağlı ama doğma büyüme neredeyse hep Çankaya ilçesinde bulundum. Ankara’yı Cumhuriyete yakışan bir başkent haline getirmek için düzgün kentleşmeyi sağlamamız gerekiyor. Ankara’yı boş kentten Başkent haline getirmek şart. Onun için de yapılması gereken çok ciddi hizmetler gerekiyor. Tabii Ankara Büyükşehir Belediyesi gerçekten Türkiye’de örnek bir belediyecilik sergiledi. Bugüne kadar yapılmadık kırsal kalkınmadan tutunda, şehircilik anlamına gelecek her türlü hizmeti yapmaya çalıştı. Ancak Büyükşehir Belediye’sinde meclis aritmetiği muhalefette olduğundan, tabi aslında iktidardaki merkez hükümete yakın muhalefette olduğu için, AK Parti ve MHP’de olduğu için, çok ciddi engellemelerle karşı karşıya kalıyor. O da tabi Ankaralıyı etkiliyor ve yeterli hizmetin gitmesini engelliyor. Tabi zannediyorlar ki muhalefet yapmak bir yere kadar. Biz nasıl Türkiye için ben İYİ Parti İl Başkanı olarak Türkiye için yapılan her türlü hizmete, her türlü yatırıma destek veriyoruz. Bir kere memleket için milletimiz için yapılıyor. Öncelik bundadır, bunun önceliği bundadır denebilir ama biz yapılan hizmetleri hiçbir zaman inkar eden tarafta olmadık olmayız da. Burada çünkü hizmet gitmediği zaman, işte Ankara özeline bakarsak, Ankaralı etkileniyor bundan. Şimdi bakıyorsunuz ben dünyada birçok ülkeyi gezdim birçok ülke başkentini gördüm her birinde merkeziyle havaalanı arasında metro mutlaka vardır, olmayan yer yoktur. Bizde maalesef bu çok ciddi bir eksiklik.
-Sizce Başkent'in bir ulaşım sorunu var mı?
“ULAŞTIRMA BAKANLIĞI ‘BEN YAPACAĞIM’ DEDİ AMA HALA HİÇBİR ŞEY YAPILMADI”
Yani ulaşım sorunundan ziyade şöyle bir şey. Tabi Ankara diğer kentlere göre ulaşımda çok yorucu veya yoğun değil. O açıdan değil ama, modernleşmesi için, ticaretin gelişmesi için birtakım şeylere ihtiyaç duyuluyor. İşte havaalanıyla şehir merkezi arasında mesela metro. Bunun olmaması çok büyük eksiklik. Ankara’da dış hatların yeteri kadar olmaması Ankara ticaretinin gelişmesini engelliyor, bu da tabi merkezi hükümete bağlı bir şey. Metronun yapımında Ulaştırma Bakanlığı ‘ben yapacağım’ dedi ama hala hiçbir şey yapılmadı. Bu tip eksiklikleri oluyor ama Ankara’da gelişecek, geliştirilecek çok şey var daha bir önceki dönemde Mansur Bey'in öncesinde yapılan çok gereksiz yatırımlar var.
“ANKAPARK, BÜYÜK PARALAR HARCANAN GEREKSİZ BİR YATIRIM”
Ankapark gibi, büyük paralar harcanan gereksiz bir yatırım. Yani Ankara’nın daha havaalanına metrosu yokken merkezine böylesi büyük boş bir yatırım yapılması hoş değil. Doğru dürüst kent meydanı dizayn edilmeden, bu tip şeylerin yapılması, hatta Atatürk Orman Çiftliği’nin buna peşkeş çekilmesi de ayrı bir sıkıntıdır.
Ankara’ya yapılacak çok ciddi hizmetler var aslında. Ankara Kuvayı Milliye’nin merkezi. Atatürk’ün göz bebeği. Atatürk’ün Ankara’yı başkent yapmasına sebep veren etkenler düşünüldüğü zaman boşu boşuna başkent olmuş bir yer olmadığı ve geçmiş tarihinde kurulmuş Ahilik Cumhuriyet var. Daha önceki yaşantı var, tarihsel gerçeklik var. Ankara çok önem verilmesi gereken, cumhuriyetin göz bebeği olan bir yer ve ona da layık olması için daha yapılacak çok şey var.
Hem bir Ankaralı olarak hem de Ankara’da doğmuş büyümüş birisi olarak Ankara’da bir hemşehricilik var mı ya da Ankaralılar birbirini tutuyor mu? Yoksa bu kozmopolit yapı Ankaralılığı dağıtıyor mu?
“HÜDAYDA ÇALDIĞINDA HEP BİRLİKTE HEYECANLANIYORUZ”
Ankara’da hemşehricilik tabii ki vardır. Ankaralılık vardır ama bunu şöyle algılamamak lazım Ankara bir üniversite kenti, çok ciddi öğrencileri kucaklayan bağrına basan bir şehir. Çok ciddi organize sanayi bölgesi olan bir şehir. Onun için bazı illerden göç alır, ama bu iller genelde, bozkır toprağının çocukları diyorum ben onlara, hep çevre illerdir. İşte Çankırı, Çorum, Yozgat, Kırşehir, Kırıkkale… yoğunluk buralardan gelen insanların oluşturduğu bir kent aslına Ankara. Bu saydığımız insanların çoğu da Ankara’da doğmuş oluyorlar. Ya babası ya dedesi o illerden gelmiş oluyor. Ama bizim gibi işte Hüdayda çaldığında heyecanlanan arkadaşlarımız bunlar. Onun için öyle yabancı olarak görmüyoruz. Hemşehri dernekleri filan var ama onlar bence gerçek Ankaralı.
-Cumhuriyetimiz İkinci yüz yıla girerken sizce Ankara Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışır bir konumda mı?
“İYİ PARTİ OLARAK ANKARA’NIN YÖNETİMİNDE DAHA ETKİLİ VE YETKİLİ OLACAĞIZ”
Tabi ki yeterli değil yani biraz daha önce söylediğim gibi Ankara, Cumhuriyetin başkenti son Türk Cumhuriyeti devletinin başkenti. Bütün Ortadoğu işte kuzey, balkanlar, Kafkasya birçok Türk devletlerinin de göz bebeği. O açıdan yapılan şeyler yeterli değil, yapılması gereken çok şey var. Önümüzdeki yerel seçimlerde de inşallah biz de İYİ Parti olarak Ankara’nın yönetiminde daha etkili ve yetkili olacağız diye düşünüyoruz. Gerek meclis üyeliği olarak, gerekse belediye hizmetlerinde yeterli hizmetin gelmesi için mücadele edeceğiz.
-Ankara’nın çok büyük bir potansiyeli var. Ankaralının refahına ve cebine yansıyacak şekilde nasıl kullanılabilir bu doğrultuda sizce neler yapılabilir?
“ANKARALI ASLINA BAKARSANIZ SAHİPSİZ”
Ankara’da bir kere aslında Ankaralıya bir şekilde bunlar dönüyor. Ankara savunma sanayinde çok ciddi bir yere gelmiş durumda. Ayrıca üniversite kenti olmamızdan da çok ciddi bir potansiyelimiz var. Ankara’da Dünya çapında üniversiteler bulunuyor. Bunların hepsinin Ankaralıya çok ciddi faydaları tabii var ama yeterli mi? Değil. Ankaralı aslına bakarsanız sahipsiz. Ankara’nın gerçekten bir sahibi yok yani sahip çıkılmıyor.
“YATIRIMLARIN DOĞRU YERLERDE DOĞRU ŞEKİLDE YAPILMASI GEREKİR”
6 Şubat'ta yaşadığımız çok büyük bir deprem felaketi var. Aslında bunların hep ders olması gerekiyor. Ankara’nın jeolojik yapısı itibariyle de depremden tamamen arınmış olmasa da nispeten daha sağlam bir zemine sahip. Bu açından da stratejik olarak da çok büyük önemi var. Ama ne var ki birtakım yatırımlar Ankara’da yapılması gerekirken, Bilişim Vadisi Kocaeli İstanbul arasına, Gebze tarafına götürüldü. Biz tabi o zaman çok mücadele ettik. Ülkenin yeni yüzyılında çok daha önemli yerlere gelmesi için Ulu Önderimiz Atatürk’ün hedef koyduğu gelişmiş ülkeler, medeniyetler seviyesine çıkabilmesi için bu yatırımların doğru yerlerde doğru şekilde yapılması gerekir. Mesela bilişim vadisinin oraya götürülmesi büyük bir hatadır. Ondan sonra finans merkezinin İstanbul Ataşehir’e götürülmesi hatadır.
Stratejik konum itibariyle de Ankara çok önemli, bunların hepsinin göze alınması lazım. Merkezi hükümetin bir İstanbul sevdası var. İnşallah akılların başlarına alıp, doğru yolu bulurlar.
-Ankara, başkent olma özelliğiyle siyasetin ve yönetimin merkezini oluşturuyor. Belediyelerin genel siyasetten uzak durup hizmet odaklı çalışması gerektiğini mi düşünüyorsunuz? Merkezi yönetimin yerel siyasete karışması doğru mu?
“ANKARA HALKINA YAPILMIŞ BİR DÜŞMANLIKTIR”
Bence bu zihniyetin değişmesi gerekir. Aslında demokrasilerde karşıt görüşler çok daha değerli ve önemlidir. Birbirlerinden birçok şey öğrenirler ve gelişimi sağlar ama engelleme üzerine kurulmuş bir zihniyet halbuki halkı etkilediği için direkt Ankara halkına yapılmış bir düşmanlıktır. Şimdi bakıyoruz belediye hizmetlerinin fiyatlarını artmasından bahsediliyor, rakamların iki katı artıyorsa merkezi hükümetin zamları on katı yani böyle tutarsız şeyler var. Aslına bakarsanız merkezi hükümette yerel yönetimin yaptığı hizmetlerin onların faydasına olacağını düşünmesi lazım esasında dediğiniz gibi zihniyetteki muhalefet. Biraz şöyle bir zihniyet var; ‘birisi benden iyi bir şey yapıyorsa önüne geçeyim de millet ona yönelmesin.’ Fayda öyle sağlanmıyor işte bakıyoruz gelişmiş ülkelerdeki demokrasi anlayışı bu değil.
-Mevcut Ankara Büyükşehir Belediyesi yönetimi hakkında peki düşünceleriniz nelerdir?
"MANSUR YAVAŞ GERÇEKTEN TARAFSIZ BİR BELEDİYECİLİK YAPABİLİYOR"
Mansur Bey’inde 4,5 yıllık icraatından biz memnunuz kendisi de zaten bize yabancı değil. Belediyede kadro konusunda CHP’lilerin şikâyetleri konusunda ise şunu söyleyebilirim, İYİ Parti’lilerin de şikayetleri var. Bu da demektir ki Mansur Yavaş gerçekten tarafsız bir belediyecilik yapabiliyor. Demek ki memleket için aslında çok önemli, değerli bir şey. Yani Türkiye Cumhuriyeti kimliğinin referansını, parti kimliğinden daha önemli görüyor. Ben duyuyorum mesela ‘AK Partili iş insanları ihaleler alıyor’ deniyor ‘MHP’li iş insanları ihale alıyor’ deniyor. AK Partili veya MHP’li olduğu bilinen kişilerin işe alındığı, belli bir yere görevlere getirildiği söyleniyor. Ben bunu yadırgamıyorum. Onlar da bu memleketin evlatları. Yani faydalı olacaklarsa tabi ki liyakat esasına göre alınmalıdır. Yerel yönetimlerde partili partisiz düşünmemek lazım. Daha az oy çıkan yere asfalt yapmıyor muyuz? Yol götürmüyor muyuz? Öyle düşünün. Yani bence tarafsız belediyecilik anlayışı olması gereken bir anlayış.
-Ankara’da çok güçlü bir sivil toplum yapısı var. Sizin sivil toplum kuruluşlarıyla diyaloglarınız nasıl?
"HERKES TÜRKİYE’NİN İÇİNDE BULUNDUĞU SIKINTILARLA MÜCADELE ETMEYE ÇALIŞIYOR"
Sivil toplum kuruluşlarıyla aramız çok iyi. Çünkü bende sivil toplumdan geliyor sayılırım. Ankara Ticaret Odası’nda uzun dönem hem meclis üyeliği hem de tekstilciler komite başkanlığı yaptım. Bundan dolayı da sivil toplum kuruluşlarıyla sürekli diyalog halindeyiz. Hatta şu an gelir adaletsizliğiyle ilgili birçok farklı büyük sivil toplum kuruluşları ile ilgili ortak bir çalışma organizasyonu hazırlığı içerisindeyiz. İlerleyen süreçlerde bütün çalışmalarımızı tamamladıktan sonra duyurusunu gerçekleştireceğiz. Özellikle Ankara’da yaşayan insanların gelir adaletsizlikleriyle nasıl mücadele ettiklerini, bunlara yönelik çözümlerimizi birçok teknokratın, bilim adamının, sivil toplum kuruluşlarının destekleriyle beraber oluşturacağımız raporlarla beraber bu organizasyon için mücadele etmeye başlayacağız.
Şu an herkes Türkiye’nin içinde bulunduğu sıkıntılarla mücadele etmeye çalışıyor. Öğrenciler için burslar isteniyor, öğrenciler için kalacak yer ayarlanmaya çalışılıyor, işsizler için iş isteniyor. Şu an neredeyse bütün sivil toplum kuruluşlarının çalışmaları buna döndü. Geldiğimiz nokta itibariyle böyle bir problem var. Biz de tabi bununla ilgili İYİ Parti Ankara İl Başkanlığı olarak kapsamlı bir çalışma organizasyonu oluşturmaya başlayacağız.