Ankara'da 52 yıldır "Semercilik" yapan İbrahim Atıcı, ata yadigarı mesleğini gelecek nesillere aktarıyor
Ankara'nın Beypazarı ilçesinde, geleneksel semercilik mesleğinin son temsilcilerinden biri olarak faaliyet gösteren İbrahim Atıcı, dedesinden ve babasından devraldığı bu geleneği geleceğe taşımak için büyük bir çaba harcıyor.

Yarım yüzyılı aşkın bir süredir semer yapımıyla uğraşan Atıcı, hem mesleğin geleceği için hem de geçmişin mirasını yaşatmak için önemli bir rol üstleniyor.
Beypazarı'nın Kuyumcular Çarşısı’nda, geleneksel yöntemlerle semer yapan 65 yaşındaki İbrahim Atıcı, "Yaşayan İnsan Hazinesi Geleceğe Aktarılan Mirasın Temsilcileri" ödülüne layık görülerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan takdir aldı. Bu ödül, sadece İbrahim Atıcı'nın mesleğe olan bağlılığının bir göstergesi değil, aynı zamanda semerciliğin Türkiye'nin kültürel mirasındaki önemli yerini koruması adına gösterilen bir çaba olarak öne çıkıyor.
Geleneksel semer yapımında kullanılan malzemelerle, her biri ustalıkla işlenmiş semerleriyle dikkat çeken Atıcı, kuyumcular çarşısındaki dükkanının önünde tahta iskeletleri boyayıp, üzerine keçe kaplı minderleri geçirdikten sonra turistlerin yoğun ilgisini çekiyor. Yük hayvanları için yaptığı semerler hala köylüler tarafından kullanılmaya devam ederken, minyatür semerler de Beypazarı'na gelen turistler tarafından hediyelik olarak tercih ediliyor.
"SEMERCİLİK BİR ZAMANLAR YAŞARDI, ŞİMDİ YAVAŞ YAVAŞ SÖNÜYOR"
Semerciliği 52 yıldır icra eden İbrahim Atıcı, mesleğin eski parlak günlerini anlatırken, aynı zamanda bu geleneğin hızla yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirtiyor. Atıcı, "Bu meslek, dedemden, babamdan kaldı. Ben üçüncü kuşak olarak devam ediyorum. Eskiden burada 11 tane semerci vardı. Biz o zamanlar bu dükkânda 600 semer yapıyorduk. Ama şimdi 60 tane bile zor yapıyoruz. Hayvan kalmadı, bunlar genelde sürücüler veya eski zamanlardan kalan kişiler tarafından alınıyor. Artık semercilik bitiyor, yok denecek kadar az kaldı," diyerek mesleğin içindeki zorluklara dikkat çekiyor.
"CUMHURBAŞKANIMIZA SÖZ VERDİM, SEMERCİLİĞİ YAŞATMAK İÇİN ÇALIŞIYORUM"
İbrahim Atıcı, mesleğin ölmemesi için çaba sarf ettiğini belirterek, Cumhurbaşkanlığı’na verdiği sözü de hatırlatıyor. "Biz Cumhurbaşkanlığımıza söz verdik, ‘Bu mesleği yaşatmak için elimizden ne geliyorsa yapacağız’ dedik. O da desteklerini esirgemedi, gerçekten bize yardımcı oldu," diyen Atıcı, semerciliğin korunması için yalnızca kendi çabalarından değil, devletin de katkılarından faydalandığını vurguluyor.
"ZORLUKLARINA RAĞMEN DEVAM EDİYORUZ"
Semer yapımının zahmetli ve zaman alıcı bir iş olduğunu anlatan Atıcı, her bir semerin yapımının bir günden fazla sürdüğünü söylüyor. "Bir semer zor bela 3 bin lira eder ve ustanın yevmiyesi de aynı fiyata yakın. Bu işin malzemesi pahalı, yapması ise oldukça zor. Yine de bu mesleği yaşatmaya devam ediyoruz," diyor.
Semerciliğin zor bir meslek olmasının yanında, çırak sıkıntısı gibi başka sorunlar da bulunuyor. Atıcı, "Çırak bulamıyoruz. Halk Eğitim de çırak arıyor ama bir türlü bulamıyor. Artık bu mesleği ilkokuldan sonra gelen çocuklar öğrenmiyor, çünkü bu işin inceliklerini öğrenecek yaşta değiller. Bizler, babamızdan aldığımız eğitimle buradayız ve mesleğimizi sürdürüyoruz," diye ekliyor.
MİNYATÜR SEMERLERDEN HEDİYELİK EŞYALARA
Beypazarı'na gelen turistlerin ilgisini çeken minyatür semerler de İbrahim Atıcı’nın üretiminde yer alıyor. Bu küçük semerler, hem geleneksel zanaatın bir parçası hem de hediyelik eşya olarak büyük talep görüyor. Atıcı, hem büyük semerler hem de bu minyatür hediyelik semerler için elinden gelenin en iyisini yapmaya devam ediyor.
İbrahim Atıcı, semercilik mesleğini yaşatmaya olan kararlılığını sürdürerek, bu zanaatın son temsilcisi olma yolunda büyük bir özveriyle çalışıyor. Mesleğin ölmemesi için verdiği mücadele, sadece ona ait bir sorumluluk değil, aynı zamanda kültürel mirasın korunmasına duyduğu derin bağlılığının bir göstergesidir.
Değerli YeniAnkara.com.tr okurları,
YeniAnkara.com.tr ekibi olarak Türkiye'de ve dünyada yaşanan, haber değeri taşıyan gelişmeleri sizlere en hızlı, tarafsız ve kapsamlı şekilde sunmak için çalışıyoruz. Bu süreçte sunduğumuz haberlerle ilgili eleştiri, görüş ve yorumlarınız bizim için çok değerli. Ancak, karşılıklı saygı ve hukuka uygunluk çerçevesinde, daha sağlıklı bir tartışma ortamı oluşturmak adına yorum platformumuzda uyguladığımız bazı kurallarımız bulunmaktadır.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (diğer okurlara yönelik olanlar da dahil) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık içermesi durumunda, yorum editörlerimiz bu yorumları onaylamayacak ve silecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar arasında aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemleri de yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur, bu nedenle bu tür yorumlar da YeniAnkara.com.tr sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu kanıtlanamayan iddia, itham ve karalama içeren, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmaz ve silinir. Aynı şekilde, bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmaz ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Diğer web sitelerinden alınan bağlantılar YeniAnkara.com.tr yorum alanında paylaşılamaz.
YeniAnkara.com.tr yorum alanında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan kullanıcıya aittir, YeniAnkara.com bu sorumluluğu üstlenmez.
YeniAnkara.com.tr'de yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yer alan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Kurallarımıza uygun şekilde saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun yorumlarınız için teşekkür ederiz.