Ankara Çayırhan'da santral gündemi: Termik santral 4 bin kişiyi evinden edebilir!

Ankara’nın Nallıhan ilçesinde faaliyet gösteren ve yılda 3.5 milyar lira kâr eden Çayırhan Termik Santrali’nin özelleştirilmesi, beraberinde ciddi sosyal ve ekonomik sorunları da gündeme getirdi. Özellikle ihale şartnamesindeki kritik maddeler, santral çalışanları ve aileleri için büyük mağduriyet yaratacak.

Ankara Çayırhan'da santral gündemi: Termik santral 4 bin kişiyi evinden edebilir!

Sözcü'nün haberine göre, Santralin satışına yönelik ihale şartnamesinin 17.3 maddesi, santral bünyesindeki 800 lojmanda oturan çalışanların ve ailelerinin, satış gerçekleştiği takdirde 4 ay içinde konutlarını boşaltmalarını zorunlu kılıyor. Bu durum, yaklaşık 4 bin kişinin kısa sürede evsiz kalacağı anlamına geliyor.

Santral ve maden çalışanlarından oluşan 1393 maden işçisi ve 751 santral çalışanı, aileleriyle birlikte büyük bir belirsizlikle karşı karşıya. Özelleştirme İdaresi’nin bu tahliye sürecine ilişkin herhangi bir alternatif plan sunmaması, mağduriyetin daha da büyümesine neden oluyor.

PERSONEL BAŞKA KURUMLARA GÖNDERİLECEK

Şartnamenin 17.1 maddesine göre, santral çalışanlarının bir kısmının başka kamu kurumlarına atanacağı belirtiliyor. Ancak bu düzenleme, sadece Devlet Memurları Kanunu’na tabi çalışanlar ile belirli kadroları kapsıyor. İş kanunlarına tabi çalışan maden ve santral işçileri için herhangi bir çözüm önerisinin bulunmaması dikkat çekiyor.

SANTRALİN STRATEJİK ÖNEMİ

Çayırhan Termik Santrali, yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda stratejik açıdan da büyük önem taşıyor. Türkiye’nin ilk tam mekanize kömür üretimi yapılan yer altı madenine sahip olan santral, 20 yıldan fazla kömür rezervine sahip olması ve Türkiye’deki en iyi kömür sahası olarak nitelendirilmesiyle öne çıkıyor. Özelleştirme İdaresi, ihale şartnamesinde bu özellikleri vurgulayarak yatırımcıları cezbetmeye çalışsa da, santral çalışanlarının yaşadığı belirsizlikler süreci gölgede bırakıyor.

BÜYÜK TEPKİ VE BELİRSİZLİK

Santralin satışıyla ilgili alınan karar, çalışanlar ve bölge halkı arasında büyük tepkiye neden oldu. Hem lojmanların tahliye süreci hem de çalışanların geleceğiyle ilgili net bir çözüm planının olmaması, sosyal bir krizi tetikleme riski taşıyor.

Son teklif verme süresinin 4 Aralık olarak belirlendiği ihale süreci ilerlerken, çalışanlar ve aileleri, yaşadıkları belirsizliğin bir an önce giderilmesini talep ediyor. Uzmanlar ise bu özelleştirmenin, yalnızca ekonomik değil, toplumsal etkilerinin de göz önünde bulundurulması gerektiği konusunda uyarılarda bulunuyor.

Santral, özelleştirme sonrası işlevselliğini korusa da, çalışanların ve ailelerinin yaşadığı bu mağduriyetin nasıl giderileceği sorusu, halen yanıt bekliyor.