Aile sağlığı çalışanları haksızlığa karşı sesini yükseltti: “Sağlık çalışanları görülmüyor"

Sağlık meslek örgütleri ve sendikalar Ankara İl Sağlık Müdürlüğü önünde bir araya gelerek ortak bir basın açıklaması düzenledi. Aile sağlığı çalışanları haksızlığa karşı sesini yükseltti.

Aile sağlığı çalışanları haksızlığa karşı sesini yükseltti: “Sağlık çalışanları görülmüyor"

Ankara İl Sağlık Müdürlüğü önünde bir araya gelen sağlık meslek örgütleri, sendikalar ve sağlık çalışanları, özlük hakları ile çalışma koşullarındaki adaletsizliklere dikkat çekmek için ortak bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

Basın açıklaması okuyan sendika temsilcisi şu ifadeleri kullandı: “Bugün burada, dünyaya örnek gösterilen Türk sağlık sistemimizin nasıl daha ileriye taşınabileceğini, vatandaşlarımıza daha iyi hizmet sunmak için neler yapılabileceğini konuşmak isterdik. Anne, bebek, gebe ve toplum sağlığını daha iyi koruma yollarını tartışmayı isterdik. Ancak, tarumar edilen özlük haklarımız ve bizi görmezden gelen bakanlığımıza karşı sesimizi duyurmak için buradayız.”

Birinci basamak sağlık hizmetlerine emek veren ebe ve hemşirelerin yaşadığı zorlukları dile getiren açıklamada, aile sağlığı çalışanlarının maruz kaldığı haksızlıklara dikkat çekildi. Çalışanlar, özlük haklarının iyileştirilmesi ve meslek onurlarının korunması için mücadeleye devam edeceklerini vurguladı.

Aile sağlığı merkezlerinde görev yapan ebe ve hemşireler, ekonomik koşulların altında ezildiklerini vurgulayarak hak ettikleri ücretlerin ödenmesini talep etti: “Aile sağlığı çalışanlarının mali kayıplarının temel nedenlerinden biri, 5258 Sayılı Aile Hekimliği Kanunu’nda yer alan Aile Sağlığı Çalışanı Sözleşmeli Tavan Ücretin 1.5 katından 3 katına çıkarılmamasıdır. Çalışanlar, bu düzenlemenin yapılmaması halinde hak ettikleri ücretler tavana takılıyor ve emeklerinin karşılığını alamıyor. Sağlık çalışanları olarak ekonomik haklarımızın iyileştirilmesi ve emeklerimizin karşılığını alabilmek için mücadelemizi sürdüreceğiz. Enflasyon canavarı altında ezilen hak edişlerimiz ve emeğimizin hiçe sayılmasına karşı sesimizi duyuracağız.”

“NÖBET ZORLAMASI VE ÜCRET KESİNTİSİ BİZE PSİKOLOJİK YÜK GETİRİYOR”

Sağlık çalışanları, görev ve sorumluluklarının dışında kalan işler için verilen yüzde 0,5 ila yüzde 4 oranındaki teşvik ödemelerinin kabul edilemez olduğunu belirtti. Bu oranların emeğin karşılığını yansıtmadığını dile getiren çalışanlar, sistemin yeniden düzenlenmesi gerektiğini vurguladı.

Yapılan açıklamalarda, “Aile hekimliği tavan nüfusunun 3 bin 500’e düşürülerek kamuya pozitif bir gelişme sağlanmalı. Ancak kişi katsayı oranlarının değiştirilmemesi nedeniyle de çalışanlar açısından hak kaybına neden olabilir. Entegre aile hekimliği çalışanları, hak ettikleri ücretleri eksiksiz alabilmek için ihtiyaç olmadığı halde nöbet tutmaya zorlanıyor. Çalışanlar, nöbet sonrası izin kullanamadıklarını ve ertesi gün mesaiye devam etmek zorunda bırakılıyor. Bununla birlikte ücret kesintisi ile karşı karşıya kalıyoruz. Bu bizim hem fiziksel hem de psikolojik olarak yoruyor.” ifadeleri kullanıldı.

“BU GEMİ BÖYLE YÜRÜMEZ”

Sağlık çalışanlarının görev tanımları dışında kalan işlere zorlanmasının ve bu işlerin başarısızlık faturalarının kendilerine kesilmesinin, modern kölelik sistemi olarak tanımlandığı kaydedildi. “Kendi meslek onurumuz ve haklarımız için mücadele ediyoruz, bu gemi böyle yürümez. Her felakette akla gelen ilk birimler biziz, ancak mali hesaplara gelince yok sayılıyoruz. Hak ettiğimiz kök maaşlarımızdan bile kesintiler yapan Aile Hekimliği Zulüm Yönetmeliği’ne isyan ediyoruz.” sözlerine dikkat çekildi.

“PARAM KADAR SAĞLIK DAYATMASINA KARŞIYIZ”

Sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesiyle halkın ‘param kadar sağlık’ dayatmasıyla karşı karşıya bırakıldığını belirten CHP Sağlık Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Dr. Zeliha Aksaz Şahbaz, “Bugün Türkiye’de sağlık, bir metaya dönüştürülmüş durumda. Bu, vatandaşlarımızın sağlık hizmetlerine erişimini ciddi şekilde kısıtlıyor. Tüm sağlık emekçilerinin haklarının korunması ve birinci basamak koruyucu sağlık hizmetlerinin ücretsiz sunulması için güçlü bir altyapı oluşturulmalı. Sağlık bir hak, lüks değil. Halkımızın sağlık hizmetlerine ücretsiz ulaşmasını istiyoruz. Bunun için kamusal bir anlayışı savunuyoruz ve bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz.” şeklinde konuştu.

“EMEKÇİLERE YOKSULLUK DAYATILIYOR, ADALETSİZ DÜZENİ KABUL ETMİYORUZ”

Açıklanan asgari ücretin yetersiz olduğunu belirten Şahbaz, “Asgari ücretin 22 bin 104 TL lira olarak belirlendiği bu ülkede, emekçilere açlık ve yoksulluk dayatılmaktadır. Bu kadar ağır koşullarda yaşamaya mahkum edilen emekçiler, yoksulluğu ve açlığı hak etmiyor. CHP olarak halkımızla birlikte meydanlarda olacağız ve bu adaletsiz düzenin karşısında duracağız. Enflasyonun yüzde 80’e dayandığı bir ortamda, asgari ücret ve memur maaşlarına yapılan artış kabul edilemez. Kamu çalışanlarının hakları korunmalı ve adil bir düzenleme yapılmalıdır. Halkımızla birlikte bu dayatmaya karşı mücadele edeceğiz.” diye aktardı.

Ortak basın açıklamasına katılan Sağlık Meslek Örgütleri Platformu üyesi STK’lar şu şekilde:

Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF), Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN), Ankara Aile Hekimleri Derneği (ANKAHED), Ankara Tabip Odası (ATO), Aile Sağlığı Çalışanları Ebe ve Hemşire, Dernekleri Federasyonu (ASEF), Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası (BDS), Birlik Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Birlik Sağlık Sen), Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası (DEV SAĞLIK-İŞ), Genç Sağlık Sendikası, Genel Sağlık ve Sosyal Hizmet Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Genel Sağlık-İş), Sağlık Çalışanları Hak ve Mücadele Derneği (SAHADER), Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİMSEN), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği (TÜMRAD-DER) ,Türk Tabipleri Birliği.