Yiğit İnebolu
İnebolu;Karadeniz’in kıyısında küçük bir ilçe.Sırtını aniden yükselen Küre Dağlarına dayamış,Karadeniz’in hırçın dalgalarına karşı duran,İstiklal madalyalı...
İnebolu;
Karadeniz’in kıyısında küçük bir ilçe.
Sırtını aniden yükselen Küre Dağlarına dayamış,
Karadeniz’in hırçın dalgalarına karşı duran,
İstiklal madalyalı bir ilçe.
Evet, Evet!
Pek bilinmez ancak,
Bizim istiklal madalyalı bir ilçemiz de var: İnebolu…
Tıpkı Kurtuluş Savaşı’nda kahramanlıkları istiklal madalyası ile övülmüş Kahraman Maraş gibi. Gazi Antep gibi.
Her birimizin bildiği üzere;
Birinci Dünya Savaşı sonucunda, Osmanlı Devleti’ne dayatılan Sevr Antlaşması’na dayanarak yurdun her bir köşesi işgal edilmişti.
Yunan ordusu ise Paris Konferansı kararıyla ve İngiltere’nin desteği ile, Anadolu’dan biz Türkleri atmak için işgale 1919 yılında İzmir’den başlamıştı.
Yurdun her köşesinde başlayan direniş, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarınca bir kurtuluş savaşına dönüştürülmüş ve zaferle sonuçlandırılmıştır…
Bu mücadele elbette kolay olmamıştır.
Vatan savunmasına efelerin, zeybeklerin yanında çocuklar, kadınlar, yaşlılarda katılmıştır. Özgürlüğümüzü onlara, onların fedakarlıklarına borçluyuz vesselam…
İnebolu, jeo-stratejik bir öneme sahip belde.
Karadeniz’i Ankara’ya bağlayan geçidin başlangıç noktası.
İşgal altındaki İstanbul’dan Ankara’ya gelerek Kurtuluş Savaşı’na katılacak kişilerin en kısa yolu.
Sadece vatansever ve bağımsızlık yanlısı cesur yürekliler mi?
Hayır.
İşgalcilerin el koymak için bulamadıkları silahlar için de güvenli bir yol İnebolu.
İnebolu’nun yiğit gemicileri, “denk” isimli yine İnebolu’ya özgü kayıklarıyla karaya taşımışlardır silahları ve vatanseverleri. Hem de Yunan Donanması’nın “Kılkış” ve “Panter” isimli savaş gemilerinin ağır topçu atışları altında…
İnebolu’nun yiğitlerinin Kurtuluş Savaşına katkısı tartışılmaz.
Unutulmaya yüz tutsa bile.
İstanbul’dan Trabzon’dan daha birçok yerden gelen vatanseverler özgürlük yolculuklarına İnebolu’nun kızılcık tarhanasını çorbası içerek başlamışlardır.
İstanbul’dan Ankara’ya Milli Mücadeleye katılmak için kafile kafile gelenler arasında bulunan Nazım Hikmet, kim bilir “İnebolu” şiirini yazarken hangi duygular içerisindeydi...
Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından, İnebolu’ya Kurtuluş Savaşı’na katkılarından dolayı, 1924 yılında “İstiklal Madalyası” verilmiştir.
İnebolulular ne kadar öğünseler azdır;
Yiğitlikleriyle,
Kağnısıyla cephane taşırken donarak şehit olan Şerife bacılarıyla,
Halime Çavuşlarıyla,
“Denk” isimli kayıklarıyla,
Genç, yaşlı, kadın erkek demeden tüm insanlarıyla…
İnebolu’ya yolunuzu düşürünüz lütfen.
Türk Ocağı Binası’ndaki İstiklal Yolu Müzesini ve Kent Müzesini gezmeden de dönmeyiniz.