Kazım Karabekir'in gürbüzleri
Kazım Karabekir Paşa’yı hepimiz biliriz. Bir vatansever Osmanlı Paşası.Birinci Dünya Savaşı’nda ülkesini cepheden cepheye savunan asker.Kurtuluş Savaşı’nı...
Kazım Karabekir Paşa’yı hepimiz biliriz.
Bir vatansever Osmanlı Paşası.
Birinci Dünya Savaşı’nda ülkesini cepheden cepheye savunan asker.
Kurtuluş Savaşı’nı başlatan kahramanlarından.
Doğu Cephesi’nin başarılı komutanı.
Sarıkamış, Ardahan, Kars, Artvin ve Batum’u yeniden vatana katan kahraman.
Aldığı emre rağmen Mustafa Kemal’i tutuklamayıp, emrine giren vatansever…
Ben Kazım Karabekir Paşa’nın ne askeri yönüne, ne de siyasi yönüne değineceğim şimdi.
O ve diğer yönleri başka makalelerin, başka kitapların, başka söyleşilerin konusu.
Ben şimdi; onun “Sanayi Gürbüzleri’nden” bahsedeceğim. Savaş yıllarında, yetim, öksüz ve çaresiz kalan çocuklara dokunuşundan bahsedeceğim.
Osmanlı Devleti’nin son yirmi beş yılını gözünüzün önüne getirin lütfen. Kos koca bir devletin parçalanışını görürsünüz. Balkan savaşlarını görürsünüz. Türkün örtülen bir soykırıma uğrayıp Anadolu’ya sığınışını görürsünüz. Devletin, Birinci Dünya Savaşı’na girişini görürsünüz. Yenilgileri, isyanları, ihanetleri, yoksulluğu görürsünüz. Sevr Antlaşması’yla yurdun işgalini görürsünüz…
Diğer taraftan da asil bir milletin, emperyalizme karşı direnişini görürsünüz. Askeriyle, kadınıyla, köylüsüyle, çocuğu ile verdiği bağımsızlık savaşını görürsünüz. Daha derinlere baktığınızda ise Kazım Karabekir Paşa gibi yiğitlerin yüreklerini görürsünüz. İnce düşüncelerini, vatanseverliklerini, millete yaptıkları hizmetleri görürsünüz…
Kazım Karabekir Paşa’nın askerliğini herkes bilir. Ancak “Sanayi Gürbüzlerini” pek az insan bilir. Düşmanın ülkeyi çizmeleri altında ezmeye çalıştığı bir ortamda, bir askerin çocukları gözetebileceği pek az insanın aklına gelir. Babaları cephelerde vatanı savunurken şehit düşen, anaları hain çetecilerin çizmeleri altında ezilen,
Yetim, öksüz ve kimsesiz kalan çocuklardan, Kazım Karabekir Paşa’nın “Esnaf Gürbüzleri” oluşturduğunu ancak, onun “Çocuk Davamız” kitabını okuyanlar bilir.
Evet!
Kazım Karabekir Paşa,
Kimsesiz kalan çocukları kendi kışlasına almış ve onların eğitilmelerini sağlamıştır.
Hem beden eğitimi hem de meslek eğitimi verdirmiştir.
Bu gürbüzlerin kimisi subay, kimisi terzi, kimisi marangoz olmuştur.
Hatta Erzurum’da başlattığı bu uygulamanın, merkezi idareye başvurarak kurumsallaşmasını sağlamıştır.
Kazım Karabekir Paşa;
Bir taraftan vatanını kurtaran komutan iken,
Diğer taraftan da milletinin yetimlerini, öksüzlerini ve kimsesizlerini topluma kazandıran kahraman olmuştur.
Kazım Karabekir Paşa diyor ki; “Bakımsız çocuklar millet enerjisinin, bakımsız topraklar da vatan enerjisinin kaybedilmesi demektir.”
Kazım Karabekir Paşa’nın, “Sanayi Gürbüzlerini” merak eden okuyucularıma, Paşa’nın “Çocuk Davamız” kitabını okumalarını tavsiye ederim…