Ankara’nın cevherleri
Ankara’yı biz hep başkent oluşu ile anarız.
Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil eder.
Hâlbuki Ankara’nın başka özellikleri de var.
Birkaçını dile getireyim:
En ayırıcı özelliği coğrafi konumunun stratejik bir noktada oluşudur.
Türkiye’nin merkezinde yer alır.
Bu avantajı gereği Bağımsızlık Savaşı Ankara’dan yönetilmiştir.
Ankara;
Doğudan batıya, güneyden kuzeye ticaret yollarının kesiştiği yerdedir.
Bu konumundan dolayı tarih boyunca önemli bir ticaret kenti olagelmiştir.
Ticareti öyle gelişmiştir ki, Ankara ahilik teşkilatının da önemli bir merkezi olmuştur.
Ahi Mesutlar, Ahi Elvanlar, Ahi Şerafettinler, Ahi Turalar ve sayamadığım diğer ahiler, yaptırdıkları eserlerle isimlerini günümüze taşımışlar.
Ankara’nın ahileri, Ankara mimari ve kültürüne değerler katmıştır.
Bu katkıya en önemli örnek, Ahi Şerafettin tarafından yaptırılan Arslanhane Camii’dir.
Bu camii Unesco Dünya Mirası Listesi’ne alınmıştır.
Cami hakkındaki ayrıntıları başka bir yazıya saklayacağım.
Daha nice değerlere sahiptir Ankara:
Bir defa Ankara bir müze kentidir.
Anadolu Medeniyetleri Müzesine gitmeyen Anadolu’nun ruhunu anlayamaz.
Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, Devlet Opera ve Balesi, Devlet Tiyatroları sanatın kalbinin Ankara’da attığının ispatıdır.
Çağdaş müzeleri, hanları, hamamları, tapınakları, Ankara evlerini, ören yerlerini saysam kalemimin mürekkebi biter…
***
Sadece kültürel zenginlikler mi var Ankara’da?
Elbette hayır.
Görebilene zenginliğin her türlüsü var.
Ankara armudunu biliriz de “Ankara Çiğdemini” bilmeyiz nedense.
Yine Ankara kedisini biliriz, ancak “Gölbaşı Sevgi Çiçeği’nin” endemik bir değer olduğunun farkında değilizdir.
Ankara tavşanı, tiftik keçisi kulağımıza çalınmıştır mutlaka.
Ancak, bir zamanlar bu hayvanların tüylerinden üretilen Angora kazaklarının ve soft kumaşlarının İngilizlere ne paralar kazandırdığını pek bilmeyiz.
Araştırıp öğrenmeye ihtiyaç da duymayız zaten…
Ankara’nın parkları, mesire yerleri, gölleri, göletleri birer değerdir.
Tarihten kopmuş gibi isimler taşıyan köyleri,
Bu köylerde yaşayan gelenekleri, yemekleri, oyunları keşfedemediğimiz zenginliklerimizdendir bence.
İnsanın yaşadığı kenti tanıması, değerlerinin farkına varmasıdır.
Bence öyle!
Sizce değil mi?