Ah şu reklamlar

Ah şu reklamlar!

Her yerde karşımıza çıkarlar:

Sokakta,

Çarşıda,

Yolculuklarımızda.

Hatta evimizde.

***

Düşünsenize;

İşte yorulmuşsunuz,

Trafiğin bunaltıcı sıkışıklığına dayanmışsınız,

Evinizde, bir kahve eşliğinde birazcık dinlenmek istiyorsunuz.

Açtınız televizyonu, belki bir film seyredeceksiniz.

Belki bir dizi.

Ya da bir belgesel.

Biraz düşüncelerinizi dağıtacaksınız yani.

Bir de bakmışsınız ki reklamlar araya girmiş.

Bir türlü de bitmek bilmiyor.

Reklam bitti diyorsunuz, yeniden başlıyor.

Uzadıkça uzuyor.

***

Sadece televizyonlarda mı?

Bir iletişim aracı olarak televizyonlar eskidi bile.

Teknolojinin gelişmesine paralel olarak oluşan her türlü iletişim yollarıyla reklamlar kapımızı çalıyor artık.

Cep telefonları, gazeteler, dergiler, sosyal medya, sokaklar birer sinevizyon alanı olmuş günümüzde.

Yaşamın her alanında varlar yani.

Her yerde reklam yağmuruyla karşılaşıyoruz vesselam…

***

Sakın cümlelerimden reklamlara karşıt olduğum anlaşılmasın.

Reklamlar yasaldır ve ticaretin önemli unsurlarından biridir.

Ürünün tanıtımını amaçlar.

Tüketiciye veya hedef kitleye ürünle ilgili bilgi verir.

Gereklidir reklamlar.

Ancak reklam yapmanın da kuralları vardır.

Ve üreticiler, bu kurallara uymaya zorunludurlar.

Uymayanlar ise doğal olarak karşılarında ilgili yasaları bulur.

***

Bir reklam, her şeyden önce ilgili kamu otoritesinin koyduğu kurallara uyacaktır.

Reklam, toplumun genel ahlak kurallarına aykırı olamaz.

Yine reklam, bireylerin kişilik haklarına saygılı olmak zorundadır.

Ürün hakkında gerçeğe uygun, bilgiler vermelidir.

Diğer bir deyişle yanıltıcı olmamalıdır.

Toplum sağlığını tehlikeye atan bir reklam olamaz.

Veya bireylerin dezavantajlarını sömüren reklam, zaten genel ahlak kurallarına uygun değildir.

Bu kuralları genel ahlak çerçevesinde elbette çoğaltabiliriz…

***

Ekonominin büyümesi için gerekli olan ticaret, etik kurallar çerçevesinde yapıldığında ancak toplum refahına katkı sağlayabilir.

SON DAKİKA HABERLERİ

Zübeyir Tokgöz Diğer Yazıları