Çekilen kılıçları hafife almayalım
FETÖ hainlerinin 15 Temmuz akşamı ihaneti başlattıkları saatlerde, hiç kimse olayı bir darbe girişimi olarak algılamamıştı. Aradan saatler geçip, hainler...
FETÖ hainlerinin 15 Temmuz akşamı ihaneti başlattıkları saatlerde, hiç kimse olayı bir darbe girişimi olarak algılamamıştı. Aradan saatler geçip, hainler uçaklardan milletin kafasına bomba yağdırmaya başladığında ancak mevzu netleşmişti.
Mezuniyet töreni sonrasında bir bölük teğmenin yaptığı yasadışı eylem de öyle basitçe ‘disiplinsizlik’ diye geçiştirilemez.
Havadan nem kapmaya hevesli değiliz. Böyleyken, geçmişte yaşadığımız acı tecrübeleri de yok sayamayız.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in, elbette iktidar sorumluluğuyla yaptığı ‘naif’ açıklama bir yana, siyasî otorite, yeni mezun teğmenler üzerinden yapılan ‘nabız yoklamasına’, gereken net karşılığı vermelidir.
Şahsî kanaatim nettir: O eyleme katılıp kılıç çeken ve Atatürk’ü istismar ederek, yasal yemin metnini tahrif eden bütün şahıslar derhal Türk Silahlı Kuvvetleri’nden atılmalıdır. Ayrıca, 20’li yaşların başlarındaki o gençlere, böylesine bir davranışı kimlerin telkin ettiği araştırılmalı ve gereği yapılmalıdır. Bu işin şakası yoktur.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sağlam bir emir-komuta yapısı vardır. Geride bıraktığımız süreçte FETÖ hainleri tarafından kısmen bozulan, fakat 15 Temmuz 2016’dan sonra yeniden tesis edilen emir-komuta yapısı ve sıkı disiplin, itinayla korunmalıdır.
BU TEĞMENLER ORAYA NASIL YERLEŞTİ?
Bu meselenin bir boyutu daha var: 15 Temmuz’un üzerinden 8 koca yıl geçti. Hain darbe-işgal girişiminin hemen ardından alınan yasal tedbirlerle, Harp Okullarındaki FETÖ çöreklenmesine son verilmişti.
Geride kalan 8 yılda, askerî okullara alınan tüm öğrencilerin, 15 Temmuz ihanetinin tecrübesiyle değerlendirildiğini varsayıyoruz. Yani kanunsuz yemin töreni yapan ve kılıç çeken onca yeni mezun teğmenin tamamının, vatan ve millete bağlılık ölçütüne göre askeriyeye kabul edilmiş olması gerekirdi.
Dolayısıyla, askerî eğitim kurumlarına öğrenci kabulünde, halen bazı sorunlar bulunduğu kuşkusu orta yerde duruyor.
Millî Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı’nın, bu meseleyi ciddiye alıp, şayet varsa, gemiye su aldıracak delikleri kapatması bir zorunluluktur.
BU CHP DEĞİŞEMEZ
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, sırf Cumhur İttifakı seçmenlerine hakaret ve küfür etti diye, ağzı ve de yüreği bozuk bir yığın kifayetsizi taltif ediyor, başköşelere oturtuyor. Lakin bu ‘siyasetsizliği’, politik davranış olarak bir yere oturtmak mümkün olmuyor.
Bir kere, alıp başköşelere oturttuğunuz, yere göğe sığdıramadığınız edep fukarası zat(lar), anamuhalefet partisinin üst düzey toplantısına nasıl bir kıyafetle katılacağını bile idrak edemeyecek düzeyde, maalesef…
Kimse hemen şarlamasın… Kimsenin ‘mal beyanına’ karışmaya niyetim yok. Yerindelik ve adaba uyma gibi toplumsal inceliklerden bahsediyorum. İç çamaşırını gösterecek kadar baldır bacak sunumu, plajda güneşlenirken normal sayılsa da, özünde resmî nitelik taşıyan, ülkenin anamuhalefet partisinin üst düzey toplantısına uygun düşmüyor.
Dediğim gibi; bizden ziyade, orada ev sahipliği yapanların sorunu…
Herkes kendi tecrübesiyle tanık olmuştur: Bazı ‘erken uyanmış’ tipler, beyin-zihin-kültürel müktesebat bağlamındaki açığını, sahip olduğu bedensel malzemeyi kullanarak kapatmaya çalışır.
O tipler için siyasette, sosyetede, sanat dünyasında ve iş âleminde bir yerlere gelmenin en kestirme yolu, şayet ‘şase-kaporta müsaitse’, bunu sonuna kadar kullanmaktan geçer. Bu tespiti, zorlanarak da olsa burada yapma ihtiyacı hâsıl olmuştur. Kaba geldiyse affola…
Şöhret ve ikbal basamaklarını hızlı tırmanmaya hevesli tiplere bir diyeceğimiz yok. Sözümüz; bu tiplerin cingözlüğünü bile bile, alıp başköşeye buyur eden… Yapılan densizlikten, terbiyesizlikten, topluma dönük hakaretten bir siyasî fayda sağlamaya çalışanlaradır.
Yahu sizde hiç mi siyasî akıl yok? Bırakın rakip partileri, size oy vermeyen seçmenleri, saçını başını yolmasına yol açtığınız entelektüel çevrenizi… En azından partinize emek veren, hizmet eden, yıllardır o hantal yapıyı omuzlarında taşıyan kitlenize de mi saygınız yok?
Teşkilatınızı bir yoklayın, fikirlerini sorun bakalım. Sırf ağzı bozukluğuyla, pınarın gözesine bevletmesiyle adından söz ettiren, ne idüğü ve müktesebatı kuşkulu bir tipi, sırf rakiplerinize hakaretler yağdırdı diye böylesine taltif etmek, hangi siyasî akılla bağdaşır.
Hadi, oldu olacak ilk seçimde o terbiye fukarasını milletvekili yapın da her şey tastamam olsun.
Yazık… Cumhuriyetimizin kurucusu olmakla avunan bir siyasî yapıya hiç yakışmıyor.