Yerli beyaz ay çekirdeğimiz yok, ithal siyah çekirdek verelim
Sevgili okuyucularımız; yerli ay çekirdeği almak için kuruyemişçilere uğradığınızda aynen başlığımızdaki gibi söylüyorlar. Orta Anadolu’da ‘şemşamer’, bazı...
Sevgili okuyucularımız; yerli ay çekirdeği almak için kuruyemişçilere uğradığınızda aynen başlığımızdaki gibi söylüyorlar. Orta Anadolu’da ‘şemşamer’, bazı bölgelerimizde ‘gündoğdu’, bazı bölgelerimizde ‘ayçiçeği’, bazı bölgelerimizde de ‘çekirdek’, ‘çitlek’ diye bilinen ayçiçeği de ulaşılamayan ürünler arasına girmiş. Bütün bunlar tarım ülkesinde yani ülkemizde yaşanıyor. Ülkemizin dört bir yanında üretmeye uygun milyonlarca dönüm ayçiçeği tarlası var, ancak ne yazık ki kuruyemişçilerde beyaz ay çekirdeği yok, bolca Amerika’dan ithal siyah çekirdek var. Özellikle mi yapılıyor anlamak mümkün değil.
Kuruyemişçilerde olmayan, o zaman ayçiçeği fabrikalarında da olmaz. O zaman işimiz bitik demektir. Çocukluğumuzda ne güzel tarlalarımız bereket fışkırırdı, kendi kendine yeten bir ülkeydik, bütün tarım ürünleri yeterince bulunurdu.
Üretilen satılır. Tohumluklar ayrılır, ev halkı için evlerin kilerinde saklanan kışlık erzaklar arasında ay çekirdeği de mutlaka olurdu.
Günümüzde ise orta halli bir çiftçinin evindeki kilerden vazgeçtik, küçük poşetle saklayacağı köşe kalmadı.
Ayçiçeği kuruyemişçilerin tezgâhında yok; çitlek diye bildiğimiz beyaz ay çekirdeği yok maalesef. Böyle giderse Ayçiçek yağını da zor bulacağız gibi gözüküyor, sonumuz pek hayır gözükmüyor yerli ve milli gıdaya ulaşmak için.
Ülkemizde rastgele uygulanan, plansız, programsız tarım politikası ile ilerleyen yıllarda birçok gıda ürününü tezgâhlarda bulamayacağız. Son 22 yılda tam yüksek fikirlerinden yararlanamadığımız 12 “Tarım Baka(n)mıyanı” gördük.
“Yerli malı, yurdun malı.” ‘Elin Malı’, onu da dolarla ithal ettiğimiz için çok pahalı diye maniler dizerek beyaz ay çekirdeğimizi rüyalarımıza bırakırken, siyah ay çekirdeğini de tezgâhlarda seyrederek ömür tüketeceğiz gibi geliyor. Hepimize herkese hayırlı olsun; “yaparsak biz yaparız” diyenlere de en temiz duygularla selam olsun, bunu da gördük. Daha göreceklerimiz de geride.
Enflasyonla, yoklukla, olmayan ürünlerle hayat mücadelemiz sürecek inşallah. Tabii Ziraat Meslek Liselerini kapatırsanız, yerli tohumu bitirirseniz, köylüye, çiftçiye, üreticiye faydası dokunan devlet üretme çiftliklerini satarsanız, yem sanayini, Zirai Donatım Kurumunu, gübre fabrikalarını, Toprak Su, Köy Hizmetleri gibi kurum ve kuruluşları kapatırsanız, köylüyü yüksek girdi maliyetleri nedeniyle tarlasına küstürürseniz…
*Yakın gelecekte aradığımız birçok gıdayı tezgâhlarda bulamayacağız.
*Çok yakın zamandaki geleceği yüksek ufkuyla göremeyen, bir "Tarım Baka(n)mıyanımız" ‘paramız var ki ithal ürün alıyoruz dert etmeyin’ demişti
*Tarım ürünlerinin dışardan ithali için bakış açısı bu olursa sonuçta en ucuz kuruyemiş saydığımız ayçiçeğine bile ulaşamaz oluruz.
Daha bunlar iyi günlerimiz; bu gidişle neler göreceğiz, neler bizi bekliyor. İdare edenimiz başta olmak üzere hükümet edenlerimiz laf üretmekten, tahıl koridoru açmaktan başlarını kaldıramıyorlar. Yüce Allah sonumuzu hayretsin.
ÇİTLE, ÇİTLE, ÇİTLE
BİTTİ!