Yap, işlet, hüplet eserleri
Bedava dediğiniz köprü, havaalanı ve yolları Türkiye'de bulamadık. Biz Bulamadık Türkiye’de yoksa bizi kıskanan, 5 milyona yakın Türk işçisinin ekmek parası...
Bedava dediğiniz köprü, havaalanı ve yolları Türkiye'de bulamadık. Biz Bulamadık Türkiye’de yoksa bizi kıskanan, 5 milyona yakın Türk işçisinin ekmek parası kazandığı, sonradan makam görenler olarak binmeyi çok sevdiğiniz Mercedes’i üreten Almanya’damı ki acaba!
Aldatılıyoruz gözlerimiz göre göre! Geçmediğimiz köprüler, görmediğimiz otoyollar, gitmediğimiz havaalanları binmediğimiz demiryolları geleceğimizi karartıyorlar hastanelerin 5 kuruş verilmeden yapılmadığı aldatmacasını önceki yazılarımda belirtmiştim. Bu konuya kendini adamış Prof. Dr. Sayın Yalçın Karatepe’nin kanıtları ve sayfalarca belgeleriyle.
Bugünde 5 kuruş verilmeden yapıldığı söylenerek uyutulmaya çalışıldığımız otoyol, köprü, havaalanı, demiryolu ile ilgili tespitlerimi tarihe not düşmek üzere bilginize sunmak isterim. Yapılan iş bir kere baştan kamu özel işbirliği değil, bunun adı hükümet edenlerle müteahhitlerin işbirliği ile soygun düzeni kurmanın tam adıdır.
Kamu birlikteliği hiç değil, milli geliri büyütmeyen, vatandaşın ekmeğini küçülten, gelecek nesillerimizin de istikbalini peşinen yiyen şehir hastaneleri nasıl hastane değil, yatak yenileme hastanesi ise kamunun değil şirketlerin hastanesi ise; Bu otoyol, köprü, havaalanı, demiryolları da şirketlerin sermayesi, her vatandaşın cebine otomatik peşinmatik koyarak kaynaktan anında haraç alma düzeni tam tarifi bu ortada iki şirket var birisi ülkemizde diğeri İngiltere’de.
Bu projeler kamuyu borçlandıran, geleceğimizi de yiyen projelerdir. 20. yılda 62 milyar dolar özelleştirme yapılmış ortada hiç bir şey yok. Atatürk Barajı’nın maliyeti 2.5 milyar dolar. 25 tane Atatürk Barajı yapılır. Bu özelleştirmelerle. Bu hükümetten önceki 57 hükümetin çoğu cumhuriyetin ilk yıllarına yani Atatürk ve İnönü dönemine ait onların biriktirdiklerini fabrikalardan, arsalara, binalardan, sosyal tesislere, devlet üretme çiftliklerinden, limanlara, lojmanlardan statlara, orman arazilerinden sahillere Edirne’den, Kars’a ne varsa elde avuçta varyemez babanın hayırsız evlatları gibi satıp savuracaksınız.
Kişi başı milli geliri 8 bin dolara düşüreceksiniz, 173 milyar dolar borç faizi ödeyerek doları 18 TL’ye çıkaracaksınız ve gelecek nesillerimizin torunlarımızın çeyrek asırlık borç altına girmelerine sebep olacaksınız, ondan sonrada vatandaşa dönüp köprü, otoyol, demiryolu, havaalanı yaptık kimse 5 kuruş ödemeyecek diyeceksiniz bu palavraları bırakın tabii ki beyni olan insanoğlunu artık kargalar bile yutmaz. Kargalar şimdi soruyoruz bu kadar yer satıyorsunuz bu paralar nereye harcandı? Uzaya fabrikalar kurdunuz da, her evden en az bir kişi iş buldu da, evi olmayan tek bir vatandaş kalmadı da, asgari ücreti 15 bin TL yaptınız da bizim mi haberimiz yok. Bu kadar özelleştirmeden elde edilen paralar yok birde yandaş ve soyguncu şirketlere çeyrek asırlık borç var.
Bu matematik dehalığını ve hesabını nerede öğrendiniz bilmiyorum ama bu ilmen mümkün değil. Nerede öğrendiniz bu dehalığı bizde hesap dehası olalım lütfen izah edin. Ha bir soru daha hani 2023 hedefinizde kişi başı milli gelir 25 bin dolar olacaktı niye indirdiniz 8 bin dolara yani üçte birine bu dehalığınızı da anlatında bilelim Allah’tan başka kimsesi olmayan vatandaş olarak hani siz milletin kimsesiydiniz. Bir soru daha yönetim değişince seneler önce uçacak olan yerli uçaklarla uçacaktık. Herhalde uçaklar yakıtsız ve boş havayla doluyor ki yıllar geçti daha inemedi bir türlü aşağıya. Fakat biz tepesi aşağı uçuyoruz hem de freni patlamış kamyon gibi bedava kek dahi dağıtılmayan millet bahçelerinde yuvarlanıyoruz aç karnına maalesef.
Ulu önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, uçaklarla Mercedeslerle değil, İstanbul Akaretler’den Harbiye Bakanlığına yürüyerek, VİP odalarda değil ranzalarda yatarak, bir cepheden, bir cepheye koşarak, kalkınma planları yaparak, iktisat kongreleri düzenleyerek, hedefleri üretime yönlendirerek kurdu bu Cumhuriyeti. Çok sevdiğiniz canlarını vatandaşından önce düşünen, vatansever gariban namuslu Anadolu insanından habersiz olan bir zümre için kurmadı Atatürk bu cumhuriyeti.
Gelinen nokta hiç umut verici değil. Cumhuriyetin biriktirdiklerini ve 50 milyar dolara mal olan ancak 123 milyar dolar yani %146 fazlasıyla ödeyeceğimiz köprü, otoyol, havaalanı, demiryolu şeytanın aklına gelmeyecek sözleşmelerle ömründe havaalanına uğramayacak, otoyol ve demiryollarının olduğu vilayeti haritada dahi göremeyecek fakir fukaraya ödettireceksiniz, ondan sonrada güçlü ekonomi nutku atacaksınız, güçlü ekonomi diyeceksiniz madem ekonomi sizin dediğiniz gibiyse vatandaştan niye her felakette ya İBAN gönderiyorsunuz ya da kısa mesajla bağış istiyorsunuz hangisine inanalım?
Şatafata mı, güçlü ekonomi uyutmamanıza mı, vatandaştan yardım dilenmemize mi. Sonuç olarak hastaneleri de, otoyol, köprü, havaalanı, demiryollarını da vatandaşın doğmamış torunlarının geleceğini ipotek ettirerek yaptırdığınızı öğrendi bu fakir millet geçmişi yıkıp, geleceğe borç bıraktığınızı da öğrendi herkes.
Korku iklimi yaymanıza rağmen inanmıyor namuslu vatandaş, inanıyor gibi de yapmıyor artık. Dev gibi kiralık binalarla itibarınızın yükselmediğini hiç olduğunu da gördü artık gariban halkımız. Eş, dost, ahbap kapitalizmi kurarak tek elin parmağı kadar züppe müteahhitleri zengin ettiğinizi de gördü bu vatandaş. Elinizdeki bütün malzeme bitince sarılın Ayasofya’ya. Ayasofya insanlığa mal olmuş bir mabet buradan da oy çıkarmak zor görünüyor.
Uzaya yol yaptığınıza inanma devride bitti artık tünelin ucu göründü. Çünkü vatandaş aç aç, demokrasiyle, sandıkla gidişin yakın olduğu her şekilde gün gibi ortada olan geleceği ipotek altına alınmış doğmamış torunlarımıza oldu. Ah ve beddua ile gitmek her kişiye nasip olmaz.
Ama size oldu şükürler olsun yüce rabbime bu fakir millet bunu da aşacak gelecekte güzel günlerin olduğu inancıyla hep ileriye hep ileriye doğru yürüyerek, cumhuriyeti koruyarak, ulu önder Atatürk’ü rehber edinerek, Hz. Mevlana’nın muhabbet tohumlarını, Yunus Emre’nin sevgi yüceliğini, Hacı Bektaş Veli’nin kardeşlik düsturunu, Ahi Evran’ı Veli’nin dürüstlük. uygulamalarını meşale yaparak, kutuplaşmayı bitirerek, kardeşliği yücelterek, konuşan, paylaşan, özgür bireylerin olduğu, gençlerin bu cennet vatanda gelecek gördüğü bir Türkiye hayaliyle akıl, ahlak ve bilimden sapmadan, yalan ve riyakarlıktan kendini koruyan bir nesil hayaliyle, hakkaniyetten ayrılmadan, bütün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının dinine, mezhebine, inancına, rengine bakmadan geleceği güzel, güneşi güzel bir Türkiye inancıyla yürüyeceğiz. Umutla, umudumuzu hep yücelterek, hep birlikte borçsuz bir ülkeye kavuşacağız elbet adalet, eşitlik ve huzurla gölge etmeyin, etmeye çalışsanız da umudumuzu kıramayacaksınız umudumuzu hep diri tutuyoruz tutacağız yalanlara kanmayacağız, kandıramayacaksınız...!