Verginle beslenirim ama sen konuşmayacaksın!
TÜSİAD ülke sanayisine yön veren, ülkedeki istihdamın yüzde 60’ını, ülkedeki verginin yüzde 80’inini veriyor ve ihracatın yüzde 80’nini yapıyor.
TÜSİAD'ın üyeleri; 'ülke iyiye gitmiyor' dediklerinde iktidar 'bağırtıyı, gürültüyü çoğaltarak algı peşine, bayatlamış mağdur oluyoruz' uydurması ile oy devşirme peşine düşüyor.
Peki, TÜSİAD ne diyor?
- "Hukukun üstünlüğü,
- Eşit uygulanan adalet,
- Kaliteli eğitim,
- Yetişmiş insanımız yurt dışına gitmesin,
- İnsana değer katan eğitim ve liyakat,
- İnsanların dip fakirliğini düşünerek adaletli gelir dağılımı,
- Ülkede kuvvetler ayrılığı, denetim ve denge tam olmalı diyorlar, eğitimin kalitesini yükseltelim, laik Cumhuriyet değerlerine sahip çıkılmalı,
- Uyduruk ekonomi görüşünüzle ekonomi literatüründe olmayan kur koruma dediniz ülkeyi batırdınız diyorlar,
- Hukuk olmayan ülkeye yabancı sermaye gelmez,
- Ülke demokrasisini askıda hale getirdiniz, kurumları ve kuralları yok ettiniz,
- Soluyanı, konuşanı, yazanı, çizeni yargı sopası ile tehdit etmeyin,
- Yargı taraflı davranıyor,
- İcat ettiğiniz ucube rejim ülkeyi bitirdi. Yangın yerine çevirdi, alev, alev yanıyoruz, sistemsizliğiniz çökmüştür." diyorlar.
Peki, yalan mı? Hepsi de bal gibi gerçek, mermer gibi sağlam gerekçeler...
Kısacası kazanı kirlettiniz! Bu kazanda yemek pişmez, aş kaynamaz ve kaynatamıyoruz diyorlar!
E siz konuşamazsınız!
İpe sapa gelmeyen telkinler veren maaşlı imam partili gibi konuşacak,
Ücretinin vergilerden alan maaşlı trolleriniz konuşacak,
Devlet kesesinden çakar araçlı şürekâlarınız konuşacak,
Devlet kademelerini liyakatsiz yere işgal eden memur konuşacak, hakaretler dolu tweet atacak, istihdam yaratan, üreten, ihracat yapan ve milyonlarca insanın evine ekmek götürmesini sağlayan devasa firmaların sahipleri konuşamayacak!
Demokrasi anlayışınız böyle olduğu müddetçe ülke de hiçbir şey düzelmez, düzeltemezsiniz!
Herkes tornadan çıkmış gibi sizin istediğiniz şekilde düşünmek zorunda değil. Bu ülke sizin gibi düşünmeyenlerinde ülkesi bunu fark edemiyorsunuz.
Ülkenin sahibi siz ve bir avuç şürekânız değil! Eleştiri yola gelmeniz için yapılıyor, yanlışı devam ettirmeyin diye yapılıyor.
Zamanında ülkeyi bir tarikata teslim ediyorsunuz, sorular çalınıyor, devleti işgal ediyorlar diyenlere “Alnı secdeye gelenlerden zarar gelmez” diyerek yol verdiniz. Kafalarımızda bombalar patladı, sonrada "Allah bizi affetsin" dediniz.
"Ekonomiyi kur korumalı uydurmaya kurban etmeyin" diyenleri, "garantili döviz ödemeli ile yanlış yapıyorsunuz" diyenleri dinleseydiniz ülke insanı aç ve açıkta olmazdı!
Demokrasi sizin gibi düşünmeyenlere parmak sallamak değildir. Demokrasi üreten, tüketen herkesin konuşmasıdır. Tek dudak rejimi haline getirdiğiniz ülkeye yeterli zararı vererek tepe taklak uçurdunuz halen kuyruğu dik tutuyorsunuz. Kuyruğun dik tutacak hali yok, kuyruk yerlerde sürünüyor sadece sizler bunun farkında değilsiniz.
Sarı keloğlana anlatır gibi tekrar tekrar tekrar ediyoruz. Ülkenin kurtuluşu demokraside, hukukta, özgürce konuşmada, kısıtlamada, tehditte ve şantajda değildir!
Unvanı ve makamı ne olursa olsun herkes haddini ve sorumluluğunu bilecek! Bir gün siz de demokrasi diyeceksiniz.
Burası bedevi ülkesi, bu millette sizin tebaalarınız değil! Bu ülke hepimizin taşında, toprağında, dağında, ovasında, denizinde ve gölünde Türkiye Cumhuriyeti kimliğine sahip herkesin alın teri ve emeği var. Konuşacağız, yazacağız ve yine konuşacağız.
Yaşasın kurum ve kuralları ile tam işleyen demokrasi sevdamız!