Halıya basma, boğazımıza basabilirsin

Halıya basılmaya itiraz eden; kendi üzerine basılmasına, açlıktan nefesinin kokmasına neden olana, soğana muhtaç edene, pahalı mazot, gübre nedeniyle...

Halıya basılmaya itiraz eden; kendi üzerine basılmasına, açlıktan nefesinin kokmasına neden olana, soğana muhtaç edene, pahalı mazot, gübre nedeniyle tarlasını ektirmeyene, sağlıklı gıdaya ulaştırmayana, eğitimde fırsat eşitliği yaratamayana, en iyi sağlık hizmeti alamamasına, yüksek enflasyon altında inlemesine niye itiraz etmez? Niçin hakkını aramaz?

Bu konuda kesinlikle tek üniversite yetmez, onlarca üniversite tez yazmalı, onlarca psikologlar, sosyologlar görevlendirilmeli…

Gerçekten emekli geçinemiyor, kiracı kirasını ödeyemiyor, memur kredi kartı ile yüksek faize rağmen kendini batağa sürüklüyor, ev hanımı çocuğuna eksiksiz beslenme çantası hazırlayamıyor, yevmiye ile çalışan günü yavan halk ekmekle geçiriyor, iş arayan cebinde yol parası olmadığı için kilometrelerce yaya yürüyor, üniversite öğrencisi tek öğünle açlıkla savaşıyor, çocuklar süt, et, sebze, meyve yüzü görmüyor, büyükler ‘canım çekti bir salkım üzüm alamadım’ diye TV ekranlarında ağlıyor, gençler ülkeden ümidini kesmiş yurt dışına kapak atma derdine düşmüş.

İnsanımız bütün bu olumsuzlukları yaşamasına rağmen, bunları canlı canlı yaşatana oy vererek iktidarını devam ettiriyorlar. Sorduğunuzda, ‘niçin böyle yapıyorsun’ dediğimizde ise karşı taraf ‘seccadeye bastı’ diyor. Kardeşim adam gırtlağına basıyor, seni açlığa mahkûm ediyor, sen seccade diyorsun. Maşallah ne diyelim alan memnun, satan zaten memnun.

MUHABBETİNİZ BOZULMASIN...

Yazımızı bir İran fıkrasıyla bitirelim. “İranlı, Fransa Paris’te okumuş, tahsilini bitirip gelmiş memleketi İran’a, büfeden sigara istemiş. ‘Sigara camide satılıyor’ denmiş, camiye gitmiş, ‘Hocalar nerede?’ demiş, ‘Üniversiteye gittiler’ denmiş, ‘Üniversitedekiler nereye gitti?’ diye sorduğunda, ‘Onlar da cezaevine gittiler’ denmiş. Peki ‘Cezaevindeki hırsızlar nereye gitti?’ diye sorunca; ‘İşte bam teli onlar, memleketi yönetiyorlar” diye cevap almış.

Bizde de ansiklopediler dolusu fıkralar yazılır elbette. Gülmeyi unuttuğumuz bir dönemde hem gülümsemenize, hem de düşünmenize vesile olduysak bahtiyarız.

Sevgi ile kalın!

SON DAKİKA HABERLERİ

Erol Tosun Diğer Yazıları