Emeklilere selam, zencefilli somonlu suşiye devam

Ve beklenen büyük gün geldi! Günlerdir allandı, pullandı, süslendi, pazarlandı, başlıklandı ve nihayet büyük toplantı sona erdi. Açıklama çok şatafatlı oldu...

Ve beklenen büyük gün geldi! Günlerdir allandı, pullandı, süslendi, pazarlandı, başlıklandı ve nihayet büyük toplantı sona erdi. Açıklama çok şatafatlı oldu, pek yakında, çok yakında, sadece 5 bin liracık.

Maşallah da inşallah da oluyor da derken, oldu da bitti, patadak söyleyiverdi 5 bin lira...

Say say bitmez, 8 kilo bonfile eder.

Tam 13,5 kilo peynir eder.

2 kişinin aylık yol parası eder.

Doğalgaza yeter mi? Hayır.

Kiraya yeter mi? Hayır.

Aidat öder mi? Hayır.

Derde çare olur mu? Hayır.

Uzun uzun şatafatlı açıklamaya değer mi? Hayır.

Hemen değil de niye kasımda?

Emekli aç tavuk gibi beklesin, gün saysın, bankamatikler önüne gitsin, gitsin gelsin,

Bunun adı oyalama, boyalama, ‘buna da şükür’ dedirtme kurnazlığı,

‘Hiç yoktan iyi’yi kabullendirme hesabı.

Yani hesap yüz numara,

Emekliden esirgenen kime var? 3-5 yerden huzur hakkı alanlara,

Uydurma Kur Korumalı Mevduat ile bir avuç para sahibini, bol keseden tamtakır Hazine’yi borçlandırarak zenginlerin zengini yapmaya, geçmediğimiz köprüye, kendilerine yol yapanlara, havadan yüzlerce ihale alana,

Dünyanın hiçbir yerinde bu kadar sayıda olmayan kiralık araçlara,

Yanarlı dönerli arabalarla caka satmaya, hava atmaya,

Ejder meyvesi, manda yoğurdu, zencefilli somon, pataşur tavuk, tartaletli humus,

Dana rozbif, levrek simidi, fıstıklı sarmadan oluşan Cumhurbaşkanlığı menüsüne Var, var, var. Var oğlu var.

Bunların sonucu olarak; milyonlarca emeklinin avucunu yalamaya devam etmesi de lazım bu memlekete. 'idare edenimiz'e dualarınızı da esirgemeyin,

Ey, ey, ey emeklilerimiz, ‘yaparsa bunlar yapar’ dediniz, gereğini de yaptınız tabi ki, ettiğinizi de çekip, doğal sonucuna da katlanacaksınız.

Büyük Ozan Neşet Ertaş’ın ‘Kendim ettim, kendim buldum’ türküsünü sürekli söyleyerek teselli bulacak, dert etmeyeceksiniz. Bu da geçer, bu da geçer.

Üzülüp karalar bağlamayın, ağlayıp, sızlayıp şikâyet etmeyin.

Şükredin, sabredin ve bir daha şükredin. Beterin beteri var.

Sakın ha! "Ellerim kırılaydı" hiç demeyin.

Yine lazım şurda mart 2024’e ne kaldı! Göz açıp kapayıncaya kadar gelir inşallah!

SON DAKİKA HABERLERİ

Erol Tosun Diğer Yazıları