Belediyeler ve siyasiler tam sorumlu!

Belediyeler özellikle bütünşehirlerde ilçe belediyeleri, büyükşehir olmayan illerde il belediyeleri inşaatların her aşamasından temelinden, demirine...

Belediyeler özellikle bütünşehirlerde ilçe belediyeleri, büyükşehir olmayan illerde il belediyeleri inşaatların her aşamasından temelinden, demirine, betonundan, iskan iznine her santimetrekaresinden sorumludurlar.

İldeki İnşaatlarda birinci derecede sorumluluğu olan ve belediyede olması gereken Teknik elemanlarınca ildeki bütün inşaatları denetleyecek olan kocaman Adıyaman İl Belediyesi kendi binasını denetlememiş ki başka binaları nasıl denetlesin? Taşrada birçok belediyede jeoloji mühendisi, harita mühendisi yok, belediye binası yerle bir olmuş.

Adıyaman’da gösteriş için gümüş renkli belediye tabelası ayakta haklarını yemeyelim aynı caddede belediye binasının hemen karşısına AB fonu yardımıyla ODTÜ’lü mühendisler tarafından AB adına yapılan denetimlerle inşa edilen ve Camdan yapılan “Komagene Kültür Merkezi”nin camları bile kırılmamış bu denetim açısından her şeyi anlatmaya ve üzerine sayısız raporlar yazmaya yetmez mi?

Depremin ana merkez üssü Maraş’ta İnşaat Mühendisleri Odası binasının yıkılan onlarca bina arasında ayakta kalması apaçık başka bir çarpıcı örnek değil mi? Yine depremin en ağır yıktığı Hatay’da Devlet Hastanesi, Müftülük binası, adı AFAD kendisi Afet olan AFAD binasının yıkılması denetimde hiç olunmadığını ispata yetmez mi sizce?

Belediyelerin temel vizesi, demir vizesi, beton numunesi alma, iskan yani oturma izni verme yetkisi var. Birde 1999 depreminden sonra kurulan yapı denetim firmaları var. İnşaatın her aşamasında onlarda peşin ödenen ücret karşılığında inşaatın her aşamasını kontrol yetkisine sahipler. Mühendis veya teknik eleman imzası olmadan çivi çakılmaz, çakılamaz inşaatlara şehirdeki inşaatlarda; Belediyedeki imar müdürlüğü yetkililerinin ve yapı denetim bürolarının sorumluluğu ve yetkileri çok büyük, şehirde olmayan köylerde ise Valiliğe bağlı Özel İdare Genel Sekreterliğinden kümes bile yapsanız ruhsat almak zorunludur bunları bilmeden müteahhitlik için bir resmi yönetmelik, kanun olmadığı için kasap, manav, dolmuşçu fark etmez esas mesleği ne olursa olsun parası varsa hemen inşaat yapabilen ve adı müteahhit olanları günah keçisi yapmak doğru değil.

İnşaatlarda teknik sorumluluk hem belediyelerde, hem de valiliklerde, denetim firmalarında tabii ki bu işlere yol veren kocaman kocaman laflar eden yetki sahibi siyasilerimizin büyük sorumluluk ve vebalide unutmamak gerekir.

Siyasetçi yol vermese bu kadar yıkım olmazdı, olamazdı, paraya ihtiyaç oldukça rutin hale gelen imar afları da bu işin tuzu, biberi hatta salçası oldu maalesef hiç değilse bıraktık deprem vergilerini, adı imar affı olup vatandaşa tabut olan bu paraları bari deprem önlemi için harcasaydınız oda yok, sorunca yol yaptık deniyor yapılan yolları da gördük şükür sonuç olarak sadece yapıyı yapanı değil, inşaatın her aşamasında sorumluluğu ve imzası olan belediyelerin, özel idarelerin ve Şehircilik Bakanlığı’nın illerde sorumlu oldukları inşaatları kontrol eden teknik elemanlarının da sorumlulukları büyük plansız ve denetimsiz yapılaşmaya yol veren siyasilerinde hangi partiden olursa olsun ayrımsız, kayrımsız yargılanmaları gerekir ki adalet yerini bulsun yoksa bu durum sadece 3, 5 müteahhidin sırtına yıkılarak kurtulacak kadar ucuz olmamalı herkes hesap vermeli ki vicdanlar bir nebze olsun rahatlasın, bundan sonra yetki alacak siyasilerde, teknik elemanlarda bu olumsuzluklardan ders çıkarsın aksi halde böyle gelmiş böyle gider olur.

Olmamalı, olamamalı inşaatlarda imzası olan herkes, onlara yetki veren, atayan siyasetçiler de mutlaka ama mutlaka adalet önünde hesap vermeliler, hesap vermeliler. Hatta sorumlu olanlara baştan aşağı zimmet çıkarılmalı, malvarlıklarına da önlem olarak acilen el konulmalı suçlu bulunduklarında da bu bedel kuruşuna kadar sorumlulara ödettirilmelidir ki. Asırlık örnek olarak hafızalara kazınmalıdır. Bu konudaki mahkeme kararları ise unutulmaması için hukuk ve mühendislik fakültelerinde ana ve zorunlu ders olarak okutulmalıdır ki geleceğimiz kararmasın, yanan ışıklarımız sönmesin, sürekli aydınlık kalsın, dişimizden tırnağımızdan artırarak sahip olduğumuz konutlarımız. Ailelerimizin, sevdiklerimizin sonu olmasın Allah işi sadece para ve rant olan idarecilerden, siyasetçilerden memleketimizi korusun…

SON DAKİKA HABERLERİ

Erol Tosun Diğer Yazıları