Kapılar, bacalar ve delikler kapatılırsa; bilin bakalım nere gidecek?

Kazanmaya yönelik faaliyetler sonucu elde edilen para, genel anlamda 3 mekânda kendine yer bulur:

1. Yastık altı

2. Faiz

3. Üretim

a. Üretimi finanse etme

b. Fiilen üretimde yer alma

Paranın, bu sayılanlar dışında; sahip çıkacak kimi kimsesi, gidip sığınacak ve başını sokacak evi, barkı ve yurdu bulunmamaktadır.

1)-YASTIK ALTI

Çalınma, yangın ve muhtelif afetlerle zarar görme gibi risklere açık olması ve her miktardaki tasarruf için uygun olmaması nedeniyle; doğru, güvenilir ve sürekli kullanılabilir bir ortam değildir.

Paranın burada kendi kendine değerinin ve sayısının artması mümkün değildir. Artmış gibi görülen artışlar da görecelidir ve aslında o anki kendi fiilî değeridir.

Dolayısıyla, kendini fiziksel anlamda ve üreme anlamında korumak ve geliştirmek isteyen bir para, gerçekten koruyan ve üremesini sağlayan ya da sağladığı zannedilen diğer ortamlara kapak atmak ve sığınmak zorundadır.

2)-FAİZ

Devlet, paranın sahibi, faizle kullanıcısı ve faizle üretilen mal veya hizmetin tüketicisi olmak üzere 4 unsur açısından istenmeyen şeylere sebep olmaktadır:

a. Devlet açısından: Devlet, parayı kontrol edebiliyor görünse de aslında paranın kontrolü art niyetli belli güçlerin eline geçmekte, kontrolü ele geçiren güçler vasıtasıyla tehdit altında kalmakta, yöneticiler ülke ve millet aleyhine politikalara zorlanmaktadır.

Ayrıca devlet, paranın kontrolünün kaybedilmesi sonucu sorun yaşayan ve ülkenin toplam varlığı ve varlık sebebi olan üretici ve tüketiciden oluşan vatandaşları ile karşı karşıya kalmaktadır.

b. Paranın sahibi açısından: Paranın sahibi; paranın fiziksel varlığı ve malî gücü üzerindeki hâkimiyeti kaybetmekte, paranın geri dönüşünü belli güçlerin insafına terk etmektedir.

Yatırımcı aslında; enflasyonun üzerinde ödeme yapılmadığı takdirde, serveti kapsamında elde ettiği parasının değerinin düşmesine neden olmaktadır.

Ayrıca yatırımcı diğer taraftan; faizden ne kadar kazanırsa kazansın, Allah'ın "Kesinlikle yok ederim!" mutlak tehdidi altında olup kısa veya uzun vadede servetini kaybetme riski altındadır.

c. Üretici açısından: Üretim maliyetleri artmakta, daha pahalı mal satmak zorunda kalmak suretiyle rekabet gücü azalmakta, müşterinin gerçekten alımdan vazgeçmesi ya da ucuz rakip ürünlere yönelmesi nedeniyle mal veya hizmete olan talep miktarı düşmekte ve aslında üretici batışa doğru gitmektedir.

ç. Tüketici açısından: Tüketici; maliyeti artan ürünleri talepten tamamen vazgeçmekte ya da talebi en aza indirmekte, söz konusu mal veya hizmet nedeniyle elde ettiği refah ve konforu kaybetmekte, refah ve konforun geri gelmesini sağlayabilecek olan devleti ile karşı karşıya kalmaktadır.

3)-ÜRETİM

Tekrar hatırlatmak gerekirse, üretime katkı sağlamaya karar vermiş ya da zorla yönlendirilmiş bir para, üretimde iki şekilde rol alabilir:

a. Üretimi finanse etme

b. Fiilen üretimde yer alma

a. Üretimi finanse etme: Teşebbüs ve risklerle baş etme ruhu ve cesareti olmayan ve olsa bile başka meşgalelerden dolayı fiilen üretimde bulunamayacak olan para sahipleri, borsa da ya da borsa dışındaki ortamlarda başka bir üreticinin hissedarı olmak suretiyle, söz konusu üreticinin "faizsiz kredi" elde etmesini sağlar.

Faizsiz kredi temin eden üretici; gerçek ve pazarlık gücü yüksek üretim maliyetleri altında üretip yüksek rekabet gücü elde eder, yatırımını modernize eder ve kapasite artışına gider.

Bu nedenle; devletin, üreticileri finanse eden sermaye sahiplerini koruyacak ve art niyetli üreticileri caydıracak yüksek nitelikteki hukukî düzenlemeleri bir an önce yapması gerekir.

b. Fiilen yatırımda yer alma: Para; teşebbüs ve risklerle baş etme ruhu ve cesareti olan müteşebbisler tarafından üretimin ana unsurlarından birine dönüşmekte, para "ana kucağı, baba ocağı" nda yerini bulmakta, beslenip büyümekte ve serpilmekte, çol ve çocuğa karışmaktadır.

Dolayısıyla devlet, "ya davulcuya gider ya zurnacıya!" misali, gideceği yeri seçemeyen ve yanlış yollara düşürülen paranın gerçek yerini bulması için; kapı ve bacaları kapatmalı, delikleri tıkamalı ve "üretimhane"de yaşamasını sağlamalıdır.