Milletin derdi geçim, siyasetin derdi seçim
Siyasetin gündemi seçim-aday belirleme. Milletin derdi ise geçim.
Halkı unutanlar, seçim diyor ve halka gidip seçim günü destek isteyecekler.
Peki, halk size sormayacak mı:
“Emekli için ne yaptınız?
Dar gelirli için hangi adımları attınız?
Bugüne kadar ortaya koyduklarınız, yarınki vaatlerinizin teminatı olacak mı?”
Buyurun, cevap verin.
Kamuoyunda tartışılan başlıklar, televizyon ekranlarında dönen kısır çekişmeler, sosyal medyada yaratılan suni gündemler…
Hepsi bir yana, halkın gerçek gündemi bir yana.
Çünkü milletin derdi suni gündemler değil: Geçim.
İşsizlik aldı başını gidiyor. TÜİK verilerine göre işsiz sayısı milyonları buluyor, genç işsizlik oranı ise dudak uçuklatıyor.
Emekliler, aldıkları maaşla bakkaldan eve ulaşamıyorlar.
Açlık sınırı 20 bin liraya dayanmışken, asgari ücretli çaresizlik içinde kıvranıyor.
Sokak röportajlarında sesi titreyerek konuşan yurttaş, “Tencereyi nasıl kaynatacağımı bilmiyorum!” diyor.
Ancak milletin derdi geçimken, Meclis’te bambaşka gündemler var.
Siber güvenlik ve dezenformasyon yasası sessizce geçirilmeye çalışılıyor. İçinde birçok soru işareti barındıran bu yasa, ifade özgürlüğü konusunda endişeleri artırıyor.
Yakında bir vergi reformu ve ekonomik paket gündeme gelecek.
Fakat içinde emekliyi, asgari ücretliyi rahatlatacak bir adım olacak mı, belli değil.
Yargı paketi de kapıda…
Ama yine halkın yararına ciddi bir düzenleme olacak mı, o da meçhul.
Halk iyice umudunu kaybetmiş durumda.
İktidar, enflasyonu düşürme bahanesiyle aldığı ekonomik önlemleri, emekliyi ve asgari ücretliyi aç bırakarak uyguluyor.
Öyle ki, bir iktidar mensubu çıkıp “Emekli maaşını artırırsak parayı çok harcarlar ve enflasyon yükselir” diyebiliyor!
Akıl alır gibi değil…
Bu anlayışla “Enflasyonu düşüreceğim” diyerek halkın sofrası küçültülüyor, mutfağı boşaltılıyor.
Peki ya muhalefet?
İktidarın bu yaklaşımına politikalarına karşı ne yapıyor?
Sadece cılız eleştirilerle günü geçiştiriyor.
Bu da dikkatlerden kaçmıyor.
Halk adına mücadele etmeyen, dar gelirlinin sesi olmayan bir muhalefetin, seçim meydanlarında söyleyeceği söz kalmaz.
Bugün, “Emekli için bunu yaptık, işsiz için şu adımı attık, asgari ücretli için şu çözümü sunduk” diyebiliyor musunuz?
Unutulmasın ki seçim kazanmak, bugün verilen mücadeleyle mümkündür.
Bugün halkın yanında duramayanlar, yarın seçim geldiğinde hangi vaadi sunacak ve halkı nasıl inandırıp karşılık bulacak?
Erken geçim, hemen geçim.