Millet unutmaz: Sandıkta iradesine sahip çıkar
Demokrasi, milletin iradesiyle şekillenir. Seçmen, sandığa giderken yalnızca bir isme oy vermez; o ismin temsil ettiği fikre, savunduğu siyasete ve bağlı olduğu partiye destek verir. Oy pusulasındaki isim, aslında bir ideolojinin, bir duruşun simgesidir.
Ancak son dönemde sıkça gördüğümüz bir tablo var: Halkın oylarıyla seçilen milletvekillerinin, seçimden sonra partilerinden ayrılarak bambaşka bir siyasi anlayışa geçmeleri…
Seçmen, destek verdiği kişiye oy verirken onun savunduğu düşüncelere, partisinin politikalarına güvenerek tercihini yapar. Sandıktan çıkan sonuç, "Beni burada, bu çizgide temsil et!" mesajıdır. Ama seçilen bir vekil, kendisine verilen bu vekaleti farklı bir siyasi çizgiye taşıdığında, bu durum halkın iradesini görmezden gelmek olur.
Mesele sadece partiden ayrılmalarla bitmiyor… Bir kişinin halktan aldığı yetkiyi farklı bir partiye taşıması kadar, onu kabul eden siyasi irade de bu sürecin bir parçasıdır. Bir başka partide kendine yer bulanların tercihi kişisel olabilir, ancak onları bünyesine katan tarafın da bilinçli bir tavrı vardır. Sandıkta elde edemediği desteği, seçmen iradesini yok sayarak içeriden güç devşirme çabası, etik bir siyasi davranış değildir.
Millet, iradesine sahip çıkar ve sandıkta hesabını sorar. Halk, oyunu verdiği temsilcisinin başka bir safta yer tuttuğunu gördüğünde bunu not eder. Aynı şekilde, milletin iradesini dolaylı yoldan güç kazanmak için kullanmaya çalışan siyasi yönetimler de sandıkta bunun karşılığını alır.
Tüm bu tartışmaların önüne geçebilmek ve halkın iradesini daha güçlü bir şekilde korumak için bir düzenleme şarttır. Seçilenlerin, bağlı oldukları parti çatısı altında görev sürelerini tamamlamasını zorunlu kılan ve partiler arası geçişleri sınırlandıran bir yasal düzenleme yapılmalıdır.
Sonuç olarak, halkın iradesini temsil etmek sorumluluk ister. Vekil nereden seçildiyse, etik olarak görev süresini orada tamamlamak zorundadır. Aynı şekilde, başka yollarla güç kazanmayı hedefleyen siyasi partiler de bilmelidir ki, seçmen bunu görür ve günü geldiğinde gereğini yapar.