Aflatoksin sağlığımızı ve kuru incir ihracatımızı tehdit ediyor

Türkiye kuru incir üretim ve ihracatında dünya birincisidir. İncir tüm semavi dinlerde kutsal meyve olarak tanımlanan cennet meyvesidir. Ülkemiz, 2023 yılında 109 ülkeye 73 bin 388 ton kuru incir ihracatını gerçekleştirerek 260 milyon dolar döviz geliri elde etmiştir.

Aflatoksin, bazı küf mantarları tarafından üretilen zehirli maddelere verilen isimdir diye tarif edebiliriz. Aflatoksin özellikle Antep fıstığı, yer fıstığı, badem, fındık gibi sert kabuklu meyveler ile kuru incir gibi kurutulmuş meyvelerde; buğday, arpa, pirinç gibi tahıllarda, mısır ve kırmızı biber gibi baharatlarda bulunur. Aflatoksin bulaşmış yemleri tüketen hayvanların sütlerinde ve bu sütlerden üretilen ürünlerde de bulunabilir. Gıdalarda en yaygın ve tehlikeli olan aflatoksin türü B1 olup, hiçbir şekilde sıcaklık ile yok edilemez. Toprağa düşüp kolaylıkla bulaşabilen aflatoksinin insan sağlığına birçok önemli zararları vardır. Yol açtıkları en önemli sağlık zararlılarından biri karaciğer kanseridir. Aflatoksinin zararları tüketilen gıdalarda bulunan aflatoksin miktarı, yeme sıklığı, yaş vb. durumlara göre değişmektedir.

İhraç edilen kuru incirlerin ortalama % 2-5’i aflatoksin sebebiyle geri gelmektedir. Temmuz ayında İtalya ve Fransa’ya gönderilen kuru incirler aflatoksin sebebiyle geri gönderildi. Bu durumda kuru incir üreticilerine aflatoksin içermeyen ürün üretebilmeleri için önemli bazı tavsiyelerde bulunmak isterim.

İncirler kurutulurken, toprak zeminlerde değil mutlaka ayaklı kerevetler kullanılmalıdır. Kerevetlerin üzeri, inciri çiğden, yağıştan korumak ve akşamları incir kelebeğinin yumurta bırakmasını önlemek amacıyla hava sirkülasyonunu sağlayacak şekilde naylon gibi materyal ile örtülmelidir.

Hurda ve bulaşık incirler ayrı kaplara toplanmalı, ayrı alanda kurutulmalı ve depolanmalıdır. Böylece temiz incirlerin küf ve aflatoksinle bulaşması engellenebilir. İncir seçme işlemi kesinlikle geceleri ışık altında yapılmamalıdır. İncir kurtlarının çoğalmasına sebep olan kelebekler geceleri ışığa doğru uçarlar. İncir meyvelerinde çatlama ve güneş yanıklığı, meyvenin Potasyum (K), Kalsiyum (Ca) ve Magnezyum (Mg) içeriği ile yakından ilgilidir. Düşük potasyum/kalsiyum (K/Ca) oranı çatlamayı, yüksek potasyum/kalsiyum (K/Ca) oranı ise güneş yanıklığını arttırır. Çatlayan ve güneş yanığı olan meyveler kaliteyi düşürür aflatoksin ile bulaşma ihtimalini arttırır.

Ticari olarak kurutmalık incir yetiştiriciliğini sınırlayan en önemli faktör, oradaki hâkim rüzgârlar ile bunların taşıdığı nem ve sıcaklık özellikleridir. Menderes havzasında kuzeyden esen ve “gümüşkanat” adı verilen poyraz, incirlerin olgunlaşması ve kuruması için çok önemlidir ve öğleden önce eser. Meyvenin irileşmesi ve ince kabuklu olmasında rol oynayan öğleden sonra batıdan esen nemli deniz rüzgârına “İmbat” ismi verilir. Bu iki rüzgârın nöbetleşe esmesi arzu edilir ve ticari olarak kurutma amacıyla kaliteli ürün elde etmek için böyle bölgeler tercih edilmelidir.

Hasat öncesi rüzgârlı havada arazi sürümden kaçınılmalıdır. Hasat öncesi bahçede fazla toz kalkmasına neden olan toprak işleme yapılmamalıdır. Çünkü bu işlem küf sporlarının yayılmasıyla üründe aflatoksin oluşumunu ve yayılmasını teşvik eder.

Ağacın dengeli beslenmesi oldukça önemlidir. Aşırı azotlu gübreleme, incir meyvelerinin kuruma süresini uzatarak aflatoksin riskini arttırır. Benzer şekilde çok düşük azot düzeyi de stresi tetikleyerek aflatoksin oluşumunu arttırabilir. Bitkiler yetiştirilmesi esnasında su stresine maruz kalırsa aflatoksin riski de artmaktadır.

İncir ihracatının ve üretiminin sürdürülebilir olması, ülkemizde üretilen tarımsal ürünlerin kalitesinin ve itibarının dünya pazarlarında zedelenmemesi, insanımızın sağlıklı ürünler tüketebilmesi için, incirde ve diğer ürünlerde aflatoksin oluşumunun mutlaka engellenmesi, aflatoksinli ürünlerin hallerde yapılacak analizlerle tespit edilip satışının engellenmesi gerekmektedir.

SON DAKİKA HABERLERİ

Dr. Mevlüt Şahin Diğer Yazıları