Yeni oyun Suriye’de perdelerini açtı

Bir komedyeni başkan yaptılar kendilerine, geldiğinden beri hiç güldürmedi Ukraynalıları. Ağlıyor ve başka ülkeler için ölüyorlar. Olan oldu Ukrayna’da, sahiplerinin hizmetkarı İngiltere çekirdekli Batı aklı, bilerek çok kötü oynanan bir oyun koydu sahneye. Sahne kenarından sufle verirken de hem görünüyor hem duyuluyorlar.

Oyunun kötülüğü ya da yönetenlerin beceriksizliği hiç umurlarında değil. Dünya sahneye bakıyor mu, bakarken rahatsız oluyor mu, kötülükten korkup kendine ders çıkartıyor mu, siniyorlar mı, oyunun amacı bu. Kimse bir sanat eseri sergileme derdinde değil, kötülüğün, kargaşanın eseri peşindeler. Paralar, su gibi silahlara akıtılıyor, sahnede de gerçek kan.

Oyuna ilgi azaldıkça daha kanlı sahnelerle ilgiler uyarılıyor. Bu insan mezbahasından gözünü alamıyor seyirciler, şoke olan zihinleri, felç olan muhakemeleri ile izliyorlar.

Vampir filmleri, özünde bu yapımcıları, yönetmenlerini anlatır; kan olmadan var olamazlar ama kanı emilecek çok insan olduğu için yüzlerce, binlerce yıl sürer ömürleri. Ölmedikleri için doğanın doğasına aykırı yaşamlarıyla cehennemleri de bırakmaz peşlerini.

BİRİNCİSİ SUSTURMUŞTUR İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI’NDA

Birinci Dünya Savaşı’nda yaratılan dehşet ve vahşet, İkinci Dünya Savaşı’nda meyvesini vermiştir; Hitler manyağına bütün dünyanın sessizliği, Birinci’nin başarısındandır.

İngilizler, Çanakkale Savaşı’ndan sonra Anzakları Avrupa’daki Dünya Savaşı’na gönderir. “Çanakkale cennetmiş, burası cehennem, kimyasal silah kullanıyorlar” diyerek Avrupa’nın acımasızlığı ve insanlık dışı savaş zihniyetiyle tanışırlar. Günlükleri ve anılarında yer vermeyen yoktur o mezalimi gören. O mezalim, ikinci savaşında dünyayı susturmuştur işte.

MÜSLÜMAN KANI DÖKEN MÜSLÜMANLIK

Ukrayna’dan 40 yıl önceden itibaren adında İslam ya da İslam’ı çağrıştıran isimler geçen bütün örgütleri, Batı kurmuştur. Birkaç göstermelik Hristiyan ya da Yahudi’ye karşılık milyonlarca Müslüman kanı dökmüş, hala da döken örgütleri.

“Müslüman kanı döküp İslam’a nasıl hizmet ediliyor?” derken Müslüman’ı İslam’dan nefret ettirme hizmetini layıkıyla yerine getirdiler. Bu oyunun da sahneleniş niyeti, en azından Müslümanlar tarafından anlaşıldı, saçtıkları dehşet dışında itibarları kalmadı.

MÜSLÜMAN’I YAHUDİ’YE VURUŞTURACAKLAR

Sonra tersinden gitme kararı verdi vampirler demek, Filistin’de, Yahudi Siyonist soykırımcılar sürüldü sahneye. Yahudiler içindeki bu azınlık aşırıcılar, hayret, nasıl olduysa başrolü kaptı. Ne devlet olma felsefesi ne nüfusu ne bölünmüşlüğüyle böyle bir yeteneği olmayan Siyonist oluşumu, yeni oyunun figüranları olarak öne sürdüler.

Dünyanın en zengin Yahudi sermayesi arkalarında durdu, gücüyle Amerikan Senatosu’nda soykırımcı Başbakanları’nı alkışlattı dünya alem önünde. Silahsız, savunmasız Gazzelilere, kıt olanaklı Hamas’a, silahlı gücü kıyaslanmayacak Hizbullah’a yetemeyen İsrail’e, kazandıklarını kaybedecekleri büyük devlet hayalleri kurduruldu.

Batı’nın şeytan aklı taşıyan derebeyleri, aslında İslamcılar gibi bütün dünyanın hedefine bir de Yahudileri koydu. Onlar vuruşacak ki kanları, vampirleri yaşatacak.

PERDE BİZİM KAPIMIZA AÇILACAK

Irak’ta vahşi İŞİD’i sahneye sürmüşler, PKK ve Irak Ordusu, çatışmadan uslu uslu önlerinden çekilmiş, sahneyi kendilerine bırakmıştı. Türkiye boğazlarına çökünce, ayak altından aldılar İŞİD’i, oyuncakları çok zarar gördü. Amele pazarı gibi, ihtiyaç olan yere yolluyor, terörcülük oynatıyorlar onlara.

Şimdi yeni oyun sahneye kondu; Özgür Suriye Ordusu ya da yeni adıyla Suriye Milli Ordusu ile HTŞ örgütü, bir gecede harekete geçti, aman efendim ne PKK/YPG ne Suriye Devlet Ordusu durabildi önünde. Sular seller gibi engelsiz, güneye akıyorlar. Bak sen şu kahramanlara, Irak’taki İŞİD gibi!

İşine gelen her şeye üst telden haykıran ne ABD ne İsrail’den ses çıktı, çok cılız birkaç demeç anca. İsrail’in yani Batı aklının, Suriye’deki kuzeye doğru kargaşayı yayma yolunu temizliyor bu örgütler, o yüzden sesleri çıkmıyor.

Suriye’deki tiyatroda açılan yeni perde, anlaşılan bizim kapımızı gösterecek açıldığında. Yeni oyunu izlerken tiyatroda baskına uğramayalım!