Market ve pazar etiketleri sayaç gibi

Bayram alışverişi yaptık hepimiz. Bayram fırsatçılığı mıydı acaba; etiketler zirveleri zorluyordu yine. Market ve pazar etiketleri, sayaç gibi, hep yukarı...

Bayram alışverişi yaptık hepimiz. Bayram fırsatçılığı mıydı acaba; etiketler zirveleri zorluyordu yine. Market ve pazar etiketleri, sayaç gibi, hep yukarı gidiyor. Enflasyon da düşemez böyle devam ederse.

Markete gittik, en düşüğü şöyle bir yüzde 10-15 eklenmiş fiyatlara. Bazı ürünler için geçen aya göre yüzde 50 artanlar var. Market etiketlerini, elektrik sayacıyla basıyorlar herhalde!

Pazar fiyatlarına bayram vurgunu diyebiliriz; mevsim sebzesi domates, 30 ile 60 lira arasında dalgalanıyordu. En kralında 5-10 lira fark olurdu, sebze-meyvenin taban fiyatı, eski tavan fiyat olmuştu. Altın borsası böyle dalgalanmıyor.

BU KADARI EŞKIYALIĞA GİRER

Bir ay önce ekşi mayalı ekmek 50 liraydı, “70 lira” dedi satıcı çocuk. Neredeyse yüzde 50.

“Baklavayı 600’e veriyorduk, 750 oldu” diyor televizyon haberindeki pişkin satıcı.

Yani her şey pahalıyken bayram öncesi daha da pahalıydı.

Böyle bir keyfilik, devletten de korkulmadığına göre eşkıyalığa girer.

Bizim zincir olmayan bir marketimiz var yakında, ne kadar özense de zincir marketten de pazardan da ucuz satıyor. Dükkanı kalabalık, sürümden kazanıyor.

SEBEPLE DEĞİL SONUÇLA SAVAŞIYORUZ

Gazetecileri arkasına toplayıp, denetleme gösterileri yapan bürokratlar, ne kadar çiğ göründüklerinin farkında değil. Bizi mi, hükümeti mi, devleti mi kandırıyorlar?

Trilyonluk cezalar kesiliyormuş, e ama bak adam, ortada bir neden yokken sayacı çalıştırıyor.

Para benim cebimden çıktıktan sonra kestiğin cezanın bana ne faydası var, adam cezasını da bana ödetiyor. Demek ki denetimler de yaptırımlar da caydırıcı değil. Otorite boşluğunu, kendi kurallarıyla dolduruyor piyasa.

Bu başıboşlukta hükümet, düşen enflasyon hayalleri kurmasın boşuna.

Çünkü denetim tiyatrosu sebeple değil, bize hiçbir faydası olmayan sonuçla mücadele ediyor.

SALGINDAN BERİ FREN İZİMİZ YOK

Mart ayında bu başıboşluğun, Milli Güvenlik sorunu haline geldiğine değinmiştik. Arkasından tasarruf edilmeyen tasarruf önlemleri geldi ama hala freni patlayan arabayı durduramıyoruz.

Ne piyasa ne kamu frene basıyor.

Bu kadar sonucu belli bir süratin kazası mı bekleniyor; milleti sokağa döktükten sonra nasıl toplayacaksınız arkasını?

Eşkıyalık bir sömürme biçimi, düzeni olmaz ki ağırdan alınacak.

Salgından bu yana hiç fren izi yok yolumuzda, tekbirler getirerek tam gaz, duvara sürmeye devam ediyoruz.

Serbest piyasa terörü

SON DAKİKA HABERLERİ

Ali İnandım Diğer Yazıları