İnsanın insana Kovid-19 kastı
Küresel derebeylerinin kavgası sertleştikçe ceplerinden dosyalar, bilgiler, sırlar savruluyor. Cinsel sapkınlıklar, küresel dolandırıcılıklar, gıda ve sağlık üzerine kitlesel ölümleri hedefleyen kasıtlı tezgah ve uygulamalar, bu sapkınlık ve ahlaksızlığı, din-tarikat kisvesi altında iyice ileri götürmek… İnsanlığın, lağımı patlıyor!
Saygınlığın tek ölçüsü haline gelen zenginlik, zihinsel ve fiziksel bulaşıcı bir hastalığın adı olacak yakında. Yayılacak mikroplar, tarihin en ölümcül hastalığı ‘Kara Veba’yı aratacak.
2020 yılında Almanya da İngiltere de Kovid-19 virüsünün Çin’deki Wuhan Viroloji Enstitüsü’nde tasarlandığını belirlemiş. The Daily Mail’in haberine göre MI6’nın eski başkanı Sir Richard Dearlove’un o zamanki Başbakan Boris Jonson’a sunduğu raporu çıktı ortaya; “Covid-19’un, Wuhan Viroloji Enstitüsü’nde tasarlandığı artık makul şüphenin ötesindedir” diyor rapor.
İŞLEV KAZANIM ARAŞTIRMALARI
Laboratuvar Çin’de ama Bill Gates, Anthony Fauci’nin başında olduğu ABD Ulusal Alerji ve Enfeksiyon Hastalıkları Enstitüsü( NIAID) gibi destekçileri, Amerika Birleşik Devletleri’ndeydi. Yarasadan bulaşmayacak virüsü, insana bulaşır hale getirme çalışmaları hem ABD hem Çin’de devam ediyormuş. Ayrıntısına girmeyeceğiz, niyet daha tehlikeli çünkü.
‘İşlev kazanımı araştırmaları’ deniyor bu çalışmalara. Olmayan hastalığı, laboratuvar koşullarında, insan eliyle yaratıyorlar. Hatta 2014 yılında Nature Dergisi, bu çalışmaların tehlikelerini vurgulayan başlığını, ‘Siz Ne Halt Ediyorsunuz?’ diyerek atmıştı.
Daha önce ‘Suç Virüste Değil’ derken ayrıntılı değinmiştik konuya. Kovid-19 böyle yaratılmıştı, kuş gribini de hayvan ve insanlara bulaştırma yöntemini başardılar. İnsanın insana kastıdır bu çalışmalar.
Koca koca profesörler, ünvanı fosforlu bürokratlar, siyasiler, küresel markalı ilaç firmaları ve zenginliğini bu çöplüğe döken iş insanları, bilerek ve isteyerek bu insanlık suçunu işliyorlar.
JAPON İÇİŞLERİ BAKANI’NIN İSYANI
Geçen yıl çok sayıda Japon vatandaşı, salgın sırasında Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Dünya Ekonomik Forumu (WEF) gibi küreselci kuruluşların işlediği insanlığa karşı suçları protesto etmek için sokaklara dökülmüştü. Protestoların açılış konuşmasını Japonya eski İçişleri Bakanı Kazuhiro Haraguchi yapmış, ölümcül mRNA aşılarının bir sonucu olarak meydana gelen çok sayıda ölüm için güçlü ve duygusal bir özür dilemişti.
Haraguchi, aşı olduktan sonra ciddi bir hastalığa, özellikle de hızla ilerleyen bir kanser türüne yakalanmıştı. “Geçen yıl bu zamanlar, ne kaşlarım ne de saçlarım vardı. Aldığım aşılar, ölümcül versiyonlardı” dedi konuşmasında. Medyaya konuşması yasaklandı sonra.
Küresel medyayı da elinde tutan küresel derebeyleri, bütün dünyada uyguladı bu sansürü. Aşıların yan etkileri mahkemelere düşmeye başlayınca ya bulunduğu ülkeyi terk etti ya ölü taklidi yaptı aşı firmaları. Pfizer’in baş yöneticisi Amerikan Senatosu’nun Sağlık Komisyonu’na verdiği ifadede, “Kimseyi aşıya zorlamadık, bizimki bir öneriydi” demiş, topu, onların sözünü dinleyen devletlerin yöneticilerine atmıştı.
YUMUŞAK KARINLARI MEDYA
‘İşlev kazanımı araştırmaları’, insanlık ve doğa adına çok ama çok tehlikeli çalışmalar ve hala devam ediyor. Bunu bile bile yapan bilim insanları ve onları destekleyen küresel derebeyleri, daha yeni açığa çıkıyor yavaş yavaş. Bomba atarsınız, saniyesinde ölür insan, bunlar, milyarlarca insanı bir de süründüre süründüre öldürme peşinde. Arkada kalana korku salmak çünkü amaç.
Bizim ‘toprakçılar ile sikkeciler’in kavgasında dökülen belge, bilgi, sırlar insanlık adına hayra vesile olabilir ama önce keyfi telefatın önünü almak lazım. Bunların yumuşak karnı medya; oradaki sansürleyen parmaklarını, kırmakla başlayabiliriz insanlığın önünü açmaya.
İstihbarat raporuyla ilgili haber-makalenin orijinalini buradan, çevirisini ise buradan okuyabilirsiniz.