Hızla hayvan beynimize düşüyoruz

Nükleer savaşa bile gerek kalmayacak, insanoğlu zaten kendini, insanlıktan çıkararak kitleler halinde imha edecek gidişatımıza bakılırsa. Kötülük, haksızlık...

Nükleer savaşa bile gerek kalmayacak, insanoğlu zaten kendini, insanlıktan çıkararak kitleler halinde imha edecek gidişatımıza bakılırsa. Kötülük, haksızlık, açgözlülük, istismar, suçların olağanlaşma ve yaygınlaşması gibi olumsuzlukların zincirleme katlanarak artışı, intihara sürükleyecek toplumsal cinnetin olgunlaşma göstergeleri.

Günlük yaşamınızda etrafınızdaki baş edilemeyecekmişçesine artan olumsuzluklara belki dikkat ediyorsunuzdur. Biz ediyoruz; zaten artıyordu da henüz ılıktı, ısı artışını fark edemiyorduk. Kovid-19 salgını sonrası kaynama başladı, ısı hızla yükseliyor.

Neoliberalizm, diğer adıyla vahşi kapitalizm, bizim tabirimizle ‘altta kalanın canı çıksın’ sistemi, ılık ılık bizi insanlıktan çıkarıyordu, salgınla yükseldi ateş, kaynatmaya başladı.

HAYVAN BEYNİMİZ

Muhakeme yeteneğimiz dağlanıyor, insan olma vasfımız köreliyor ısındıkça. Hayvani içgüdülerimizle yaşamaya indirgiyoruz insanlığımızı, ‘düşünen insan’ gömleğimizden sıyrılıyoruz hızla.

Düşünce, kültür, muhakeme ile toplumsal uyum ve düzen sağlayan insan beynimizi, bu vasıflarımızdan koparak hayvani bir varoluş mücadelesine indirgiyoruz.

Hayvan, yer, içer, yatar, çiftleşir, derdi biter. Sorunlara çare üreteyim, ideoloji oluşturayım, diğer hayvanlara ve haklarına saygı duyayım, kültür üreteyim, ahlakı dinle düzenleyeyim, onu da tasavvufla incelteyim, düzen içinde toplumu ve nesli sürdüreyim gibi bir ihtiyacı yoktur. Kendi ihtiyacını görmüşse varoluş gereğini yerine getirmiştir hayvan.

İNSAN BEYNİNİN KATMANLARI

İnsan beynini, hayvana göre 3 katmana ayırabiliriz:

İlkel beyin: Varlığından itibaren tarih boyunca tecrübelerimizin reflekse dönüşmüş davranışlardır. Örneğin biri vurma hareketi yaparsa düşünmeden kolumuzu kaldırır ya da kapanırız. Aslan kovalarsa kaçarız, ateşin ısısına karşı elimizi kendiliğinden çekeriz gibi.

Hayvan beyni: Temel içgüdülerimizi içerir; yer, içer, yatar, çiftleşir, herhangi bir düzen ya da ahlaki değer taşımadan sadece var olmaya çalışırız. Haksızlık mubahtır hayvanlıkta. Bir değer ve kültür üretmez, manevi hiçbir bilinç ya da ölçüsü yoktur.

İnsan beyni: Temel içgüdülerini doyurunca varlığına anlam arayışı vardır, maneviyatı vardır, kültür üretir, edebiyat, bilim, düşünce, müzik üretir, muhakemeyle ayıklar iyiyle kötüyü. Medeniyet kurar.

Defalarca kurup, yozlaşarak çökertip insan beyniyle hayvan beynimiz arasında gidip geliyoruz. Çok daha ileri gitmişken tekrar basan beynimiz’in sonraki aşaması için tembelliği tercih ediyor, hayvan beynimize hep yenik düşüyoruz demektir.

Bu düzen, hayvan beynini aşamayan istismarcıların, derebeylerinin, açgözlülerin, kötülerin var olma iklimidir. Bir kez daha insanlığı tuzaklarına çekiyorlar.

MUHAKEMESİZ İNSANI TASARLIYORLAR

Siyasetçi, toplum düzeni için değil kendi sınırsız arzuları için idareye talip oluyor, bilim insanı, o rantın paydaşı olmak için birikimini rüzgara göre yönlendiriyor, din kisvesi giyinenler, önce dini ve onun en temel değerlerini sömürüyor.

Etrafınıza ve kendinize, özellikle Kovid-19 salgınından sonra biraz daha dikkatli bakın; çığlaşan kartopu halinde üzerimize yığılan olumsuzluklar hiç hız kesmiyor, kendi rekorunu yeniliyor, insan beynimizden hızla uzaklaşıyor, hayvan beynimize düşüyoruz.

Muhakeme yeteneğini kaybeden insanı tasarlıyor yeni derebeyleri. Hiçbir ahlaki değerleri yok. Siyaseti, bilimi ve toplumsal düzeniyle doludizgin o uçuruma ittiriyorlar hepimizi. Ve düşüyoruz!

Karşı koymadığımız bu hayvan beynine hapis muktedirler, insan beynimizden hayvan beynimize ite ite düşürüyor bizi.

SON DAKİKA HABERLERİ

Ali İnandım Diğer Yazıları