Ekonomik program yürümüyor
Mantık zinciri, bisikletinki gibi ileriye doğru çevirirseniz yürümeye devam eder. Geriye boş döner, olduğu yerde durur bisiklette olduğu gibi. Bizim ekonomi, bütün ekonomik kuralların dışına çıktı, mantıksızlığıyla zinciri dağıttı.
Ukrayna-Rusya, İsrail-Filistin savaşları ya da 3 buçuk milyon kişinin göçtüğü, 9 milyon kişinin yerinden edildiği Sudan sokaklarına dökülmüş bir iç savaşımız da yok. Ama savaş ekonomisi yaşıyoruz salgından bu yana.
Keyfi fiyat artışlarına o zaman önlem alınmadı, Kahramanmaraş Depremi geldi, bastı gaza köküne kadar. Arkasından uygulanan ekonomik program, mantık ve yaşam zincirini iyice dağıtmaktan daha iyi bir şey yapamıyor. Yerinde bile saymıyoruz, ortada bir program olduğu tartışılır.
BU DÜZEN HİÇ İŞLEMEDİ
Uluslararası Para Fonu (IMF) böyle yapardı; kriz zamanlarında zayıfın ümüğüne çöker, midesinden çeker, lokmasını alırdı. Her krizde orta sınıfın bir kısmı daha dar gelirli sınıfın yanına itilir, orta sınıf küçülür, dar gelirli nüfus büyür, zenginler katı, kasaları daha büyükleriyle değiştirirdi.
E yine öyle oluyor, üstelik orta sınıftan aşağıya önlenemeyen kitlesel kopuşlarla. Öte yandan dünya milyarderleri arasına yeni milyarderler kattık diye övünmeye yer arıyor ekonomi basını.
Ya bu düzen zaten işlemedi şimdiye kadar, her defasında toplumsal denge daha fazla ve daha fazla bozuldu. Ülkeyi ayakta tutacak orta sınıf, gemiyi yürütecek orta direk kalmadı. Hala orta ve alt sınıflar üzerine çökmek, ‘ekonomik program’ diye çare olarak satılıyor bize.
DEVLETTEN KORKMUYORLAR
Dünyanın vampirleri küresel derebeylerinin buyurma makamı Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) Başkanı Klaus Schwab bile çıkmış televizyonlarda “Kapitalizm öldü” diyor, bitmiş kapitalizmin kimseye deva olmayan reçeteleriyle ciğerimizi sökmeye bizimkiler, ‘ekonomik program’ diyor.
Tekelleşmiş şirketler, bankalar, tüccarlar ve hizmetkarı bürokratlar, korkmuyor devletten. Problem budur.
Toplum, tamamen savunmasızdır bu eşkıyalar karşısında. Yasal olarak da hukuki olarak da. Son 5 yıllık ortam, güçlerine güç katmıştır; savaş yok ama ekonomisini yarattı bu çeteler.
MATEMATİKTE KARŞILIĞI YOK
Mahallesinde 15 bin liradan aşağı kira olmayan adama 22 bin lira ücret vermek, kiranın altında 14 buçuk bin lira verdiğin emekliden tasarruf beklemek gibi bir enayilik ya da duyarsızlık, bitmiş vahşi kapitalizmde bile yok. Matematikte yok efendi, dünya üzerinde temel ihtiyaçların yarısı kadar ücret diye bir matematik formül ve çözüm yok.
Etinden sütüne, sebzesinden meyvesine, cennet bir iklimde, üretim ile satış fiyatı arasındaki uçurumun kaynağı tespit edilemiyor, hayalet adamlar ticaret yapıyor sanki. Ömrümüz geçti çıkarılamayan ‘Hal Yasası’yla. Et, süt, un, şeker, yumurta ya da mevsim sebze ve meyveleri, kaynağı bizdeyken başka ülkelerden daha ucuza geliyor. Daha ne kadar anormal olabilir bir ekonomik gösterge? Üstelik onun da istismarına da göz yumuluyor.
Zincir marketler, kendi kooperatifini oluşturdu, bütün esnafın ahlakını bozdular. Keyfi fiyatlamaya hiç hız kesmeden devam ediyorlar, korkmuyorlar çünkü. Güvendikleri bir dal var demek ki.
DEVLET SOPASINI GÖSTERMEZSE
Geçen yıl küresel krize rağmen dünyadaki zenginlerin zenginliği, 2 trilyon dolar artmış. Hepsi küresel derebeylerinin dizi dibindeki adamlar ya da şirketler. Al şablonu buraya oturt, bizdekiler de bu vampirlerin ya şubesi ya da temsilcisi bu durumda.
Olmayan bir savaş ekonomisi yarattıklarına, devlet teşvikleriyle altın, dolar aldıklarına hatta servetlerini yurt dışına götürdükleri ve devletten korkmadıklarına göre, küresel ağaları adına bu ülkeyi sadece sömürüyor, buna da ‘ekonomi’ diyorlar.
Zengine ve tekelleşmeye dokunamayan ‘ekonomik program’, aklın, mantığın gerisine düştü. Çare olmayan ‘boş laf ekonomisi’ artık.
PKK ve FETÖ’den yüz kere daha tehlikeli, serbest piyasa meşruluğuyla zırhlanmış, bayrağı, vatanı ve aidiyeti olmayan ihanet askerleridir artık bu şirket ve temsilcileri.
Devlet sopasını göstermezse bu örgütlerden daha yıkıcısı, bütün mantık zincirimizi dağıtan serbest piyasa hançeriyle öldürene kadar sırtımızdan kanırtmaya devam edecek.