DEF de sansürden yana

Hatta hapse atalım diyor. Dünya Ekonomik Forumu da (DEF-WEF) bizim gibi sosyal medyadaki bilgi kirliliğinden şikayetçi. Biz ‘çöplük’ diyorduk, onlar da çöp...

Hatta hapse atalım diyor. Dünya Ekonomik Forumu da (DEF-WEF) bizim gibi sosyal medyadaki bilgi kirliliğinden şikayetçi. Biz ‘çöplük’ diyorduk, onlar da çöp ifadesini kullanmış sosyal medyada dolaşan bilgiler için.

Ama onların hapse kadar götürecek sansür gerekçesi, bizim şikayetimizin tam aksi niyetle talep ediliyor. Kibar Feyzo’da “Ağanın pohu üstüne poh olur mu?” repliğini hatırlatıyor dünya seçkinlerinin taşmış kızgınlığı.

Bu uyarı ve önlemler açıklamasını, DEF adına Başkan Klaus Schwab’ın sağ kolu Yuval Noah Harari yapıyor. “Ana Akım Medya’dan gelmeyen bilgiye izin verilmemeli” diye itiraz ediyor, bunun dışındaki bilgiye müsaade eden sosyal medya patronlarının cezalandırılmasını bir önlem olarak öneriyor.

Oysa Ana Akım Medya’nın tüm dünyada sahibi ve yönlendiricisi de zaten kendileri.

GATES İYİ MUSK KÖTÜ

Açıklamada “Bizim dediğimizin dışına çıkarsanız Elon Musk falan dinlemez, gereğini yapar, alırız içeri” biçiminde bir gözdağı vermiş, hedefe Musk’ı koymuşlar.

Bir önceki yazımızda DEF’in bu tehdidinden habersiz bir diğer sosyal medya patronu Bill Gates’in, CNBC, Slay News ve CNET’de verdiği söyleşilerden özetle alıntı yapmıştık. Gates de ‘yanlış bilgi’ ile mücadele çabalarının bir parçası olarak, aşılarla ilgili tüm soru ve endişelerin yapay zeka tarafından gerçek zamanlı olarak sansürlenmesini talep etmiş, “Aşı hakkındaki yanlış bilgilerin ortadan kaldırılması için, resmi söylemlere aykırı görüşlerin yapay zekanın yardımıyla susturulması..” talebini seslendirmişti.

DEF’le Gates pişti mi olmuş da arka arkaya aynı ağızla gelmiş açıklamalar? Yok, aynı kulübün üyesiler de ondan. En seçkinlerin hizmetkar seçkinleri diyebiliriz DEF üyeleri için, ağız birliği tesadüf değil.

Gates söyleşilerde, Amerikan halkının ifade özgürlüğü haklarını koruyan Birinci Anayasa Maddesi’ni sert dille eleştirmiş, Harari de bu sosyal medya sitelerini kullanıcılarının gönderdiği içerikten sorumlu tutulmaktan koruyan 230. Madde’ye vurmuş birbiri ardınca. Kavga, anayasaya gelmiş dayanmış.

VURDUĞUYLA VURULUNCA

Sizin doğrunuzun doğruluğu tescilini kim yaptı da anayasa değiştirme, beğenmediğinizi hapse atma haddine varıyor cesaretiniz? Buradan bakınca da insanlığın en yanlış adamları olarak görünüyorsunuz.

Burada bir bilgi kirliliği itirazı, doğru bilgi mücadelesi ya da bir hak koruma amacı yok, basit olarak “Bizim etki alanımızdan çıkamazsın” tebliği var ki süpergüç ABD Anayasası’nı değiştirmek pahasına.

Bu adamların Kovid-19 süreci ve sonrası için planları ana akım ve sosyal medya üzerinden yürürken direnç, yine sosyal medya üzerinden oluşmuştu. Sonrasında aşı firmalarının aşılarına sahip çıkamayışı, davalardan kaçmak için fabrikalarını başka ülkelere taşımaları hatta aşılarını geri çekmek zorunda kalmaları, tezgahı açık etti.

Eden de hızla yayan da sosyal medyaydı. Vurdukları silahla vurulunca karşıdakinin silahını elinden almaya çalışıyorlar şimdi. Bu teknoloji iki taraflıymış meğer, vurduğunla vurulabiliyormuşsun.

AÇIKLAMANIN KAYNAĞINA BİZİ SOKMADILAR

Yani bilgi alma, ifade özgürlüğü gibi bir saflıkla değerlendirecek değiliz. Öyle bir şey zaten yoktu. Biz bu seçkinlerin hakim olduğu ana akım medyanın verdikleriyle eğleşiyorduk, internet çatlak oluşturdu. O çatlağı, büyümeden kapatmaya çabalıyorlar şimdi.

Hiç kapanacak bir çatlak değil internetle yaratılan, devletleri olduğu kadar seçkin ve en seçkinlerin de elini kolunu tutabiliyormuş.

Harari’nin açıklamalarını Sean Adl-Tabatabai’nin makalesinden öğrendik. Kaynak olarak Rairfoundation.com adresi gösteriliyordu. Açıklamanın hepsini okumak için sayfayı tıklayınca “Yönetici, bu sayfayı sizin ülkenizden ulaşıma kapatmıştır” uyarısıyla karşılaştık.

Vakfın internet sitesine girebiliyor, gezinebiliyorsunuz ama Harari’nin açıklamasını açamıyorsunuz. İçeriklerini inceleyince Rair Foundation denen vakfın da DEF kulübünün üyesi olduğu anlaşıldı. Kendi aralarındaki bilgilendirme kanalından haberleşiyorlarmış, girilmezmiş ama yine de sızdı işte. İnternetin azizliği…

Özetle en seçkinler ve hizmetkarı seçkinler, kendilerinden başkalarının hak ve özgürlüklerini daha da kısıtlamak ve gasp etmek için canla başla çalışıyor. İnsanlığın çatlağı büyütüp marifetlerini ortaya dökerek, bu kontrolsüz gücü sınırlaması gerekiyor.

Makalenin orijinali: https://thepeoplesvoice.tv/wef-calls-for-imprisonment-of-social-media-owners-who-allow-non-mainstream-content-on-their-platforms/

Türkçe çevirisi: https://hvodinali.wordpress.com/2024/09/23/wef-platformlarinda-ana-akim-olmayan-iceriklere-izin-veren-sosyal-medya-sahiplerinin-hapsedilmesi-cagrisinda-bulundu/

Demokrasi faşizmi

SON DAKİKA HABERLERİ

Ali İnandım Diğer Yazıları