Bir altın esnaf: İlhami Altun
Bir şey almaya girdiğimiz dükkanda olduğu halde öbür dükkana yolladı bizi. Bir de kızdık adama müşteri beğenmiyor diye. “Ben siftah yaptım, komşuya bakıver...
Bir şey almaya girdiğimiz dükkanda olduğu halde öbür dükkana yolladı bizi. Bir de kızdık adama müşteri beğenmiyor diye. “Ben siftah yaptım, komşuya bakıver abicim” demesini de idrak edememiştik gençliğin acemiliğiyle.
Ne özgül ağırlıklı bir cümleymiş, davranışmış, esnaflıkmış, insanlıkmış.
1200’lerle 1900’ler arasında Anadolu’da toplumsal ve ticari örgütlenmenin belkemiği olmuştur Ahilik. Çok özenilesi insani bir düzen kurulmuştur bu örgütlenme ve ilkeleriyle. Kadın kolu da vardır; Bacıyan-ı Rum yani Anadolu Bacıları, örgütlenmenin diğer yarısı olarak bütünü tamamlar.
Yamak olursunuz sonra çırak, sonra kalfa ve ustasını geçmiş usta. Askerliğini yaptırır, evlendirene, ihtiyacı tamam olana kadar kalfaya sahip çıkar usta. Sonra ömrünün sonuna kadar birbirini kolla ustalar.
Ahilikle ilgili bu kadarcık bir girişle yetinelim, gerisini getirirsiniz.
SERBEST PİYASA BULANDIRMASI
1900’lerde örgütlenme dağıldı diyoruz ama süren etkisini gördünüz; biz bile gözümüzle gördük, kulağımızla duyduk 40 yıl öncesine kadar. Anadolu’da, Ankara Kalesi eteklerinde, bu ahlakın esnaflarına hala rastlıyoruz bazen.
1980’den sonra ahlakımızı da insanlığımızı da sulandırıp bulandıran ‘serbest piyasa’ diye bir ekonomi şekli girdi bünyemize. Bu piyasada ahlaklı olmak enayilik, müşteri kazıklamak başarı sayılıyordu. Serbest piyasa çocukları, ilkesizliğin ekonomisiyle ‘düzen’ dediğimiz toplumsal dokuyu da bozdu.
Kovid-19 salgınından sonraki azgınlıklarıyla kendini kuyruğundan yemeye başlamış yılana dönüştü bu serbest piyasa çocukları. Bütün güven ve ilke sınırlarını yıkarak toplumu ve düzenini altüst edip, kendini bitirmekle sonuçlanacak bir açgözlülüğün zirvesine çıktılar.
“ARKADAŞIM, BENİ KURTARIYOR”
20 Temmuz’da bir haberin içinden altın esnaf İlhami Altun’un pırıltıları yayıldı.
Ankara’nın Çankaya İlçesi’nde bir kuru temizlemeci İlhami Altun, Kurutemizleyiciler Çamaşır Genel Temizlik ve Halı Yıkamacıları Esnaf Odası’nın belirlediği fiyatların neredeyse 4’te 1’ine fiyatlarla iş yapınca, önce meslektaşları sonra Oda Başkanı tarafından taciz edildi “Niye ucuz yapıyorsun?” diye.
“Arkadaşım, beni kurtarıyor, serbest piyasa değil mi? Ucuzum diye yaptığım işle ilgili tek bir şikayet de almıyorum. Kızdırırlarsa bir süre bedava bile yapabilirim” diye tepkilere karşı durdu İlhami Altun.
İşte bizim çok ender, ara ara hala rastladığımız Ahi ruhlu esnaftan biri, ülke gündemine böyle parıldayarak girdi. Olayları gerçek değerinde sunma becerisini kaybetmiş medyamız, magazin kıvamında bir değer biçerek konuyu haberleştirdi.
Dünya gündemi ekonominin önlenemez gerileyişiyle meşgulken dünyanın enflasyonu ve istismarı en yüksek ülkesi olarak örnek göstereceğimize magazin malzemesi yaptık Altun’u.
HAKKIYLA AHİ İLHAMİ ALTUN
Sonra sürpriz bir şey oldu: ‘Serbest’ iken ‘başıboş’a dönüşen piyasamızı denetlemekle yükümlü Ticaret Bakanlığımız, ‘Ahi Esnaf Beratı’ verdi İlhami Altun’a. Altun, bu payeyi gerçekten hak eden, Ahi ahlakının 2024 temsilcisidir.
Bürokrasinin, meslek odasının, açgözlü meslektaşlarının destekleyeceğine çelmelemeye çalıştığı İlhami Altun, bizim dönmemiz gereken Ahi ilkelerinin hatırlatıcısıdır. Ekonomi kadar toplumu, kültürü, insanlığı aşağı çeken bu serbest piyasa masalı, çoktan dibe vurmuş, daha da dibi yoktur bu haliyle.
Emlakçılar konutu, zincir markerler boğazımızı, aracılar tarımı, galeriler otomotivi, bankacılar kesemizi vurdu. Bizi içeriden vuran, hepsi serbest piyasa çocuğu bunlar. Devlet, millet, bayrak, ahlak sınırları çökmüş ilkesizler.
Bu hainler cennetinde altın esnaf İlhami Altun, serbest piyasa ejderhasını kendi ateşiyle vuran örnek bir 21. Yüzyıl Ahisi’dir.