Kur’an’da gözü olmayanın Kurban’da sözü olmasın
Kur’anî düşünce ve Kur’anî bakış açısına sahip kılmalıyız insanlarımızı.İşte yaklaştı Kurban Bayramı ve kısmetse 09/07/2022 günü Kurban Bayramını idrak...
Kur’anî düşünce ve Kur’anî bakış açısına sahip kılmalıyız insanlarımızı.
İşte yaklaştı Kurban Bayramı ve kısmetse 09/07/2022 günü Kurban Bayramını idrak edeceğiz.
Mü’minler coşku, huşu ve çocuklar gibi bir heyecan içerisinde Kurban Bayramını tefekkür, ibadet ve taat ile geçirirken, çok az da olsa bazı kafalardan yine her Bayram’da olduğu gibi yakışıksız sözler çıkacaktır.
İşin garip tarafı o yakışıksız ve çatlak sözlerin sahipleri maalesef, dinde ve imanda ne aklı, ne fikri ve ne de gönlü olmayanlardan.
İnsana demezler mi, “senin bu işlerde gözün yok, niye sözün var ki?” Yani İslam’da gözün yoksa, sözün de olmasın!” Varsa İslam’da gözün ve varsa dinde-imanda özün, sözün de olur. İşte o zaman sözün kem söz olmaz, doğru söz olur.
Ben şimdi bu yazıda, bir Kurban Bayramı öncesi şöyle sesleniyorum. Kurban ibadetine anlamayanlara şöyle sesleniyorum:
“Kur’an’da gözün yok ki, Kurban’da sözün olsun.”
Önce Kur’an’da gözün olsun, Kur’an’ı anla, idrak et, ondan sonra sözün olsun. Zaten ondan sonra sözün kem değil, çirkin değil, güzel söz olur, doğru söz olur.
Kurban Bayramı’nda kurban kesilerek adeta hayvan katliamı yapılıyormuş. Bunu söylüyor zavallı idraksizler, cahil yaratıklar.
Ey zavallı, ey cahil! Her gün zaten milyonlarca büyük baş, küçükbaş hayvan kesilerek sofralarımıza sunuluyor. Yediğin etler, sofrandaki kebaplar, kavurmalar, tarladan toplanıp da sofrana getirilmiyor. Zaten her gün her yerde, her Ülkede kendi meşreplerine ve kendi anlayışlarına göre yenebilecek hayvanlar birer gıda olarak görülüp kesilerek et haline getiriliyor. O kesilen hayvanların etlerini sen de her gün yiyorsun Kurban ibadetine karşı çıkan cahil ve zavallı yaratık. Önce şunu anla, Kurban bir ibadettir. O ibadet sırf hayvan öldürmek için tasarlanmış da değildir. O ibadet kesilen hayvanların etlerini, derilerini kemiğini ve tüm azalarını değerlendirmek içindir. Müslümanlar o kurban etini fakir fukaraya dağıtırlar ve o etler sofralarda garip gurebaya gıda olur. Derisi satılır ve hayır kurumlarına bir imkan olur.
Kurban ibadetinde daha nice nice maddi faydalar. Kurban ibadetindeki maddi faydalardan sonra gelelim kurban ibadetinin hikmetlerine.
Kurban kesilmesi ve kesilen kanın toprağa kavuşması bir rahatlamadır. Kurban ibadetini ruhen dikkate aldığınızda ve metafizik olarak düşündüğünüzde, nazar ve kötülüklerin savılması ve bela, musibet ve felaketlerden kurtulmak için bir vasıtadır. Aynen kötü enerjinin, zararlı ışınların toprağa verilmesi gibidir. İnsan başında dolaşan ya da gökyüzünde durup da çarpacak bir yer arayan felaketlerden belki de habersizdir. Ancak, o gökyüzündeki yıldırım gibi hazır bekleyen enerji yoğunlaşması, kurbanın kanının kesilerek toprağa akması ile zararsız hale geliyor ve insanlarda bela ve musibetlerden öylece kurtuluyor. Aynen yıldırım çarpmasına karşı paratoner gibidir kurbanlar.
Paratoner veya yıldırımsavar, bir yapıyı veya yükseltiyi muhtemel yıldırımlardan koruma amaçlı tasarlanan metal iletken uzun direktir. Yıldırımlar çarpacağı bölgedeki en yüksek ve sivri uca çarpma eğilimi göstermektedirler. Paratonerler, korunması gereken yapı veya nesne üzerinde yerleştirilerek ve toprağa kadar uzatılan kablolarla desteklenerek düşen yıldırımların en az dirençli yolu takip ederek zararsız hale getirmek için tasarlanmışlardır. Kurban ibadetleri de manen birer paratoner gididir. Buna inanan inanır, inanmayan inanmaz. Ancak şurası muhakkak ki, felaketler ve belalardan Allah’a sığınmak şarttır. Biz Müslümanlar olarak kurban ibadeti ile tüm felaketlerden ve bütün belalardan korunmak için Allah’a sığınıyoruz ve bu maksat için de kurbanı bir araç görüyoruz.
Şimdi diyecekler ki onlar, yani zavallı cahiller “doğrudan Allah’a dua edelim ve öylece tüm bela ve bütün musibetlerden Allah’a sığınalım.” Zaten dualar da tüm bela ve bütün musibetlere karşı birer kalkandır. Onda elbette şüphe yoktur.
Biz kurban ibadetinde zaten dua ve niyazlarda da bulunuyoruz. Ve Allah’tan yardım istiyoruz kurban ibadeti sırasında.
Yüce Rabbim (cc) bizden dua etmemizi ve kendisinden yardım için yakarışta bulunmamızı isterken Kurban Bayramı’nda kurbanı emretmiş. Elbette o emre boyun eğeceğiz ve yerine getireceğiz. Hikmetlerini de düşüneceğiz. Faydalarını zaten yukarıda belirttim. Hikmetlerini de belirttim.
Kurban kurbiyetten gelir. Yakınlaşmaktır. İnsan kurban ibadeti ile Allah’a yakınlaşmaktadır.
Şimdi yine onlar diyecekler ki, dua ile Allah’a zaten yakınlaşmıyor muyuz, niye kurbanı yakınlaşmak için bir vasıta görüyoruz?
Kurban bir fedakarlıktır. Maddi yönden bir harcama gerektirmektedir. O harcanan paralar ticareti geliştirir. O harcanan paralar fakirleri sevindirir. O harcanan paralar birer sevap olur. Anladınız mı dua ve kurban arasındaki büyük farkı. Dua da gereklidir, kurban da.
Gelin şu ayet-i kerimeye kulak verin:
“Elbette kurbanların ne etleri, ne kanları Allah'a erişmez. Allah’a yalnızca sizin takvanız (güzel davranışınız ve güzel düşünceniz) ulaşır. Böylece onları (kurbanlıkları) sizin hizmetinize verdi ki, size doğru yolu gösterdiğinden dolayı Allah’ı büyük tanıyasınız. İyilik edenleri müjdele.” (Hacc Suresi, 37)
Evet, geldik yazımızın en önemli kısmına, Kur’an’daki takva kavramı ve Kur’an’daki diğer İslamî kavramlar üzerinde düşünmeye.
Kurban üzerine dil uzatan ve söz söyleyenlere çağrım şudur: “Lütfen Kur’an ile buluşun. Kurbanı anlamadan önce Kur’an’aı anlamaya çalışın.”
Kur’an’ı anlarsanız, zaten kurbanı da anlarsınız.
Kur’anı anlarsanız, ve ona tam ittiba ederseniz (tam bağlanırsanız) bırakın kurban ibadetine laf atmayı, bizzat siz kendiniz Allah yolunda kurban olmak için can atarsınız. Ancak Allah insanların kurban edilmesini asla istemiyor. Gönülden biz istemiş olsak da Allah bizim elbette kurban olmamızı istemez. Nasıl ki Hazreti İbrahim’in oğlu İsmail’in kurban edilmesini istemediği ve kurban olarak bir koç kesmesini istediği gibi. Çünkü Allah güzeldir, güzel olanı sever. Hayvanların kurban edilmesiyle zaten nice nice hikmetler ve faydalar tezahür ediyor. İnsan güzellikler ile, hayır ve hasenat içerisinde hareket ederek yaşasın. Allah’ın muradı budur.
Yazımın en sonunda bir hadis-i şerife ve bir de bayram dileğe ve bayram duasına yer vereceğim:
Hazreti Âişe Annemizden (ra) rivayet edildiğine göre, Sevgili Peygamberimiz Allah’ın Resulu (asm) şöyle buyurmuştur: “Ademoğlu kurban kesme gününde Allah katında kan akıtmaktan daha sevimli bir amel işlememiştir.
Bu duygu ve düşüncelerle tüm okuyucularımın ve tüm Müslümanların Kurban Bayramını tebrik ediyorum. Rabbim (cc) kestiğimiz ve keseceğimiz tüm kurbanları dergâhında kabul ve mübarek eylesin. Bizleri tüm musibetlerden ve bütün şerlerden korusun. Amin
“Kurban olurum Allah yoluna, Kur’an yoluna. Vesselam.”