Staj ve çıraklık sigortası mağdurları çözüm bekliyor

EYT kapsamına dâhil edilmeyen staj ve çıraklık sigortalı vatandaşlar, Türkiye'nin birçok ilinde seslerini duyurmaya çalışıyor. Kendilerini ‘Staj mağdurları’...

EYT kapsamına dâhil edilmeyen staj ve çıraklık sigortalı vatandaşlar, Türkiye'nin birçok ilinde seslerini duyurmaya çalışıyor. Kendilerini ‘Staj mağdurları’ olarak tarif eden vatandaşlar, yaptıkları stajın SSK giriş tarihi olarak kabul edilmesini istiyor.

EYT tasarısı açıklanırken tasarıda yaş şartının olmayacağı ve hiçbir kesimin dışarıda bırakılmayacağı söylendi. Bu sözler herkese umut kapısını araladı ancak yeni bir ‘mağdur’ kesim oluştu. 8 Eylül 1999 öncesi SSK girişi olmayan vatandaşlara EYT kapısı kapatılırken, bu tarihten önce staj ve çıraklık sigortası olan vatandaşların girişi ise ‘çalışma başlangıcı’ olarak kabul edilmedi.

Bunu üzerine staj ve çıraklık sigortası yaptıranlar kendilerinin mağdur edildiğini belirterek şehirlerde eylem yapmaya, sosyal medyada gündem oluşturmaya başladı ancak bir sonuç alamadılar.

DÖNEMİN BAKANI “İŞVEREN YOK" DEDİ

Konu hakkında açıklamalarda bulunan Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, stajın bir eğitim faaliyeti olduğunu belirterek "Burada bir iş söz konusu değil, bu nedenle de bir mağduriyet olamaz. Staj ya da çıraklık sigortasında bir işveren yok. Anayasamız işveren olmadan iş akdinin gerçekleşemeyeceğini açıkça belirtiyor o yüzden herhangi bir mağduriyet olduğunu düşünmüyorum." sözleriyle tartışmalara son noktayı koymuştu.

Seçim yapıldı, Kabine üyeleri değişti, şimdiki Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’dan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan yeni bir çözüm beklentisi arttı.

Haftada 5 gün, bazen günde 12 saat çalıştıklarını hatırlatan staj mağdurları, “Bu iş değilse iş nedir?" diyerek sitem etmeyi sürdürüyor. Staj Sigortası Mağdurları, Türkiye’nin pek çok platformdan seslerini duyurmaya çalışıyor. Kimi zaman bu sese kulak verenler de oluyor. En son DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, staj ve çıraklık sigortası mağdurlarını TBMM’deki makamında kabul edip taleplerini dinledi. Bununla da yetinmeyen Aksakal, bu talepleri sosyal medya hesaplarından da dillendirerek staj ve çıraklık sigortası mağdurlarına desteğini sürdürüyor.

Evet, siyasetçilerin kavga yerine çözümde aracı olması gerekir. TBMM’nin çözüm mercii olması elzemdir. Siyasetçiler millete kulak vermeli, vatandaşın derdiyle dertlenmeli, haklı taleplerini dillendirmeli, çözüm yolu aramalı.

Genç yaşta çalışmaya başlayarak üretime katkı sağlayan emekçilerimiz, staj ve çıraklık sigortası sorunu sebebiyle emeklilikte hak kaybına uğradı. ‘Staj ve Çıraklık Sigortası’ sorununun çözümü konusunda milletvekillerine ve Çalışma Bakanlığına önemli iş düşüyor.

Emek ve alın teri için verilen mücadele kıymetlidir. Siyasi partiler emek ve emekçinin yanında yer almalıdır.

Hepimiz çocuk yaşta çalıştık, ailemize katkı sağladık. Öyleleri var ki çocuk yaşta çalışmış, ev geçindirmiş, yaşıtları top oynarken onlar sanayilerde, araba altlarında alın terini akıtmış, kalem tutan parmaklarıyla anahtar tutup cıvata sıkmış.

Staj ve çıraklık mağduriyetine karşı hassasiyet göstermek, mağdurun yanında yer almak önemli bir duruştur.

Şimdi önümüzde yerel seçimler var. Her seçim öncesi talepler daha da artar. Geçmişte EYT için Sayın Cumhurbaşkanı, “kesinlikle olmaz” demişti ama oldu. Şimdi 2024 Yerel Seçimleri öncesi vatandaşlar (kısa vadede son seçimler diyerek) yine taleplerini dillendirecek. Atama bekleyen öğretmenler daha fazla kadro isteyecek. Hükümet de belli bir program çerçevesinde bunları yapmaya çalışacaktır.

Meslek liselerinde, çıraklık okullarında ve üniversitelerde yapılan aktif çalışmaların (stajların) borçlandırılarak uzun vadeli sigortaya başlangıç sayılması bir çözüm olabilir. Evet, zor bir konu ama imkânsız değildir. Türkiye Cumhuriyeti büyük ve güçlü bir ülkedir.

SON DAKİKA HABERLERİ

Adem Yavuz Irgatoğlu Diğer Yazıları