ABD'nin Türk yerel basını ile ilgili planı ortaya çıktı

Haberciliğin kaynağını oluşturan yerel basın Türkiye'de son yıllarda önemli bir mesafe kat etti. Hayata geçirilen yasal düzenlemeler, gazeteler tanınan resmi ilan hakları, gazete çalışanlarına İletişim Başkanlığı tarafından verilen basın kartları; Basın İlan Kurumu tarafından geliştirilen yönetmelikler ve uygulamalar sonucu yerel basın farklı bir sürece girdi.

1 Nisan 2023'te yeni bir yolculuğa çıkan yerel basın, nicel ve nitel denetimlere tabi tutulmaya başladı. Bu durum, basının daha kaliteli içerik üretmesine, daha fazla insan istihdam edilmesine ve yaygın medyaya kaynaklık oluşturmasına katkı sundu. Yerel basında bu olurken; Basın İlan Kurumu tarafında da bir dizi yenilik hayata geçti.

Basılı gazetelerde birleşme süreci devreye girerken, internet haber sitelerinde ise "tık" ve "baraj" dönemi başladı. 1 Nisan 2023'te başlayan 6 aylık sürede işi hakkıyla yapanlar bu sınavı başarı ile geçti. Ardından "ek süre"ler devreye girdi ve diğer internet siteleri de yavaş yavaş sisteme dahil olmaya başladı.

HER ZAMAN NİTELİK DEDİK

anadolugazete.com.tr her zaman nitelikten yana oldu. Özgün içerikler üretmek, sahadan haber toplamak, bulunduğu şehri ön plana çıkarmak için yerel basının gayret göstermesi gerektiğini savunduk. Tabii bunu yaparken bir taraftan da Basın İlan Kurumunun beklentileri arasında yer alan günlük trafikleri sağlamaktan da taviz verilmemesi gerektiğini söyledik. Bu endişelerimizde haklı çıktık ve o endişeler patlak verdi, ortaya yeni bir durum çıktı...

Yerel basını anlamak için can kaybı mı gerekiyor?

ABD OLAYA EL ATTI!

Dünyanın baş belası olma yolunda koşar adım ilerleyen ABD, yerel basına da el attı. Dün, Aydınlık Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa İlker Yücel’in, köşesine taşıdığı; bugün de sevgili yazarımız Ali İnandım'ın konuyu devam ettirdiği mesele bir hayli önem arz ediyor.

İlker Yücel, 12 Ağustos tarihli köşe yazısında Amerika Birleşik Devletleri'nin yerel basınımıza el attığına dikkati çekip, sinsi planı gözler önüne sermiş oldu. Neymiş o plan?

ABD, şehir şehir dolaşarak yerel basına destek paketleri öneriyormuş! Tam da burada "Bayram değil seyran değil, eniştem beni neden öptü?" sözü akıllara geliyor.

ABD İstanbul Başkonsolosluğu Basın Ataşesi Alison Brown, 6 Ağustos’ta Çanakkale’de Gazeteciler Cemiyeti dahil birçok yerel basın kurumunu ziyaret etmiş. Ardından 9 Ağustos’ta Balıkesir’e gitmiş, orada Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ramazan Demir'den anlamlı bir cevap almış. Demir, ABD'li yetkililere baş aktörlerini ülkelerinde barındırdıkları ve bizzat kendi elleriyle desteledikleri hain darbe girişimindeki ‘15 Temmuz Manşetleri’ ile Milli Mücadele kitapları hediye ederek "güle güle" demiş.

ABD'lileri bu davranış kesmemiş olacak ki bu sefer de 2023 Eylül’ünde Başkonsolos Julie A. Eadeh’le beraber Bursa yerel basınını ziyaret etmişler ve orada 15-20 bin dolarlık destek paketi teklifi sunmuşlar. Eğer tüm bunlar doğru ise yerel basını yeni bir imtihan süreci bekliyor.

Basın İlan Kurumunun kriterlerini yerine getiremeyip farklı ekonomik ilişkilere girmeye başlayan bir yerel basın ile karşı karşıya gelirsek o medyadan bu ülkeye hayır gelmez! Bunun için yeni çözümler üretmek gerekiyor. O çözümler arasında ise yerel basını ekonomik olarak başka yöntemlere sevk etmeyen, "tık avcılığı" ile baş başa bırakmayan uygulamalar olması lazım! Sıradanlaşan her şey bir süre sonda sıradan olur ve kimseye fayda sağlamaz.