Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç'tan anayasanın ilk 4 maddesi ve yeni meclis grubu açıklaması
Yeniden Refah Partisi (YRP) Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, partinin anayasa değişikliklerine yaklaşımını ve uluslararası gelişmeleri değerlendirdi. YRP'nin, Anayasa'nın birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü maddelerinin tartışmaya açılmasına olumlu bakmadığını belirten Kılıç, bu maddelerin temel toplumsal sözleşme ve değerleri yansıttığını ifade etti.
Kılıç, parti genel merkezinde düzenlenen Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Toplantısı sonrası yaptığı basın açıklamasında, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in yürüttüğü ekonomi programını eleştirerek işsizlik oranlarındaki artışa dikkat çekti. Üretime yönelme çağrısında bulunan Kılıç, ekonomide acil reformlar gerektiğini vurguladı.
Kılıç, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ın Fatih Erbakan’a yaptığı ziyareti hatırlatarak, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yeni yasama yılında, siyasi partiler arasında işbirliği ve etkileşimin artmasını umduklarını belirtti. "Meclis'te yapılacak çalışmalarla Türkiye'nin gündemine daha fazla tesir etmeleri ve halkın refahına katkı sağlamak için işbirlikleri geliştirilmelidir" dedi.
Muhalefet partilerinin çok partili demokratik hayatın temel taşları olduğunu dile getiren Kılıç, YRP'nin bu partiler arasında önemini koruduğunu ve üye sayısının her geçen gün arttığını söyledi.
Uluslararası gelişmelere de değinen Kılıç, ABD ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi arasında imzalanan "İkili Savunma İşbirliği Yol Haritası" anlaşmasını eleştirerek, bu anlaşmanın bölgedeki istikrarsızlığı artıracağına dikkat çekti. ABD’nin bu adımını NATO müttefiki olarak tasvip etmediklerini belirten Kılıç, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin anlaşmanın etkisizleştirilmesi yönündeki tüm adımlarını desteklediklerini söyledi.
Anayasa değişiklikleri hakkında ise, Kılıç şunları kaydetti: "Anayasa, toplumsal sözleşmeleri yansıtan bir metindir ve toplumsal mutabakatı ifade eder. Anayasanın herhangi bir maddesinin tartışmaya açılması, diğer temel maddelerin de tartışılmasına yol açabilir. Türkiye'nin bu noktada anayasa tartışmalarına girmesi, ülkenin mevcut ihtiyaçlarına uygun bir yaklaşım değildir."