Psikolojik Danışman Hatice Aybegüm Lelik: Teknoloji bağımlılığına karşı bilinçli kullanım şart!
Teknolojik ilerleme ekonomi ve sanayide olumlu etkisinin yanında doğru kullanılmadığı takdirde insan sağlığını olumsuz etkiliyor. Psikolojik Danışman Hatice Aybegüm Lelik, röportajın ikinci bölümünde teknoloji bağımlılığının tehlikesine dikkati çekti.
ÖZEL HABER: GÜNSU ÖZMEN
Teknolojik ilerleme ekonomi ve sanayide olumlu etkisinin yanında doğru kullanılmadığı takdirde insan sağlığını olumsuz etkiliyor. Teknolojik bağımlılık olarak tanımlanan oyun ve sosyal medya platformlarında gereğinden fazla zaman geçirmenin insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini Psikolojik Danışman Hatice Aybegüm Lelik şöyle anlattı:
Teknoloji bağımlılığının gençlerin psikolojik sağlığı üzerindeki etkileri hakkında neler söyleyebilirsiniz? Ebeveynlerin bu konuda nasıl destek olabileceğini düşünüyorsunuz?
Teknoloji bağımlılığı gençler için büyük tehlike yaratmakta. Özellikle pandemiyle birlikte gençlerin ekran maruziyeti de önemli ölçüde arttı. Bağımlılık gençlerde dikkat ve konsantrasyon bozukluğuna, sosyal izolasyona, uyku problemlerine, duygusal zorluklara yol açabilir. Gerçek dünyayla olan ilişkilerinden kopma eğilimde olabilirler. Benlik saygısı ve özdeğeri ile ilgili kaygılarında artış olabilir. Öğrenme süreçleri ve akademik başarıyı ise mutlaka etkileyecektir.
"NET KURALLAR ÖNEMLİ!"
Akıllı telefon, bilgisayar ve internet kullanımında net kurallar sorunlu bir kullanımda önleyici tedbir olarak faydalıdır. Bağımlılık oluştuktan sonra bu kuralları yürürlüğe koymak çok daha zordur. Öncelikle bu konuyla ilgili endişe yaşayan ebeveynlerin mutlaka bir uzman desteği almalarını önerebilirim. Bağımlılığın genelde hızlı bir çözüm yolu olmadığını da bilmeleri gerekiyor. Bireyin de ailenin de sabır ve dayanıklılığa ihtiyaçları olacaktır. Başlangıç için en önemli şey onunla yeniden iletişim kurabilmeye başlayabilmektir. Ailelerin kararlı fakat sevgi dolu bir yol izlemeleri gerekir. Yani bazı kurallar kararlılıkla sürdürülmeli fakat ‘seni anlıyorum’ mesajı da mutlaka verilmeli. Genel bir yasağın da sınırsız bir izin kadar tehlikeli olduğunu bilmemiz gerekiyor.
BAĞIMLILIĞIN ETKİLERİ NELER?
Teknoloji bağımlılığı ile depresyon, kaygı ve diğer ruhsal sorunlar arasındaki ilişkiyi nasıl açıklarsınız?
Teknoloji bağımlılığı öncelikle sosyal izolasyona ve yalnızlaşmaya sebep olur, yalnızlık duygusu arttıkça da depresyon ve anksiyete riski de artabilir. Akıllı telefonlar ve bilgisayarlarla aşırı zaman geçirmek uyku sorunlarına yol açabilir ve yetersiz uyku yine depresyon ve anksiyete riskini artırabilir.
Sosyal medya kendilik değerlerimizle ilgili sorunlara yol açabilir, kişi kendini sürekli başkalarıyla karşılaştırdığında mutsuzluk ve endişe hissedebilir. Aşırı teknoloji kullanımı fiziksel sorunlara da yol açabiliyor, obezite, duruş bozukluğu, bel-boyun ağrıları gibi. Fiziksel sorunlar da aynı şekilde ruhsal hastalıkları tetikleyebilir. Teknoloji bağımlılığı her açıdan aslında ruh sağlığımız için büyük tehdittir. O yüzden anksiyete ve depresyon riskini artırıcı kullanımdan uzak durmaya çalışmalıyız.
Teknoloji bağımlılığı, bireyin kendine saygısı ve benlik algısı üzerinde nasıl bir etkiye sahiptir?
Teknoloji bağımlılığına sahip bireylerde genellikle kendine güvenmeyen, kendisinden şüphe eden bir kişilik yapısı görebiliriz. Sosyal görevlerden ve başka insanlardan kaçınma davranışı gözlemlenebilir. Bu şekilde bir kişilik alt yapısına sahip bireylerin özellikle sosyal medyada gözler önüne serilen ‘mükemmel hayat’larla kendi hayatını karşılaştırması ve kendine saygısının azalması olasıdır. Aynı şekilde onaylanma ve beğenilme ihtiyacı gittikçe artabilir ve doyumsuzluk başlayabilir.
Dijital dünya ile gerçek dünya arasındaki bağ kopmaya başladığı için gerçek dünyadaki başarılarından ve ilişkilerinden de kopma başlar. Bunların hepsi kişinin kendine olan saygısını, benlik algısını zedeleyici nedenlerdir.
Bir bireyin sağlıklı bir teknoloji kullanımı için nasıl bir denge kurması gerektiği konusunda psikolojik olarak nasıl destek sağlanabilir?
Öncelikle önleyici rehberliğin önemini kavramalıyız. Bağımlılık ortaya çıkmadan önce gençlerin bilinçlendirilmesi ve doğru teknoloji kullanımı ile ilgili eğitimlerin verilmesi büyük önem arz ediyor. Dijital dengeyi sağlamak için farkındalık oluşturabilmek zorunda olduğumuzu düşünüyorum. Aynı şekilde ailelerin bu konuda bilinçlendirilmesi de aynı derecede önemli. Çünkü akut dönemde belli kuralları uygulayabilmek daha büyük bir çaba gerektiriyor. Bağımlılık gelişmişse uzmanlar tarafından bireysel terapi desteği alınmalı. Terapiyle birey, bağımlılığının altında yatan sebepleri öğrenebilir ve sağlıklı başa çıkma stratejileri geliştirebilir. Aynı şekilde aile ve çift terapileri de bu noktada oldukça yardımcı olabilmektedir.
TEKNLOJİ BAĞIMLILIĞIYLA MÜCADELE NASIL OLMALI?
Toplumsal düzeyde, teknoloji bağımlılığı ile mücadele etmek için psikologların ve toplumun nasıl işbirliği yapabileceğini düşünüyorsunuz?
Toplumun bilinçlendirilmesinin öneminden bahsetmiştik. Teknoloji bağımlılığıyla mücadelede ruh sağlığı uzmanları kitle iletişim araçlarını bu konuda farkındalık yaratmak adına kullanabilir. Psikolojik danışmanların okullarda ve kamu kurumlarında verdikleri önleyici eğitimler yaygınlaştırılabilir. Bağımlılık riski bulunan bireyleri uzmanlara yönlendirebilme noktasında işbirliği yapılabilir. Kişilerin yaşam şartları ve yaşadıkları travmalarla baş etme stratejileri noktasında da mutlaka uzmanların desteğini alabilecekleri bir sistem geliştirilmeli ki bağımlılığa giden yolları tıkayabilelim. Son olarak herkes için erişilebilir ruh sağlığı hizmetinin toplumsal açıdan çok kıymetli olduğunu belirtmek istiyorum.