Özgür Özel, Devlet Bahçeli'yle konuşmasını anlattı

Bugün seçim yapılsa AKP’nin birinci parti olacağını, ancak Cumhur İttifakı'nın Meclis çoğunluğunu alamayacağını yazdı.CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM resepsiyonunda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile aralarında geçen "Birbirimizi kırmıyoruz inşallah. Üzülme. Bazen siyaseten söylememiz gerekenler oluyor" konuşmaya ilişkin açıklama yaptı.Özgür Özel, Bahçeli'nin sözleriyle ilgili olarak "Ben bütün liderlerle el sıkışan tek liderdim, bu tekelimi kaybettim! Normalleşme destek buldu Sayın Bahçeli'den. Kalktı DEM'in de elini sıktı. Devlet Bey de görüyorum ki normalleşiyor" dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Meclis'te düzenlenen yeni yasama yılı resepsiyonunda karşılaştıklarında aralarında geçen diyalog siyasetin gündemine oturmuştu. Devlet Bahçeli, Özgür Özel'e "Birbirimizi kırmıyoruz inşallah. Üzülme. Bazen siyaseten söylememiz gerekenler oluyor" derken, Özel'in yanıtı ise "Herkes doğru bildiğini savunuyor. Önemli olan saygıda sevgide eksiklik göstermemek" olmuştu. CHP lideri Özel, TV100 kanalında katıldığı programda, Devlet Bahçeli ile aralarında geçen bu konuşmayla ilgili değerlendirmeler yaptı. MHP liderinin sözlerine "Şaşırdınız mı?" sorusu üzerine Özgür Özel, o ana ilişkin şunları söyledi: 'ŞAŞIRMADIM, MEMNUN OLDUM'"Şaşırmadım, memnun oldum. Şu kısmına, gündüz ki kısmına esasen. Ben bütün liderlerle el sıkışan tek liderdim, bu tekelimi kaybettim! Normalleşme destek buldu Sayın Bahçeli'den. Kalktı DEM'in de elini sıktı. Dün çok ağır sözler söylemiş olmasına rağmen bütün herkesin elini sıktığım gibi gittim Sayın Bahçeli'nin elini de sıktım, orada da hatrını sordum yaşına ve makamına hürmeten." '4 GAZETECİYİ, BENİ, SİNAN ATEŞ'İN AİLESİNİ TEHDİT ETTİ'"Sonra Meclis resepsiyonuna girerken gazeteciler Sayın Bahçeli'nin gündüz ki açıklamalarını sorunca da oldukça sert ve kendisini eleştiren bir yanıt verdim. O da şu, 4 gazeteciyi hedef göstermişti, 'Onların kılına zarar gelirse sizden biliriz. Bunu yanınıza bırakmayız, bu doğru bir davranış değil. Siyasi hayatınızın en ayıplı cümlelerini kurdunuz' dedim. Çünkü 4 gazeticiyi tehdit etti, beni tehdit etti, Sinan Ateş'in ailesini tehdit etti, hedef gösterdi. Bendan yana bir şey yok, bana vız gelir tırıs gider. Ama Sinan Ateş'in ailesi ki bugün saldırıya uğradılar ve o 4 gazeteci arkadaşımızı öyle tehdit etmesi çok yanlış bir şey, çok yanlış. Sonra akşam, Sayın Ahmet Davutoğlu'na da çok eleştirilerde bulunuyordu, Sayın Davutoğlu'yla da bir araya gelmiş."'BİZE DOĞRU YÖNELDİ, GÖZ GÖZE GELDİK'"Bize doğru yöneldi, Sayın Bahçeli'yle göz göze geldik, bana doğru yöneldi, çıkıyordu salondan. Öyle olunca ben de gittim ve bu diyalog orada... Dediğim şu, ben doğru bildiğimi söylerim ama saygıda kusur etmem. Benim yıllardır yaptığım bu. O yüzden de benim açımdan bir şey yok. Ama kendisiyle ilgili, açıklamasıyla ilgili en sert şeyleri söyledim." 'AÇIKLAMALARININ YANLIŞ OLDUĞUNU GÖRDÜ'"Niçin gerek duydu? Galiba gündüz ki açıklamalarının nereye vardığını ve ne yanlış olduğunu görmüş olmalı. Ben onu bir özeleştiri niteliğinde gördüm. Yani ben onları siyaseten söyledim diyor. Çünkü söylediği şeyler yenilir yutulur değil. Maalesef MHP'nin böyle hedef göstermelerinden sonra eli sopalılar gidiyorlar gazeteci dövüyor. Allah göstermesin, arkadaşlarımıza bir şey olur veya Sinan Ateş'in ailesine bugün saldırı girişimi oldu. Bunlar olacak işler değil. Ama Devlet Bey de görüyorum ki normalleşiyor." 'İNSANLAR NORMALLEŞMEYE PRİM VERİYORLAR'"Samimi tespitimi söyleyeyim. Anketleri de sahayı da Devlet Bey çok iyi okuyordur. İnsanlar normalleşmeye prim veriyorlar. Bu primin tek başına CHP'ye kalmasının CHP'ye katkı sağladığını görüyor. Bu tespiti Erdoğan'a bir iki ay önce yaptılar. Ve Erdoğan normalleşmeyi bitirmeye yönelik çok sert saldırılarda bulundu bize."CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'I AYAKTA KARŞILAMASITBMM yasama yılı açılışı dolayısıyla Genel Kurul salonuna giren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı CHP Grubu milletvekillerinin de ayağa kalkarak karşılamasının sorulması üzerine Özel, kendisinden öncekilerin yaptıklarını aynen sürdürmek üzere genel başkanlık yapacak olsa bu akışı değiştirmeyeceğini fakat partisi 47 yıl sonra birinci parti olduysa farklı şeyler yaptığı için olduğunu söyledi.Özel, kararına ilişkin, "Bu kararım makama saygı, çünkü Cumhurbaşkanlığı makamına saygıyı halk bekliyor. Ben de Cumhurbaşkanlığı makamına saygılı davranacağımı söylemiştim, devam ediyorum ama bir kelime eksik muhalefet yapmıyorum" dedi.Ayağa kalkarak karşılamanın bir grup kararı olmadığını dile getiren Özel, bu konuda kendisinden önceki üç genel başkan; Altan Öymen, Murat Karayalçın ve Hikmet Çetin'den görüş aldığını belirterek, şöyle konuştu:"Birlikte tüzük çalıştığımız bir toplantıda dedim ki '1 Ekim'de böyle bir niyetim var, ne dersiniz?' Üçü de 'Kesin kalkmalısınız, doğru olur' dediler. Ondan sonra tabii tuhaf tartışmaların içinde oluyor bazen parti. Önceden bu söylense, kamuoyuna yansısa birkaç gün önceden tartışma başka bir yere götürebilir, bizi zorlayabilir. Biz iki saat kala grubumuza bu görüşümüzü söyledik ama kimseyi zorlamadık, tehdit etmedik, yakışmazdı. Kalkan arkadaşlar tabii ki bazıları için de zor olmuştur, bunu görmek lazım ama kalkmayan arkadaşlara da kötü bir şey demem, o da bana yakışmaz."'KEMAL BEY ÇOKÇA TWEET ATIYOR'CHP'nin eski genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun milletvekillerinin ayağa kalkmasına yönelik eleştirilerinin hatırlatılması üzerine ise Özel şunları söyledi: "Kemal Bey çokça tweet atıyor. Önceki genel başkanlarımızın genel başkanlığı bıraktıktan sonra tercih etmedikleri, İsmet Başkan'ın, Altan Öymen'in, Hikmet Çetin'in, Deniz Baykal'ın tercih etmediği bir yol izliyor. Onu eleştirmek veya buna bir şey söylemek benim hakkım değil, haddim de değil. Benim görevim önceki genel başkanlara kusursuz saygı. Ben Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na saygıda kusur etmedim, hiçbir zaman da etmeyeceğim. Onun için de böyle tartışmalara, polemiklere girmeyeceğim."

Özgür Özel, Devlet Bahçeli'yle konuşmasını anlattı

İktidara yakın Türkiye gazetesi yazarı Cem Küçük, "Metropoll’ün anketi ve Mansur Yavaş’ın ayak sesleri" başlıklı yazısında, Anadolu’da ekonominin seçmen üzerindeki birinci etken olduğunu vurguladı.